SON TREND: Kene Kartı IN, Kredi Kartı OUT...

Nedim Odabaş'ın haberi

Kene ısırmasında ne yapacağınızı biliyor musunuz?

Ölümcül kene vakaları ithalatçılara da ilham verdi. Almanya’da geçen sene 1 milyon 400 bin satan ilginç, harika ve pratik buluş, Dizayn Firması tarafından Kene Kart adıyla piyasaya sürüldü.

 Bahar ve yaz aylarının gelmesiyle birlikte gazetelerde, televizyonlarda “Kene” haberleri de, yurdumuzun değişik bölgelerinden gelen üzücü vakalar da arttı. Kırım Kongo kanamalı hastalığı denilen kene hastalığı ortalığı kasıp kavuruyor. Piknikçiler, tatilciler istim üzerinde. Peki, pikniğe gittiğinizde, tarlada bahçede oyalanırken bir kene vakasıyla karşılaştığınızda ne yapacağınızı biliyor musunuz?

Uzmanlar cımbız veya pense yardımıyla, margarin ve yağ kullanarak keneden kurtulmayı denemeyin uyarısı yapıyorlar. Keneyi yakmak, ezmek, koparmak yoluyla öldürmeye çalışmak da, hayvanın ölümcül hastalığı bünyenize zerketmesini hem kolaylaştırıyor, hem hızlandırıyor. Kenenin uzaklaştırılması sırasında kenenin ısırma ve deriyi kıstırması durumunda, insan veya hayvan vücuduna zararlı bakterilerin girme riski de artıyor. Bu zararlı bakterilerin kenenin ısırması sonucunda insan veya hayvan metabolizmasına girdiği takdirde beyin zarı iltihaplanması (FSME) veya Borreliose gibi rahatsızlıklara yol açabilmekte. Yani, ne yapacaksınız? Keneyi, en etkin yöntemle vücudunuzdan uzaklaştıracaksınız. Bunun için farklı yöntemler deneyen Almanyalı bilim adamları, ilginç bir buluşa imza attılar ve kredi kartına benzer bir alet geliştirdiler.

Dizayn Firması da bu kartı ithal ederek, Türkiye piyasasına “KENE KART” olarak sunmuş durumda. İthalatçı Dizayn Firması Sahibi Mehmet Yeşilyurt, Almanya’da bu kartın yaklaşık 1 milyon 400 bir adet satıldığını belirterek, “Uzmanların ifadesiyle, kene insan vücuduna yapıştıktan 14-24 saat arası çok önemlidir. Bu süre içinde eğer kene vücutta tesbit edilirse, en kısa zamanda keneyi bir bütün olarak vücuttan atmak gerekmektedir. Bugün İl Sağlık Müdürlüklerinin enformasyon amaçlı internet sitelerinde de, bütün tıp otoritelerince de kenenin kesin olarak vücuttan ayrılması ve atılması gerekliği olduğu vurgulanmaktadır. İşte bu kart, kenenin hiçbir deformasyona uğramadan, zehirini vücuda enjekte etmesine mahal vermeden kesin olarak atılmasını sağlayan, kolay, etkin, pratik bir yöntem sunmaktadır. Tasarımı basit, ama işlevi çok fonksiyonel bir karttır. Yanıbaşınızda, cebinizde bir kredi kartı gibi taşıyabileceğiniz, keneyle etkin şekilde mücadele aracı olarak tanımlanabilir” diye konuşuyor.

Yeşilyurt, özellikle kene vakalarının görüldüğü bölgelere ve yurdun değişik yerlerine bu müthiş buluşu gönderdiklerini ifade ediyor ve eczanelerin, İstanbul’da ESKO, Anadolu’da ise Hedef Ecza Depolarından bu etkin araca ulaşabileceklerini kaydediyor. Yeşilyurt, amaçlarının halka hizmet ve sağlığımızı tehdit eden bu can yakan hastalıkla mücadeleye çok farklı biçimde katkıda bulunmak olduğunu sözlerine ekleyerek, “Doktorlar, uzmanlar keneyi kesinlikle vücuttan atmak gerektiğini vurguluyor. Ama, bunu doğru yöntemle yapmak, kenenin hiçbir unsurunu vücutta ve ısırdığı bölgede bırakmayarak gerçekleştirmek gerekiyor. Kene Kart, tasarımıyla ve kullanım kolaylığıyla bunu rahatça başarabiliyor” diye konuşuyor. Peki, cımbız, ip veya başka bir yöntem… Elbette, bu yöntemlerle de kene vücuttan tahliye edilebilir, ama, keneye vereceğiniz deformasyon riskini göz ardı etmemeniz gerekiyor.

Mevsim, piknik mevsimi… Mevsim, bağ bahçe mevsimi… Yeşilyurt, bu mevsimde tarlaya, bağa, bahçeye çıkanların da, pikniğe gidenlerin de her an risk altında olduklarını belirterek, “Yanınızda belki cımbız olmaz, cımbızı doğru kullanamayabilirsiniz, keneyi patlatabilirsiniz. Ama, kredi kartınızın yan tarafına bu kartı koyarsanız, kendinize ve sağlığınıza çok büyük bir iyilik yapmış olursunuz. Çünkü, tehlikenin nereden çıkacağı belli olmaz” diyor.

Bugünlerde belediyeler, köy dernekleri, ilçe dernekleri topluca pikniklere gidiyorlar… Aslında bu kartı topluca piknikçilere dağıtmak lazım… Belediyelerin bu tür organizasyonları için girişim yapmak lazım. Bu konuyu açtığımız Mehmet Yeşilyurt, “Bu iş bir bilinç işidir. Türk milleti, yumurta kapıya dayanmadıktan sonra hiçbir şey yapmaz. Sağlık konusundaki bilinç, bir milletin zirve kültürü olması gerekir. Her akşam televizyonda, hergün gazetede kene vakalarını izleyen halkımız, kendisinin de her an risk altında olduğunu ve alması gereken tedbiri de düşünmeli. Tedbir, ne yapacağını bilmek, ona göre önlem almaktır” diyor.

Ne diyelim: Biz de meşhur dizeyi hatırlatalım:

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi”