Partisinin grup toplantısında yeni tahrikler olacağına dikkat çekerken, önemli uyarılarda bulundu. Türkiye'de hâlâ 'öcü edebiyatından medet umanların' varlığına işaret eden Başbakan, bu zihniyetin geçmişte bostanlara dikilen korkuluklar gibi milletin karşısına siyasî korkuluklar diktiğini söyledi. 'Statükocu' olarak tarif ettiği kesimin milleti korkutarak sindirmek istediğini vurgulayan Erdoğan, "Yine kışkırtmalara, tahriklere, hakaretlere başvuracaklar.
Bayatlamış konuları ısıtarak yeni bir siyaset için meydana, sokaklara, caddelere düşecekler." dedi. Bazı odakların 'kriz üretim merkezi' gibi çalıştığını, zamanı geldiğinde bu grupları açıklayacaklarını bildiren Başbakan şu göndermelerde bulundu: "Bunların aralarında karalar bağlayanlar var. Sözümona Cumhuriyet'i koruyacaklar. Cumhuriyet'i cumhur korur, herhangi bir kurum değil. Bunların derdi kendi çıkarlarını korumak. Hortumları kesildiği için kapı kapı dolaşıp tehditler savurarak reklam istiyorlar. Kimse bizden, onların ürettiği paranoyalara pabuç bırakmamızı beklemesin."
Konuşmasında Özal ve Menderes dönemlerine de değinen Başbakan, o zaman iktidarları suçlayan zihniyetin bugün de devam ettiğini anlattı. 'Herkesin birbirine şüpheyle baktığı, devletin vatandaşından, vatandaşın devletinden emin olmadığı bir ülke istendiğini' ifade eden Erdoğan şöyle devam etti: "Rahmetli Özal'a neler yaptıklarını, neler söylediklerini bu millet daha unutmadı. Aynı şeyi, ta gidelim Menderes dönemine. 'Bizi buraya gönderen irade böyle emrediyor.' dediler. Şu anda bu zihniyet aynı şeyi yine icra ediyor. Bunu söylüyorsam bir şeyi bilerek, inanarak söylüyorum."
Başbakan Tayyip Erdoğan, dünkü grup konuşmasını AK Parti'nin öncülük ettiği değişim ile buna direnen statükocular arasındaki mücadeleye ayırdı. Türkiye'nin statükonun tıkadığı yolları açan AK Parti'yle geri dönülmez bir yola girdiğini vurgulayan Başbakan, konuşmasında anamuhalefet partisi ve eski koalisyon ortakları başta olmak üzere pek çok adrese göndermeler yaptı. CHP'nin kendisi ve İçişleri Bakanı hakkında verdiği soruşturma önergesine tepki gösteren Erdoğan, "Yani insan sıkılır. Biraz edep eder. Bunlar tutacağından falan değil, olacağından değil, bunu yapmakla ne kazanıyor Türkiye, ne kaybediyor? Bunun hesabını hiç yapıyor musun?" diye sordu. CHP'yi 8 ay sonra yapılacak seçimlere kadar sabretmeye davet eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendileriyle bu kadar korkunç çelişen bir siyasi parti Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde yoktur. Çünkü akşam yatarken bir başka görüntü veren, sabah kalktığında bir başka görüntü verenlerin bu ülkeye kazandırabileceği bir şey yoktur, bunu böyle bilin. Ve bakıyorsunuz ki kapının önünde başka, kapının arkasında başka, bazen diyorsunuz ki acaba bunlar yola mı geldi, bir de bakıyorsunuz ki uygulamaya geliyor, yok yine aynı. Hani var ya atalarımızın güzel bir lafı, 'Benim oğlum bina okur döner döner yine okur." Bunlar aynı. Bunlar başlarına gelecek musibetlerden ders alacaklarına millet iradesine direnerek yeniden varlık kazanmaya çalışıyorlar. Onlar gördüğünüz gibi statükoya şimdi de dört elle sarılıyorlar. Geçmişte de korkularla vehimlerle siyaset yaptıkları dönemler oldu. Şimdi geriye bakıp kayıp dediğimiz yıllar işte o dönemlere aittir. Kayıp kuşaklar o dönemlerin kuşaklarıdır. Türkiye o dönemlerde kamplara bölünmüştür. O dönemlerde küçülmüştür, o dönemlerde dünyadan kopmuştur."
Türkiye'ye gelen yabancı sermayeye dikkati çeken Başbakan, bu konuda yöneltilen eleştirilere de tepki gösterdi. Başka ülkelerin yatırımcıyı başının üzerinde taşıdığını anlatan Erdoğan, "Arkadaşlar girişimcinin Allah aşkına Ahmet'i, Mehmet'i, George'u olur mu ya? Yeter ki benim topraklarımda birileri gelsin yatırım yapsın. Ve bu yatırımla benim ülkeme bir katma değer sağlasın. Birileri bunun önünü kesmek için çalışıyor. İşte bu bizi hücrelerimize kadar rahatsız ediyor. Ama onların öyle bir derdi yok. 90'lı yılların krizlerini biz bunlarla yaşamadık mı, şimdi sıkılmadan çıkıp konuşuyorlar ya, neyi konuşuyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
'Sadakat' jesti duygulandırdı
Önceki gün 54. yaşına giren Başbakan Erdoğan, dünkü grup toplantısında milletvekillerinin jestiyle karşılaştı. Grup Başkan Vekili Faruk Çelik, Erdoğan'ı kutlarken, "354 vekil arkadaşımızla size doğum günü hediyemiz, sonuna kadar size sadakattir. Milletimizin doğum günü hediyesi de inanıyorum ki 4 Kasım'da yine tek başına iktidar olacaktır." dedi. Bu sözlerin ardından kürsüye çıkan Erdoğan'ın duygulandığı ve sesinin titrediği görüldü. Başbakan, grup toplantısından ayrılıp makamına geçerken de bir vatandaş, ''Ben malımı, canımı hep sana kurban ederim.'' diye seslendi. Bunun üzerine Erdoğan, ''Malın var mı?'' diye sordu. Vatandaş, ''Bir karım var, bir de ben. Sana kurban ederim.'' karşılığını verdi. Başbakan bu kez, ''Ne kadar malın var?'' diye sordu. Vatandaşın, ''Vallahi hiç malım yok. Bir karım, bir de ben...'' demesi gülüşmelere sebep oldu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...