Emre Demir'in haberi...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'yi Türkiye'ye davet etti. Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşı çıkan Sarkozy'nin, Kasım 2010'da G-20'nin dönem başkanı olmadan önce Türkiye'ye resmi ziyaret gerçekleştireceği öğrenildi.
Paris'e resmi ziyaret gerçekleştiren Başbakan Erdoğan, Sarkozy ile Türkiye'nin AB üyeliği sürecini masaya yatırdı. Ziyareti öncesinde "Sarkozy, bugünkü Türkiye'yi görmeli" açıklamasını yapan Erdoğan, dün Elysee Sarayı'ndaki çalışma yemeğinde Ankara'ya henüz resmi ziyaret gerçekleştirmeyen Fransa liderini davet etti. Sarkozy, kasım ile aralık ayı içerisinde Fransa'nın G-20 dönem başkanlığını devralması öncesinde Türkiye'ye resmi ziyarette bulunacak.
MERDİVENLERE KADAR UĞURLADI
Başbakan Erdoğan ile Sarkozy'nin görüşmesinin sıcak bir ortamda geçtiği gözlendi. 1 saat olarak tasarlanan görüşmenin 45 dakika uzaması ve Sarkozy'nin Erdoğan'ı uğurlarken merdivenlere kadar inmesi dikkat çekti. Çalışma yemeğine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı Egemen Bağış ve Fransız muhatapları Bernard Kouchner ve Pierre Lellouche katıldı. Erdoğan, Sarkozy'nin yanı sıra Başbakan François Fillon, Senato Başkanı Gerard Larcher ve Ulusal Meclis Başkanı Bernard Accoyer ile görüştü.
Erdoğan, Sarkozy ile görüşmelerinde Türkiye'nin AB üyeliği müzakere sürecinde hangi fasılların açılacağını ve hangilerinin askıda kalacağını görüştüklerini açıkladı. Ayrıca, Türkiye'nin de üye olduğu G-20 teşkilatıyla ilgili yapılabilecek ortak çalışmaların gündeme geldiğini kaydetti. Ortak basın toplantısının yapılmadığı buluşmanın ardından, Elysee Sarayı yetkilileri de Sarkozy'nin görüşmeyi 'verimli' bulduğunu açıkladı. Erdoğan, Paris'teki resmi ziyareti sırasında AB üyelik süreciyle ilgili önemli mesajlar da verdi. Türkiye'nin müzakere sürecini kararlılıkla sürdüreceğini vurgulayan Başbakan, "Fransa ve Türkiye olarak ikili ilişkilerin çok verimli olduğu bir döneme gireceğiz." açıklamasında bulundu. Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerine taviz vermeden devam edeceğini kaydederken, Türkiye'nin mevcut ekonomik gücüyle AB'ye "zaten dolaylı olarak girmiş bulunduğunu" savundu.
Fransa'nın patronlar kulübü olarak bilinen Fransa Girişimciler Hareketi'nin (MEDEF) merkezinde 200 yatırımcıya hitap eden Erdoğan, Türkiye'de yatırım yapan Fransız yatırımcılara her türlü desteği sağlayacakları garantisini verdi: "Takıldığınız bir sorun doğrudan bana ulaşacaksınız. Hiç şüpheniz olmasın." Başbakan, işadamlarına hitabında, "Tarihin en büyük küresel finans krizlerinden birini yaşıyoruz. Bu krizin Türkiye'yi teğet geçeceğini söylediğimde, bazıları dalga geçti. Şimdi, küresel finans dünyası da krizin Türkiye'yi teğet geçtiğini duyuruyor." dedi.
MEDEF Başkanı Laurence Parisot da, "Siz İstanbul Belediye Başkanı olduğunuz dönemde, bu büyük şehri 21. yüzyıla taşımıştınız. Bugün de, tüm dünya kriz nedeniyle küçülürken, ülkenizin yüzde 6'lık bir büyüme gerçekleştirmesini sağladınız." diye konuştu.
Fransız şirketleri, 2009'da yapılan 593 milyon Euro yatırımla Türkiye'deki ikinci büyük yabancı yatırımcı konumunda bulunuyor. Fransız yatırımının dörtte birini Renault oluştururken, Leroy Merlin, Alcatel, Accor gibi dev şirketler bu yıl içinde Türkiye'de yatırım yapmış durumda. Le Figaro gazetesi, "Erdoğan'ı dinleyen Fransız yatırımcılar dünyanın en büyük 17. ekonomisinde yatırım yapmak için büyük bir iştah taşıyor. Ancak, 2006'daki soykırımı inkar yasa tasarısı nedeniyle Fransa'nın kamu ihalelerini kazanma şansı oldukça az." ifadelerini kullandı.
Fransız basınından Erdoğan'a yoğun ilgi
Başbakan Erdoğan'ın Paris ziyareti Fransız basınında da geniş yankı buldu. Ziyaret sırasında Türkiye'nin AB üyeliğinin yine "başlıca anlaşmazlık konusu" olduğunu ifade eden Le Monde, Türkiye'nin ev ödevini yapmasına rağmen 35 başlıktan sadece 12'sinin açılabildiğini hatırlattı. Le Monde, iki ülke arasında AB üyelik süreci ve soykırımı inkar yasa tasarısı nedeniyle yaşanan gerginliğe rağmen, "Paris, AB tarafından terörist olarak değerlendirilen PKK'ya karşı yürüttüğü mücadelesinde Türkiye'ye destek vererek iyi niyetini kanıtlamak istiyor." diye yazdı.
Liberation gazetesi ise "Fransız diplomasisi gururunu yitirdi" başlığıyla verdiği haberde, Fransa'nın Türkiye'de en nefret edilen ülke konumuna gelmesinin Sarkozy'nin dış politikası nedeniyle Fransız diplomasisinin içine düştüğü karmaşanın bir sonucu olduğunu savundu. Sarkozy'nin 'basit seçim hesapları' nedeniyle, Fransa'nın siyasi ve ekonomik çıkarlarını tehlikeye atarak Türkiye'nin düşmanı konumuna geldiğini söyledi.
'Entegre olun, asimile olmayın'
Erdoğan, Paris ziyaretinin son ayağında Zenith Salonu'nda yaklaşık 10 bin Türk vatandaşına hitap etti. Fransa'da yaşayan Türklere çifte vatandaşlık hakkından yararlanmasını tavsiye eden Başbakan Erdoğan, "Fransız pasaportu alınca, Türk veya Kürt kimliğinize halel gelmez. Seçme ve seçilme hakkınızı kullanın. Neden Avrupa Parlamentosu'nda Ayşe'ler, Fatma'lar çoğalmasın?" dedi. Gurbetçilerin, bulunduğu ülkenin dilini öğrenmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, ancak asimilasyona karşı olduğunu söyledi. Asimilasyonu 'insanlık suçu' olarak niteleyen Başbakan, Almanya'da olduğu gibi Fransa'da da Türk okulları kurmak istediklerini açıkladı. Binlerce vatandaş, 6 bin kişilik salonun dışında kalırken Erdoğan, dışarıya çıkarak salona giremeyen gurbetçileri teselli etti.(zaman)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...