PAKİSTAN'DA OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN EDİLDİ 

Olağanüstü hal kararı ile birlikte anayasanın askıya alındığı ülkede özel televizyonların yayını durduruldu, cep ve kablolu telefon bağlantıları kesildi. Geçtiğimiz günlerde ikinci kez devlet başkanlığına seçilen Müşerref'in bu göreve genelkurmay başkanı olarak aday olmasının anayasaya aykırı olup olmadığına karar verecek Yüksek Mahkeme'nin başyargıcı İftihar Çaudri de görevden alındı. Karar, uluslararası toplum tarafından tepkiyle karşılandı. Müşerref, olağanüstü hal ve anayasayı askıya alma kararından sonra devlet televizyonundan ulusa seslendi. Militan eylemlerin başkent İslamabad'a bile sıçradığını belirten General Müşerref, "radikal dinciler hükümetin iradesini kendi ellerine alıyor ve daha kötüsü ılımlılara kendi eskimiş fikirlerini kabul ettirmeye çalışıyor." diyerek kararı savundu. Müşerref, ocakta yapılması planlanan ve sivil yönetime giden yolu açması beklenen parlamento seçimlerinden sonra demokrasinin yeniden kurulacağına inandığını da ifade etti. Ancak olağanüstü hal kararının, Müşerref'in bu konudaki samimiyetine gölge düşürdüğü ifade ediliyor. Kararın açıklanmasından önce güvenlik güçleri, başkent İslamabad'daki Yüksek Mahkeme binasını kuşatma altına aldı. Yüksek Mahkeme Başyargıcı İftihar Çaudri ve diğer 8 yargıç, başta anayasanın askıya alınması olmak üzere, olağanüstü halden kaynaklanan uygulamaları kabul etmediklerini açıkladı. Bunun üzerine İftihar Çaudri görevden alınırken yerine Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in yandaşlarından olduğu bildirilen yargıç Abdülhamid Doğar atandı. Yüksek Mahkeme, geçtiğimiz günlerde ikinci kez devlet başkanlığına seçilen Müşerref'in bu göreve genelkurmay başkanı olarak aday olmasının anayasaya aykırı olup olmadığını inceliyordu. Müşerref, Çaudri'yi 9 Mart'ta görevden alarak siyasi bir krizle karşı karşıya kalmıştı. Çaudri'nin, anayasa gereğince bu yıl genelkurmay başkanlığını bırakması gereken Müşerref'in bu görevde kalmasına karşı çıkacağı endişesiyle görevden alındığı öne sürülmüştü.

Muhalefet ve medyaya kısıtlama

Olağanüstü hal gereğince Mürerref'i, hükümeti veya silahlı kuvvetleri küçük düşüren hiçbir yayına izin verilmeyecek. Ayrıca, bundan böyle gazete ve televizyonların intihar saldırganlarının, yaşamını yitirenlerin görüntü ya da fotoğraflarını ve militanların açıklamalarını yayımlamaları ya da göstermeleri de yasak olacak. Kararın ardından muhalefet liderlerinden İmran Han ve Pakistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Asma Cehangir de ev hapsine alındı. Pakistan'ın eski Başbakanı ve muhalefetteki Pakistan Halk Partisi lideri Benazir Butto, olağanüstü hal ilan edilmesinden sonra geç saatlerde Dubai'den ülkesine döndü. Ülkeye halka cesaret ve moral vermek için döndüğünü söyleyen Butto, Müşerref'in anayasayı askıya alma kararını değiştirmek için diğer siyasi liderlerle bir strateji belirlemek üzere görüşeceğini açıkladı. Butto ayrıca, olağanüstü hal kararının, seçimleri en az bir ya da iki yıl geciktirmek için tasarlandığına inandığını ifade etti. 8 yıllık sürgün sonrası birkaç hafta önce ülkesine dönen Benazir Butto'nun konvoyuna saldırı düzenlenmiş ve 140'a yakın kişi ölmüştü. Pakistan'da Taliban ve El Kaide yanlısı grupların temmuz ayından bu yana düzenlediği saldırılarda 700'den fazla kişi hayatını kaybetti.

Batı, 'derin endişe' duyuyor

Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in olağanüstü hal kararı, Pakistan'ın Batılı müttefikleri ABD ve İngiltere tarafından tepkiyle karşılandı. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, kararın 'son derece üzücü' olduğunu söyledi. Tüm tarafları itidalli olmaya ve derhal demokrasiye dönmeye çağıran Rice, "ABD'nin ekstra anayasal önlemleri desteklemediğini" bildirdi. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada da Pakistan'da olağanüstü hal ilan edilmesinin, "büyük hayal kırıklığı yaşattığı" bildirildi. Yazılı açıklamada, "Müşerref'in ocaktaki seçimlerin adil ve dürüst yapılacağına ve yeniden yemin etmeye hazırlanmadan önce genelkurmay başkanlığı görevini bırakacağına dair verdiği sözü tutması gerektiği" belirtildi. İngiltere de kararı 'derin endişeyle' karşıladı. Dışişleri Bakanı David Miliband, yaptığı açıklamada, yönetimin, anayasaya uygunluk içinde hareket etmesinin ve planlandığı gibi özgür ve adil seçimler yapmasının hayati önem taşıdığını bildirdi.

Zaman