Özgürlük Başkentinde Irkçılar İktidara Koştu!  

Dünyada özgürlükler, zenginlik, eşitlik, şeffaflık, refah ve mutluluk denince ilk sıralarda yer alan Finlandiya’da hafta sonu yapılan seçimin sonuçları Avrupalı siyaset bilimciler tarafından “büyük patlama” olarak yorumlandı. Bu yorumun yapılmasının ana sebebi ise dünyada birçok yönetimin imrenerek baktığı İskandinav ülkesinde aşırı sağın akıl almaz yükselişi... Siyaset stratejisi adından da belli olan Gerçek Finlandiyalılar Partisi, yüzde 19’luk oy oranıyla ülke siyasetini adeta salladı ve iktidar ortağı olmaya hak kazandı. Son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Türkiye karşıtı kampanya ile seçmenden oy isteyen ve Türkiye’nin AB üyeliğini savunan AB’nin genişlemeden sorumlu eski komiseri Olli Rehn’in görevden alınmasını talep eden parti genel seçimlerde de stratejisini göçmen karşıtlığı üzerine kurdu.

AB’ye ve NATO’ya hayır
İşsizlik oranlarının yükselmesi ve emekli maaşlarında artış olmamasıyla tepki oyları alan parti seçimde şu söylemlerle seçmenden oy istedi:
-AB’den çıkalım, NATO ile ilişkileri keselim.
-Finlandiya euro’dan çekilsin.
-İsveççe okullarda okutulmasın.
-Fin kültürünü tahrip eden göçmenler ülkeden gönderilsin.
-Genç kadınlar daha az çalışıp safkan Fin çocuklar dünyaya getirsin.
1999’da yapılan seçimlerde yüzde bir oy alan parti 2007’de yüzde 4.1 oy almıştı.

Dünyanın en mutlu ülkesi

-Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2010’da yapılan bir araştırmada Finlandiya en az yolsuzluk yapılan ülke.
-Forbes dergisi, 2009’da Finlandiya’yı dünyanın en mutlu ülkesi seçti.
-Newsweek dergisi, Finlandiya’yı dünyanın en yaşanılır ülkesi ilan etti.
-İşsizlik oranı yüzde 6.4 olan Finlandiya’nın kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılası 55 bin dolar.
-Finlandiya 2009’da dünyanın en istikrarlı ikinci ülkesi oldu.
-Yüksek eğitim alan nüfus oranının en yüksek olduğu ikinci ülke.

Başbakanın gözyaşları

5.3 milyon nüfuslu Finlandiya’da seçime katılan partilerin liderleri büyük bir demokrasi örneği göstererek seçim sonuçlarının açıklanmasını aynı salonda yan yana bekledi. Sandıktan çıkan sonuçla Gerçek Finlandiyalılar lideri Timo Soini büyük sevinç yaşarken başbakanlık koltuğundan olan Merkez Parti lideri Mari Kiviniemi’nin üzüntüsü kameralara böyle yansıdı. Soini ilk demecinde “Portekiz’e yönelik kurtarma pakedine onay vermeyeceğiz” açıklamasını yaptı. Bu açıklama AB’de soğuk duş etkisi yarattı.

Macar annelere çifte oy hakkı

Macaristan’da hükümet ülkenin yüzde 20’sini oluşturan 18 yaş altı çocukları seçim sürecine katmak için eşi görülmemiş bir girişim başlattı. İktidardaki Fidesz Partisi, 18 yaşından küçük çocukları olan annelere seçimlerde ek oy hakkı vermeyi öngören yasa tasarısı hazırladı. Partinin önde gelen isimlerinden Jozef Szajer, mevcut sistemle gelecek nesillerin siyasi karar sürecinde temsil edilmediğine dikkat çekerek, “Bunun başta tuhaf göründüğünü biliyoruz. Ancak 50’li yıllarda siyahlara oy hakkı verilmesi tuhaftı. 100 yıl önce de kadınlar için aynı şey geçerliydi” dedi. Bazı vekillerin Roman vatandaşların daha fazla oy hakkı alacağı endişesi üzerine öneriye “Anneler en fazla bir çocuğunun yerine oy kullanabilecek” maddesi getirildi.

Benzer bir tez 1986’da ABD’de ortaya atılmıştı. Nüfus bilimci Paul Demeny, ebeveynlerin her çocuk için yarım oy hakkı olmasını önermişti. Fidesz Partisi Demeny’den ilham aldıklarını kaydetti.

VATAN