NUR TOPU GİBİ BİR POLEMİĞİMİZ DAHA OLDU! 

Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun CHP lideri Deniz Baykal'ın başörtüsüne yönelik tavrını " Eşiyle akşam yemeği bile yemeyen, yanında hiçbir yere götürmeyen biri, başörtüsüyle eşini her yerde temsil eden, eşinin yanından ayrılmayan kadını oraya yakıştıramıyor" sözleriyle eleştirmesine, Baykal'ın verdiği cevap tepkilere neden oldu. CHP liderinin " Olcay bir eşya mı ki yanımda taşıyayım, götüreyim. Ben Olcay'ı bir yere götüremem; ancak o isterse gelir. Bir kadının, üstelik bakanlık yapan bir kadının, bir başka kadın ile ilgili bunları söylemesi düşündürücü. Sepet mi ki onu yanımda taşıyayım, yanımda götüreyim? Ancak isterse, o beni taşıyabilir" sözleri, Türk kadınına büyük bir hakaret olarak değerlendirildi. Baykal'ın sözlerine tepki gösterenler başta siyasiler olmak üzere toplumun önde gelenlerinin büyük çoğunluğunun çeşitli toplantılara eşleriyle birlikte katıldığına dikkat çekerek "Şimdi yanında eşlerini taşıyanlar sepet mi taşımış oluyor, kadınlar eşya mı" şeklinde tepki gösterdi.

Baykal'ın bu sözlerine en sert tepki Başkent Kadın Platformu eski Başkanı Hidayet Şefkatli Tuksal'dan geldi. Tuksal bugüne kadar Baykal'ın yanında gezen insanlara dikkat çekerek, "Yani bugün Baykal'ın yanında olan kişiler bir sepet mi? İnsanın yanında tabiî ki eşi, dostu, sırdaşı olur" dedi. Tuksal, dünyanın her yerinde siyasilerin eşlerinin yanında olduğuna dikkat çekerek, "Dünyada genelde böyle bir durum var. Siyasilerin eşleri siyasilerin yanında yer alır. Ancak Olcay hanımın tercihine de saygı göstermek gerekir” diye konuştu. Tuksal, siyasi tartışmaların eşler üzerinde yapılmasını doğru bulmadığını da ifade ederek, böyle tartışmaların yanlışlığına dikkat çekti.

BAŞÖRTÜSÜNE SES ÇIKARMAMALI

"Eşim sepet değil ki yanımda taşıyayım" sözü kadar ilginç olan, "eşimin özgür iradesi" sözü olduğunu belirten reklamcı ve yazar Ali Saydam ise şöyle konuştu: "Eğer Baykal eşinin özgür iradesine bağlı olarak kendisine demokrasi istiyorsa başka bir liderin eşinin de özgür iradesiyle başını örmesine ses çıkarmamalı. Eşlerinin yanlarında olması, siyasi liderlerin imajı ve siyasi itibarı açısından çok önemlidir. Çünkü toplumda merak edilen eşler değil, bir aile tablosudur. Bu sadece Türkiye'de değil tüm dünyada önemlidir. Örneğin Amerika'da, liderlerin aile mefhumunu önemsemeleri, hatta bir kız, bir de erkek çocuklarının olması, onlara puan kazandırır. Demirel ve Ecevit, çocukları olmasa bile sürekli eşlerinin yanlarında olması, toplum tarafından çok sempatiyle karşılandı. Düzgün aile tablosu, onların aileye ne kadar önem verdiği, toplumun özlemidir. Olcay Hanım'ın resmini ben bugün ilk defa gazetede gördüm. Olcay Hanım'ın özgür iradesine saygı duyarım ancak zaman zaman toplumun önüne çıkmalı. Çünkü toplum, Baykal'ın nasıl bir aile yapısı olduğunu, aile fotoğrafını görmeli. Mesela Devlet Bahçeli'nin evlenmemiş olması, sempati açısından bir dezavantajdır. "

Demagoji yapıyor

Gazeteci yazar Nazlı Ilıcak Deniz Baykal'ın "Eşim Olcay sepet mi ki yanımda taşıyayım" sözlerini demagoji olarak değerlendirdi. Siyasilerin eşler üzerinden tartışma yapmasını doğru bulmadığını ifade eden Ilıcak, bu konudaki ilk münakaşayı Baykal'ın başlattığını hatırlattı. Baykal'ın bütçe görüşmeleri sırasında sarf ettiği 'başlarını örtmeleri ayıplarını örtmez' sözlerine dikkat çeken Ilıcak, "Baykal bu sözle bir yanlış başlattı. Hanımlar üzerinden yapılan bu münakaşalar hoş değil" diye konuştu.

Siyasi bir polemik

Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA-DER) Genel Başkanı Seyhan Ekşioğlu tartışmanın siyasi bir polemik olduğunu söyledi.

Eşe karşı saygısızlık

AK Parti Grup Başkan Vekili Eyüp Fatsa, Baykal'ın sözlerini 'eşe saygısızlık' olarak değerlendirdi. Fatsa, siyasetçi eşlerinin kamuoyu önüne çıkmamasını saygı ile karşıladığını ifade ederek, “Ancak eşlerinin yanında bulunmaları gayet doğaldır. İnsanın yanında eşi bulunduğu zaman onu eşya gibi algılamak doğru değildir” diye konuştu.

Kaynak: Yeni Şafak