Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin müdahaleye yeşil ışık yakmasından sonra Batılı ülkelerin Libya'ya yönelik operasyonu dün akşam başladı. 'Şafak Odyssey' adı verilen operasyonun ilk ayağında ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada, ülkenin farklı noktalarına saldırılar düzenledi. Amerikan ve İngiliz savaş gemileri ile denizaltıları, başkent Trablus ve Misrata çevresindeki 20 hava savunma sistemini 110 Tomahawk füzesiyle vurdu. Fransız savaş uçakları da muhaliflerin merkezi Bingazi'ye saldırı düzenleyen 4 tankı imha etti. Trablus, Misrata ve Bingazi'nin yanı sıra Zuvere ve Sirte kentlerine de bomba yağdı. Libyalı muhalifler, saldırılardan memnuniyet duyduklarını ve operasyona başlayan uluslararası koalisyon güçleriyle işbirliği yaptıklarını açıkladı. Libya televizyonu, saldırılar sırasında sivillerin de hedef alındığını, Trablus'taki bir hastanenin füzelere hedef olduğunu duyurdu. Kaddafi ise 'haçlı seferi' olarak nitelendirdiği operasyona karşı Libya halkını silahlandıracağını söyledi. Saldırı kararı, 22 ülkenin Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleştirdiği toplantıda alındı. Zirvenin ardından Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, askerî müdahalenin başladığını ilan etti. Operasyon, Sarkozy'nin açıklamasından yaklaşık bir saat önce Fransız jetlerinin Libya hava sahasına girmesiyle başladı.
Fransa'nın Saint-Dizier şehrinden kalkan gözetleme uçakları, Libya'da keşif uçuşları yaparken, yaklaşık 20 Rafale bombardıman uçağı TSİ 18.45'te Bingazi'nin güneybatısında Kaddafi güçlerine ait 4 tankı vurdu. Fransa'dan yaklaşık bir saat sonra ise ABD devreye girdi. Akdeniz'de konuşlu savaş gemileri ve denizaltılardan fırlatılan 110 Tomahawk cruise füzesi, Trablus ve Misrata çevresindeki hava savunma sistemlerini imha etti. Brezilya'da bulunan ABD Başkanı Barack Obama, Libya'ya yönelik sınırlı bir operasyonu onayladığını belirtti. "Askerî operasyon bizim ilk tercihimiz değildi." diyen Obama, "bir tiranın, kendi halkına, 'acıma olmayacak' dediğini" bunun da başka şans bırakmadığını kaydetti. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da Libya'ya asker gönderilmesinin söz konusu olmadığını vurguladı. Clinton ayrıca Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu arayarak, Paris'teki toplantı hakkında bilgi verdi.
Libya'ya yönelik müdahalede Fransa'nın Korsika adasındaki Solenzara ve İtalya'nın Sigonella hava üslerin ana rol oynuyor. Kaddafi'nin saldırıları durdurmak için hedef olabilecek noktalara sivilleri yerleştirdiği öne sürülüyor. Libya liderinin "Saldıranın hayatını cehenneme çeviririz." tehdidine rağmen Libya güçlerinden ilk harekâta misilleme olmadığı ifade ediliyor. Libya devlet televizyonu, Trablus yakınlarında bir Fransız uçağının uçaksavarla düşürüldüğünü iddia etti; ancak Paris, tüm uçaklarının sağ salim üslerine geri döndüğünü açıkladı. Kaddafi dün de meydan okumaya devam ederek Akdeniz ve kuzey Afrika'yı savaş alanı olarak ilan etti.
AVRUPA VE ARAP DÜNYASI BÖLÜNDÜ
22 ülkenin iştirak ettiği, Avrupa, ABD ve Arap temsilcilerinin katıldığı ortak zirvenin ardından Sarkozy, Kaddafi'nin ateşkes ilan etmesi ve BM kararına uyması halinde diplomasi yolunun tekrar açılacağını kaydetti. Fransa'nın uluslararası müdahaleye liderlik yapacağını belirten Sarkozy, "Fransa'nın tarih karşısındaki sorumluluğunu yerine getireceğini" söyledi. Zirve sonrasında yayımlanan ortak bildiride de, BM Güvenlik Konseyi'nin kararı hatırlatılarak, "Albay Kaddafi'nin uluslararası toplumun isteklerini reddetmeyi, kendi halkını küçümsemeyi sürdürmesine izin vermeyeceğiz. Libyalılara, ülkelerini yeniden inşa etmelerinde, bu ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğüne tamamıyla saygı çerçevesinde yardım etmeyi sürdüreceğiz." denildi.
RUSYA, OPERASYONA TEPKİLİ
Libya'ya yönelik uluslararası müdahale, Avrupa Birliği (AB) içinde çatlaklara yol açtı. Dış politika kararlarında ortak hareket eden AB'nin iki büyük ülkesi Fransa ve Almanya, operasyon kararında zıt pozisyonları temsil etti. Almanya, BM'nin müdahale kararında çekimser oy kullanırken, Fransa askerî operasyonun liderliğini üstleniyor. Paris'teki zirveye katılan Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Almanya'nın operasyona katılmayacağını açıkladı. Ayrıca operasyon Arap ve Afrika dünyasında güçlü destek bulmazken, bölgede etkin ülkelerden Türkiye'nin sürecin dışında kaldığına dikkat çekiliyor. Kısaca BRIC olarak adlandırılan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin de operasyonda yer almıyor. Bu ülkelerden Rusya, Batılı güçlerin operasyon kararını üzüntüyle karşıladığını açıkladı. Moskova'dan gelen bu açıklamanın ardından ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Rusya'ya dün yapmayı planladığı ziyareti son anda erteledi. Fransız diplomatlar, operasyonun bir "Batı askerî operasyonu" görünmemesi için Arap dünyasının desteğinin altını çiziyor. Sarkozy dün yaptığı açıklamada, 6 kez Arap ülkelerinin de operasyona katıldığını duyursa da, operasyonda Arap ülkelerinin büyük rol oynaması beklenmiyor. Paris'teki zirveye Arap Ligi Genel Sekreteri Amr Musa, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Fas Dışişleri bakanları katıldı. Afrika Birliği ise Paris'teki zirveye katılmazken, Moritanya'da ayrı bir Libya zirvesi düzenledi.
Harekâtın komutası ABD ordusunda
ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada'nın başını çektiği koalisyon güçlerinin katıldığı operasyona 8 ülke daha çeşitli şekillerde destek veriyor. Dün başlayan askerî harekât, ABD'nin Afrika ülkeleri ile askerî ilişkilerini yönettiği Almanya'nın Stuttgart kentinde bulunan AFRICOM karargâhı tarafından komuta ediliyor. Washington, ilerleyen günlerde operasyonun komutasını koalisyon tarafından oluşturulacak ortak bir karar mekanizmasına devredeceğini açıkladı. İşte operasyona katılacak ülkelerin listesi:
ABD: İki denizaltısı ile Trablus'u vuran ABD; İncirlik, Girit ile İtalya'daki Napoli ve Aviano'daki askerî üslerden operasyona destek sağlayabilir. Yüksek teknolojiye sahip F-15 ve F-16 bombardıman uçaklarının yanı sıra Drone gözetleme uçakları, Kearsange saldırı helikopterleri ile Akdeniz'de konuşlanmış Barry ve Stout muharip gemileri ve Providence denizaltısı operasyonda görev alabilir.
Fransa: Uluslararası müdahalenin başlamasında önemli rolü bulunan Paris, koalisyon güçlerine de ciddi destek veriyor. Libya'ya en yakın askerî üsleri Istres ve Solenzara'dan kalkacak 25 Rafale bombardıman uçağı ve keşif uçağı Awacs'lar operasyona katılacak.
İngiltere: Kıbrıs'taki askerî üssünden operasyona katılacak İngiltere, Tornado ve Typhoon savaş uçakları ve Awacs radar uçaklarıyla koalisyona destek veriyor. Akdeniz'deki Westminster ve Cumberland savaş gemileri de operasyon için hazır.
İtalya: Müdahaleye mesafeli yaklaşan İtalya, hava üslerini kullanıma açarak uçaklarını koalisyon güçlerine dahil etti.
İspanya: İki üssünü koalisyonun kullanımına açan İspanya, 4 F-18 uçağı ile birlikte Boeing 307 Cessna tipi nakliyat uçağı, F-100 tipi bir firkateyn, bir denizaltı ve bir deniz gözetleme uçağını da bölgeye gönderiyor.
Kanada: 6 savaş uçağı 2 gün içinde harekâta katılacak.
Danimarka: 6 F–16 uçağı, bir nakliye uçağı ve 100 personel ile operasyona takviye sağlayacak.
Norveç: Bir F-16 uçağının yanı sıra insani yardım için bir nakliye uçağı verecek.
Hollanda: Talep gelirse destek vermeye hazır olduğunu bildirdi.
İsveç: NATO ülkesi olmadığı halde ilerleyen süreçte devreye girebilir.
Arap ülkeleri: Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri jetlerini gönderirken, Fas ve Ürdün sadece insani yardım sağlayacak.
'Şafak Odyssey' Irak işgalinin yıldönümünde başladı
Libya'ya yönelik askerî operasyon, "Şafak Odyssey" olarak isimlendirildi. Operasyon, 8 yıl önce ABD'nin liderliğindeki koalisyonun Irak işgaline başladığı güne denk geldi. Antik Yunan destanlarının yazarı Homeros'un kitabının ismi olan Odyssey, "uzun ve zorlu yolculuk" anlamına geliyor. "Odyssey'nin şafağı" deyimi ise kitabın kahramanı Odyssey isimli komutanın yaptığı yolculuğun uzunluğunu ve zorluğunu anlatan bir edebi deyim olarak biliniyor. Operasyona verilen isim, Batı güçlerinin Libya'da uzun süreli kalacağının işareti olarak yorumlandı. Paris'teki zirveden sonra açıklanan ortak bildiride, "Libya'ya olan sorumluluğumuz uzun vadelidir." ifadeleri yer almıştı.
Kaddafi ateşkese rağmen saldırdı
BM Güvenlik Konseyi'nin Libya'ya askeri müdahaleye izin vermesinin ardından, önceki gün ateşkes ilan eden Libya lideri Muammer Kaddafi dün kendi aldığı kararın aksine muhaliflere yönelik saldırılara devam etti. Kaddafi'ye bağlı birlikler dün Bingazi'yi havadan vurdu ve havalimanına giden yolu bombaladı. Görgü tanıkları şehirde büyük bir patlamanın meydana geldiğini belirtirken, Bingazi'ye sızan Kaddafi yanlılarının şehrin çeşitli yerlerinde el bombalarıyla saldırı gerçekleştirdiği iddia edildi. Bingazi dışında Kaddafi'ye bağlı güçlere mensup keskin nişancıların Misrata kentinde açtıkları ateş sonucu 2 kişinin öldüğü, Libya'nın batısındaki Zintan kasabasının da Kaddafi'ye bağlı tank birliklerinin saldırısına uğradığı bildirildi. Libya yönetimi ise kendi ilan ettiği ateşkesi ihlal ettiğine dair haberlerin dış müdahaleye davetiye çıkartmak amacıyla bilinçli şekilde çıkartıldığını öne sürerek yalanladı. Bu arada gelişmelere ilişkin acil olarak toplanan İslam Konferansı Örgütü üyelerine Libya'nın Bingazi kentindeki isyancı yönetimle iletişim kurma çağrısı yaptı.
Türkiye, NATO'nun hava harekâtına karşı değil
Birleşmiş Milletler'in Libya için aldığı 'uçuş yasağı'na destek veren Ankara, NATO'nun hava operasyonu düzenlemesine de karşı çıkmayacak. Operasyonda arka planda kalacak ve şu anki duruma göre muharip uçak göndermeyecek. Diplomatik kaynaklar, Türkiye ile Almanya'nın çekincelerinin yerine getirildiğini ve bu iki ülkenin operasyon konusunda yumuşadığını belirtti.
Birleşmiş Milletler'in Libya'ya uçuş yasağına destek veren Ankara, bu kararın uygulanabilmesi için NATO'nun böyle bir görev üstlenmesine karşı değil. Ankara, Libya için "uluslararası meşruiyet, bölgesel örgütlerin tutumu ve Libyalı muhaliflerin talepleri"ni esas alacağını açıklamıştı. BM Güvenlik Konseyi'nin kararı da Türkiye'nin hassasiyetlerini içeriyor. Bu sebeple Ankara, NATO'nun Libya'ya hava operasyonu kararı almasına karşı çıkmayacak. Fakat operasyonda arka planda kalacak ve şu an muharip uçak göndermeyi düşünmüyor.İç çatışmaların şiddetine göre ise bu karar değişebilir. Türkiye'nin hava sahasını kullandırma ya da tanker uçağı gibi daha sınırlı bir katkı verebileceği belirtiliyor.
Cuma günü operasyon için planlamalarını tamamlayan NATO büyükelçileri, dün yeniden toplandı. 28 büyükelçinin gözü Paris'teki zirvedeydi. Ancak buradan NATO'nun görev alması için bir çağrı gelmedi. NATO kaynakları ABD, İngiltere ve Kanada'nın tutumunun İttifak'ın Libya'da görev alması yönünde olduğunu bildirdi. Yetkili, bugün de yeni bir toplantı yapılabileceğini söyledi. NATO yetkilileri, cuma günkü toplantıda daha önce İttifak'ın Libya'da görev almasına karşı çıkan Almanya ve Türkiye'nin tutumunun yumuşadığını açıklamıştı. Zaman'a bilgi veren diplomatik kaynaklar, BM kararının, bu tutum değişikliğinde rol oynadığına işaret etti.
Kaynakların verdiği bilgiye göre, Türkiye, NATO'nun görev alması konusunda 10–11 Mart'taki savunma bakanları toplantısında üç temel şartını ortaya koydu. Genel Sekreter Rasmussen, bunları "somut talep, yasal dayanak ve bölgesel destek koşullarının oluşması" olarak sıraladı. BM uçuş yasağı kararı aldığı; Arap Ligi güçlü bir çağrıda bulunduğu ve Libyalı muhaliflerden talep geldiği için Ankara'nın gözünde gerekli şartlar oluştu. Bu sebeple uçuş yasağının uygulanabilmesi için İttifak'ın hava operasyonu düzenlemesine Türkiye artık karşı çıkmayacak. Veto hakkını kullanmaması, operasyona aktif destek vereceği anlamına gelmiyor. Libya yönetimi, tek taraflı ilan ettikleri ateşkesin uygulanması için Almanya, Türkiye, Malta ve Çin'den gözlemcilerin gelmesini beklediğini bildirdi. Ancak Türkiye, bu talebi hâlâ değerlendiriyor ve giden bir gözlemci yok. (zaman)