İstanbul Aydın Üniversitesi'nde, ''Liderlik, yüzyılın en büyük gereksinimidir'' konulu konferans veren Denktaş, Hitler ve Mussolini'nin de bir lider olduğunu, hatta mafyanın da liderleri bulunduğunu ifade ederek, ''Dünyayı nereye götürdüler, kaç milyon insan mahvoldu? Çünkü liderliklerinin mayası bozuktu. Daha ziyade insanlığı sevmeyen, yolunu şaşırmış liderlerdi'' ifadesini kullandı.
Denktaş, liderliğin, ''doğruyu yapma kabiliyeti ve doğruyu yaparak gönüllü destek bulma hazzı'' diye tarif edilebileceğini kaydederek, ''Eğer dünya lideri olarak atfedilen bir lider, 'dünyayı yok edecek silahlar vardır' yalanıyla bir Irak'ı mahvedebilirse, milyonlarca masum insanı öldürebilirse, demek ki dünya liderliğinde bir bozukluk, aksaklık var'' diye konuştu.
Liderlerin önünde daima iki yol bulunduğuna işaret eden Denktaş, ''Bunlardan birincisi hak yoludur, doğru yoldur, yokuş yoldur, zorluğu olan yoldur. Yılmayacaksınız, o yolda yürüyeceksiniz. Bir de kolay yol vardır. Kendinizi de yandaşlarınızı da zenginleştirebilirsiniz, ama milleti mahvedersiniz'' dedi.
Dünyanın hak ve adalet üzerine idare edilmediğini kaydeden Denktaş, Kıbrıs'ta bu durumun her gün yaşandığını ve acısının tadılmakta olduğunu söyledi.
Denktaş, Kıbrıs meselesinin 46 yıldır Rum tarafının yalanları üzerinden çözülmeye çalışıldığını dile getirdi.
Dünyanın kamplara bölünmesi nedeniyle Kıbrıs'ta hak ve adaletin tecelli etmediğini, bugün Türkiye'ye Sevr Anlaşması'nı geri getirmek için sinsi bir mücadelenin devam ettiğini söyleyen Denktaş, ''Benim korkum ve endişem, üçüncü dünya savaşı nükleer savaş olacaktır. Dünyanın sonunu getirebilecek bir döneme gidilmektedir'' dedi.
Denktaş, dünyada Çin faktörünün giderek ilerlediğini, bunun karşısındaki ABD'nin ise Çin ve Rusya'nın etrafını kuşatmaya ve petrol sahalarını ele geçirmeye çalıştığını anlatarak, Çin gibi bir ülkenin buna uzun süre tahammül edemeyeceği görüşünü belirtti.
KIBRIS'TA İKİ HALK GERÇEĞİ
Obama ile dünyada yeni bir döneme girildiği şeklinde düşünceler bulunduğunu ifade eden Denktaş, ''İnşallah öyledir, ama bizim için esas deney Kıbrıs meselesidir. 'Kıbrıs'ta acaba hak ve adalet nedir?' diye soracaklar mı, 'Kıbrıs meselesi nedir?' diye soracaklar mı? Bunu sormadan, hastalığa teşhis koymadan 46 yıldır Kıbrıs meselesini halletmeye çalışıyorlar'' diye konuştu.
Kıbrıs meselesinin, ''Yunanistan'ın, Büyük İskender'in ayak bastığı her yeri küçük Yunanistan'a mal etme siyaseti'' olduğu görüşünü dile getiren Denktaş, ''Bu mübarek İskender gitmediği yer bırakmamış. İskender Anadolu'dan da geçti. Anadolu'ya da bir el attılar, Allah razı olsun Türk milleti kendilerine gereken cevabı verdi, ama o planın içinde Kıbrıs da var'' şeklinde konuştu.
Kıbrıs'ta iki halk bulunduğunu belirten Denktaş, ''Ama ne yazık ki görüşmeler ABD'nin istediği şekilde tek halk, tek devlet, tek egemenlik esası üzerinde başlatılmıştır. Bunun çıkış yolu var mı? Çıkış yolunu bulmak zor. Onun için uğraşıyoruz, uyarmaya çalışıyoruz. 'Yanlış yoldayız' diyoruz. Bunları yaptığımız için 'uzlaşmaz adam', 'Mr. No' diye ün yaptık'' dedi.
''Türkiye'nin AB'ye girebilmesi için Atatürk ilkelerinden vazgeçilmesinin istendiğini'' savunan Denktaş, ''Atatürk ilkeleri ne yapmıştır ki bir tarafınıza batıyor. Atatürk'ün üniter devletini federal bir şekle sokmak istiyorlar. Türkiye Atatürk ilkelerinden vazgeçtiği an parçalanmaya, bölünmeye gider'' diye konuştu.
Öğrencilere, Atatürk'ün Nutku'nu okumalarını, birik ve beraberlik içinde olmalarını öğütleyen ve ''Türk'ün vatan müdafaasında sabrı bittiği yerde yeniden başlar'' diyen Denktaş, ''Anavatansız Kıbrıs Türk'ü var olamaz. Bu nedenledir ki Rum'un, Yunan'ın bütün gayreti anavatanlılarla aramızı kesmektir'' şeklinde konuştu.
Denktaş, sözlerini şöyle sürdürdü.
''Milli davada tek bir ders vardır; dayanacaksınız, dayanacaksınız... Biz bugün dünyaya bunu söylüyoruz. KKTC vardır. 26 yaşına gelmiştir. Türkiye bu Cumhuriyeti tanıyor. Biz bu Cumhuriyet'ten vazgeçme niyetinde değiliz. Sayın Talat'a, Kıbrıs Türk halkı ve en önemlisi Türk milleti 'KKTC'den vazgeç' yetkisi vermemiştir. O halde bu yol yanlıştır. Bunu söylemeye devam ediyoruz ve devam etmek mecburiyetindeyiz.
Şimdi ne yapmaya çalışıyorlar? Talat seçimlere gelmeden önce güya bir ara anlaşma yapacaklar. Yapacaklar ki Sayın Talat kaybederse seçimlerde yerine gelen mecbur olsun, devam etsin. Bunu halkımızın kabul etmeyeceğini şimdiden bize gelen diplomatlara söylüyoruz. Haksızlığın, adaletsizliğin üzerine Kıbrıs meselesi halledilirse hem bizim hem Türkiye'nin başına gelmeyecek kalmayacaktır.''
KKTC'DEKİ CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Daha sonra soruları yanıtlayan Denktaş, ''KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olup olmayacağına'' ilişkin soru üzerine, ''Bu makamlar ölünceye kadar kullanılmaz. Bir değişiklik şarttır, gençlere fırsat vermek şarttır. Ben durum nedeniyle gereğinden fazla yaptım. 21 küsur yaşında bir devlet devrettim. Benim şimdi bütün gayem, bu devletin ortadan kalkmamasıdır. Devletin varlığı esas alınarak bir ortaklık kurulmalıdır'' diye konuştu.
Denktaş, seçimlerde Türkiye'nin tavrının önemli olacağına dikkati çekerek, ''Sayın Talat, Türkiye kendisini desteklerse o zaman seçilir. Ben size söyleyeyim Türkiye ne istiyor, ona göre anlayacağız. Talat seçilmezse karşısında kim vardır? Sayın Eroğlu vardır. Onun ekonomik zorlukları vardır. Türkiye bunu hafifletmeye çalışıyor, ama orada da anlayacağız, seçimler yaklaştıkça bu yardım devam edecek mi? Yoksa birden bire kesilecek mi? Türkiye'ye bağlı bir durumla karşı karşıyayız'' şeklinde konuştu.
''Türkiye'yi yönetenler liderlik vasfını taşıyor mu?'' şeklindeki soruya Denktaş, ''Bizim görevimiz birlik ve beraberliği temin için gereğini yapmaktır. Anadolu'nun seçmiş olduğu kişiler bizim için işbirliği yapacağımız makamlardır. Bunlar hakkında bizim söz söylememiz doğru olmaz'' yanıtını verdi.
Konuşmasının ardından Denktaş'a, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Aydın ve Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay tarafından birer plaket verildi.
18
10
F0508k.jpg)
k.jpg)
