Kanada Soğuğunda Dışarıda Uyuyakalan Kadının Sonu 

Eğer Kanada soğuğunda, dışarıda uyuyakalırsanız başınıza ya da ellerinize ne gelir öğrenmek ister misiniz? Cevabı içerikte..

Olayı yaşayan kişi ortadaki hanımefendi, Emma Quirk. Kendisi Alberta, Kanada'da yaşayan bir Avustralyalı.

Emma gezmeyi çok seven biri.. Birkaç hafta önce de, erkek arkadaşının büyüdüğü yer olan Kanada'da yer alan Saskatchewan'a gitmişti.
Saskatchewan, harika doğasıyla olduğu kadar sert geçen kışlarıyla da ünlü..

Emma, kafasını dağıtmak için içeceği bir akşam, arkadaşlarının yanından ayrılıyor. Yanına ne telefon alıyor, ne para.

Kanada soğuğunun ortasında eve dönmeye çalışırken hipotermia, yani beden ısısının düşmesinin bir belirtisi olarak yorgun hissediyor ve dışarıda öylece uyuyakalıyor.

Emma'yı yolda gören insanlar, onu alıp doğruca hastaneye götürüyorlar. Bu fotoğraf, Emma bulunduktan 20 dakika sonra çekilmiş. Elleri donma etkilerini göstermeye başlamış bile.

Sonrasında birkaç gün, kendince çok 'cool' olarak nitelendirdiği hemşire ve doktorlarla hastanede kalıyor Emma. Hatta onu tedavi eden doktorun adının bile Freezin (Dondurucu) olduğunu söylüyor.

Doktoru Emma'ya, parmaklarının giderek şişeceğini ve doğru zamanı geldiğinde patlatılması gerektiğini anlatmış.

İçki mağazasında çalışan Emma Quirk, soğuktan donmuş parmaklarının verdiği acıyı anlatıyor:

" O kadar çok acıyordu ki, uyuyamıyordum.. İlaç tedavisiyse daha da bitiriyordu beni. Parmaklarımın yok olacağı düşüncesiyse gözümün önünden hiç gitmedi. O an beynim durdu adeta."

Emma'nın parmaklarının ulaştığı en büyük boyut..

Doktoru, Emma'ya şişliklerinin üçüncü ve dördüncü derece soğuk donmasından kaynaklandığını söyledi Emma'ya.

İyileşme süreci de zorlu geçmiş Emma için. Ama ona pozitif hava katan şeylerin küçük şeyler olduğunu vurguluyor.

"İyileşme sürecinde böyle anlar bana içinde bulunduğum kötü durumu unutturdu diyebilirim. Mesela erkek arkadaşıma saçlarımı nasıl taraması gerektiğini gösterirken ya da makyajımı ona yaptırırken. Sanırım beni iyi yapan şey, böyle güzel şeylere sıkı sıkıya odaklanmam oldu."

Emma, ellerinin giderek iyileştiğini de söylüyor. Artık parmaklarını hissedebiliyor, yavaşça kontrol edebiliyormuş.

Parmaklarını kaybetmediği için sevinen Emma, bu süreçte yanında olan medikal profesyonellere de teşekkürlerini iletiyor.

Emma, en berbat durumlarda bile hayata bağlı kalmasını sağlayan küçük ama çok etkili bir felsefesinden bahsediyor:

"Çok basit.. Sizi mutlu eden şeyleri bulmaya odaklanın.. Özellikle her şeyin berbat gittiğini düşündüğünüz zamanlarda.."

Keşke bizi mutlu eden şeyleri bulmak o kadar basit olsa Emma.. Ama deneyeceğiz.. Emma'ya da geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz..