BoJ'un hamlesi bugün toplanan para politikası kurulu toplantısı öncesinde borsaların sert şekilde değer kaybettiği bir süreçte geldi.
Japon Nikkei 225 Endeksi günü yüzde 6.2 düşüşle kapatırken, nispeten küçük işletmelerin hisselerinin de kote olduğu Topix Endeksi'ndeki kayıp ise yüzde 7.5 oldu.
Japonya Merkez Bankasının bugün yaptığı toplantısının ardından para politikasını gevşetmek için yeni adımlar atılmasına karar verildi. Bankanın açıklamasında, "Finansal piyasalardaki istikrarı sağlamak için likidite sağlanması da dahil her olası önlemi alacağız. Depremin verdiği zarar coğrafi olarak yayılıyor ve muhtemelen üretim düşecek" denildi.
Banka, Ekim ayında başlattığı varlık alım programının büyüklüğünü ise 5 trilyon yen (61 milyar dolar) artırarak 40 trilyon yene (488 milyar dolar) çıkardı.
DAHA DA ARTIRILABİLİR
Bir merkez bankası yetkilisi, BoJ'un çok hızlı şekilde likidite sağlama operasyonuna girişmesinin alışıla gelmiş bir durum olmadığını belirterek işlerin daha da kötüye gitmesi durumunda sağlanan likiditenin daha da artırılacağını belirtti.
Aynı yetkili, "Deprem sonrasında likidite talebinin artmasını bekliyoruz ve yeterince kaynak bulunabilecek mi yönündeki endişeleri gidermeyi amaçlıyoruz" dedi.
JPMorgan'ın Tokyo'daki başekonomisti Masaaki Kanno da bu tip durumlara nakit ihtiyacı artacağı için Boj'un, bankaların gerekli likiditeye ulaşması için alt yapıyı hazırladığını söyledi.
AMAÇ PANİĞİ ÖNLEMEK
Kanno ayrıca Boj'un piyasalarda bir panik ortamının oluşmasını önlemek amacıyla da bu adımı attığı ifade etti.
Morgan Stanley Mitubishi UFG Securities'in Tokyo'daki başekonomisti Robert Feldman da yaptığı değerlendirmede, "Boj, piyasalarda istikrarı sağlamak için ne gerekiyorsa yapacak. Bu konuda oldukça net bir tavır takındılar ve böyle agresif bir adım attıkları için onlara teşekkür edebiliriz" dedi.
Boj'un sağladığı likidite, 2008'deki Lehman Krizi sonrasında piyasalara verilen 4.5 trilyon yenlik kaynak miktarının çok üstünde bulunuyor.
Acak faizlerin hali hazırda tarihi dip seviyelerinde olması, BoJ elindeki piyasaları istikrara kavuşturma için gerekli silahları sadece likidite sağlamakla sınırlıyor.
Diğer taraftan Japon hükümetinin de en kısa zamanda yaraların sarılmasını desteklemek için ek bütçe hazırlaması bekleniyor.
1995'de yaşanan Kobe şehriyle Hanşin bölgesini yerle bir etmesinden sonra hükümet 3 trilyon yenlik acil ek bütçe açıklamıştı. Kanno, mevcut durumda bu miktarın daha fazla olacağı tahminini yaptı.
HASAR TAHMİNİ 35 MİLYAR DOLAR
Bununla birlikte depremin ülkeye verdiği maddi hasar konusunda da çeşitli tahminler yapılmaya başlandı. Olayı tarihin en büyük felaketlerinden biri olarak tanımlayan Risk modelleme şirketi AIR Worldwide, sigortalanmış varlıkların toplam maliyetinin 35 milyar doları bulabileceğini belirtti. Şirket, bu hesaplamaya oluşacak yeni tsunamilerin yol açacağı hasarın dahil olmadığını da açıkladı.
Diğer taraftan Credit Suisse yayımlanan bir araştırma notunda ise depremin vurduğu bölgedeki toplam zararın 170 milyar doları geçebileceği tahmini yapıldı.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's ise, Japonya ekonomisinin depremin ardından toparlanacağını, depremin ülkenin mali durumu için bir risk taşımadığını söyledi.
Deprem, küresel emtia piyasasına da önemli oranda etki etti. Felaket sonrası ekonomik büyümenin yavaşlayacağı beklentisiyle petrol fiyatları geriledi. Brent tipi petrolün varil fiyatı 111 dolara gelirken, ABD tipi ham petrolün varil fiyatı da 99 dolar seviyesinde bulunuyor.
VATAN
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...