Önümüzde meclis başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı seçimi, bir de yeni kabine oluşumu var. O nedenle iktidar partisinin ağustos programı, Türkiye’nin yeni yol haritasının koordinatlarını verecektir. Açıkça ifade etmeliyim; Koordinatlara ulaşabilmenin yolu, salı günü Başbakan Erdoğan’ın Meclis Başkanı Arınç ve Dışişleri Bakanı Gül ile yaptığı uzun görüşmeden geçiyor.
Arınç: Aday değilim
Üçlü görüşmeden sızan bilgiler ve AK Parti kulislerindeki izlenimleri birbirine eklediğimde şunu kesin olarak söyleyebilirim: İlk kez 5 yıl üst üste meclis başkanlığı yapan Bülent Arınç, yeni dönemde aday değil. Arınç, bu niyetini Erdoğan’a çok açık olarak ifade etmiş: ‘5 yıl bu görevi layıkıyla yaptığıma inanıyorum. Yeniden aday olmayı düşünmüyorum.’
AK Parti’yi yakından tanıyanlar daha iyi bilir; Erdoğan, sadece siyasetçi değil dava arkadaşı olarak gördüğü Arınç’ın bu kararını saygıyla karşılamış: ‘Hem partimize hem ülkemize önemli hizmetlerde bulunduğuna yürekten inanıyorum. Kararına saygılıyım. Hizmetlerin için teşekkür ederim.’
Burada kritik soru: Arınç’ın yeni görevi ne olacak? Akla ilk gelen Adalet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı ya da Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı. Bu görev, Arınç’a meclis başkanı olmadan önce Gül’ün başkanlığında kurulan 58. hükümet döneminde de önerilmiş ancak Arınç meclis başkanlığını tercih etmişti.
Duyduğuma göre; Aynı teklif yine geçerli. Arınç karar arifesinde. Ya hükümette ikinci adam olarak yer alacak ya da bir süre dinlenecek. İki seçenek de eşit oranda. Yalnız, şu anda kabinenin ikinci adamı olan Abdullah Gül görevinde kalırsa, Arınç’ın dinlenme tercihi ağır basabilir.
Abdullah Kardeşim karar senin Asıl merak edilen konu, cumhurbaşkanlığı seçimi. Abdullah Gül aday olur mu? Erdoğan’ın Gül’e söylediği iddia edilen ‘Sen bir kenara çekil’ lafı, doğru değil. Bunu iddia etmiyorum, bilerek söylüyorum.
Ancak adaylık konusunda kafaların karışık olduğu ortada. AK Parti’nin yüzde 47’lik oyu ve Bahçeli’nin 367 hamlesi Gül’ün adaylığını güçlendirse de AK Parti Genel Merkezi’nde ‘uzlaşmayla’ aday çıkarma ihtimalinin konuşulduğu biliniyor. Böyle bir durumda Gül’ün şansının olmayacağı açık.
Başbakanın sorumluluğu ağır. Her ihtimali ve her görüşü dikkatle analiz ediyor. Nasıl bir yol izleyecek? Gül’ün ismini muhalefete götürerek sandıktan çıkan toplumsal mutabakatı kurumsal mutabakatla örtüştürecek mi yoksa Gül’ü bir kenara iterek CHP ve MHP’nin Gül dışında önereceği isimler arasından çıkış yolu mu arayacak? Ya da Gül, ‘aday değilim’ diyerek ilk seçeneği tümden ortadan mı kaldıracak?
Üçlü zirve öncesi Gül’le sohbetimiz olmuştu. Çekilme gibi bir düşünce içinde görmedim. Halkın AK Parti’ye oy verirken kendi adaylığını da onayladığı düşüncesinde. Başbakanın ise Gül’e rağmen bir tavır geliştirmeyeceğini biliyorum.
Peki son durum? Cevabı Erdoğan’ın şu sözlerinde gizli: ‘Abdullah kardeşim karar senin.’ Aslında bu söz, üçlü zirvenin de özeti.
Bu arada Arınç’ın Gül’ün aday olması konusundaki desteğini de eklemeliyim.
Sezer’e by-pass
Sıra geldi yeni hükümete. Kimler bakan olur mevzuuna girmeyeceğim. Çok önemli başka bir gelişme var. Cumhurbaşkanı Sezer’in olumsuz tutumu nedeniyle kabine listesinin arzu edildiği gibi oluşturulmasının güç olacağı endişesi, AK Parti’de yaygın. Bu yaygın kanaat, üçlü zirvenin de gündemindeydi.
Cevaba gelmeden yeni süreci şöyle bir özetleyelim. Yarın (4 Ağustos) milletvekilleri yemin ederek görevine başlıyor. Cumhurbaşkanı, törenin hemen ardından muhtemelen pazartesi (6 Ağustos) günü Erdoğan’a hükümeti kurma görevini verecek. Erdoğan’ın hükümeti kurmak için 45 günü var. Son gün ‘20 Eylül’ demek.
Bu tarihi bir kenara bırakalım. Milletvekillerinin yemin ettiği gün, meclis başkanlığı seçim süreci başlıyor. 5 gün içinde adaylık başvuruların tamamlanması gerekiyor. Yani 8 Ağustos akşamı saat 24.00’e kadar takvim işleyecek. Sonraki 5 gün içinde seçim yapılacak. AK Parti seçimi bir günde bitirmek istiyor. Onun için 4 tur, 9 Ağustos’ta art arda yapılacak. Hesap tutarsa 9 Ağustos akşamı yeni meclis başkanı belli olacak.
Bir gün sonra (10 Ağustos) Başkanlık Divanı oluşturulacak. Aynı gün TBMM Başkanı, 11 Ağustos itibariyle cumhurbaşkanlığı seçim sürecini başlatabilir. Şimdilik plan bu yönde. 10 gün aday bildirme süresi var. Yani 20 Ağustos akşamı saat 24.00’e kadar cumhurbaşkanı adayları ortaya çıkar.
Ardından 20 günlük seçim süreci başlatılır. Her tur arasında en az iki gün olacağı için 4 turluk seçim maratonu, 10 güne sıkıştırılabilir. Yeni cumhurbaşkanı ilk turda (367 oy gerekiyor) seçilirse muhtemelen 22 Ağustos, üçüncü turda seçilirse (276 oy gerekiyor) 26 Ağustos’ta yemin edip göreve başlayabilir.
Yeni cumhurbaşkanı seçildikten hemen sonra Başbakan, hükümet listesini Çankaya’ya çıkarabilir. Liste onaylanıp TBMM Genel Kurulu’nda okunduktan sonra bir hafta içinde 60. hükümet programı ele alınır. Ardından da güvenoyuna geçilir. AK Parti, bu sürenin 6 gün içinde tamamlanacağını hesaplıyor.
Özetle; en geç Eylül’ün ilk haftasına kadar yeni cumhurbaşkanı seçilmiş ve yeni hükümet meclisten güvenoyu almış olabilir. Bu durumda 20 Eylül’e kalmadan süreç tamamlanır.
Diyeceksiniz, bu kadar dolambaçlı yola ne gerek var? Önce Sezer’e sormak lazım. Sezer’e büyükelçi beğendiremeyen Erdoğan, bakan beğendirebilir mi?
Anlaşılan Ağustos epeyi sıcak geçecek.
Star
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...