E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

İngiltere Eski Dşişleri Bakanı Straw: Irak'ta Bir Hata Varsa, İşgalden Sonra Yapıldı.. Sorumlusu ABD'dir!

Eski İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, "Irak'ta bir hata varsa, işgalden sonra yapıldı, sorumlusu ABD Savunma Bakanlığı'dır" diyor. Eğer Kaddafi giderse, Libya'nın Irak'a dönüşmeyeceğine inanıyor.

28.03.2011 - 08:05
İngiltere Eski Dşişleri Bakanı Straw:

Irak Savaşı’nın nasıl yalanlar üstüne kurulu olduğunu anlatan Fair Game filminde gördüm sizi…
Filmi görmedim. Gerçek Jack Straw mu var? 

Evet evet… George Bush, kitle imha silahlarından söz ediyor BM’de. Siz de dinliyorsunuz…
Şu anda Irak Savaşı’yla ilgili bağımsız bir soruşturma yapılıyor. Benden de görüş aldılar. Dedim ki; o günün şartlarını düşünürsek Irak Savaşı doğru bir karardı. Hâlâ aynı fikirdeyim. O sırada bazı şeyleri bilmiyorduk çünkü bilemezdik. Saddam’ın 1443 numaralı BM Güvenlik Konseyi kararına uyma fırsatını tepmesine çok şaşırmıştım. BM’nin nükleer silah müfettişi Hans Blix’in ona sunduğu 6 şarta da uymadı. Tabii ki kaybedilmiş hayatlar için pişmanlık duyuyorum. 

Ama yanlış karar verdik demiyorsunuz?
Hayır. Çok kişi hayatını kaybetti ama Saddam yerinde kalsaydı da birçok yaşamın yitirileceğini düşünüyorum. Çünkü Irak Survey Grubu (ISG-işgalden hemen sonra Irak’a kitle imha silahlarını bulmak için gönderilen çokuluslu ekip) Saddam’ın uluslararası müfettişlerden kurtulduğunda yeniden silahlanacağını rapor etmişti. 

Silah bulunmadı ama değil mi?
Fiziksel olarak bulunmadı ama ISG Saddam’ın nükleer silah yapmak için entelektüel birikimi saklı ve bilim adamlarını hazırda tuttuğuna dair rapor hazırladı. Bu spekülasyon değil, rapor. 

Hiç hata yapılmadı Irak’ta?
Korkunç hatalar yapıldı ama bu işgalden sonra. İşgal sonrası için İngiliz hükümetinin de katıldığı yeniden yapılandırma planları hazırlanmıştı. Fakat bu planlar ABD Dışişleri ve Savunma Bakanlığı arasındaki güç savaşına kurban gitti. Savunma Bakanlığı o savaşı kazandı ama Irak’ta uyguladığı planlar çok sakıncalıydı. Çünkü Irak’ı Baasçılardan arındırma üstüne kurulmuşlardı. Evet bazı kilit noktadaki kişilerden kurtulmak gerekiyordu ama tüm Baasçıları ortadan kaldırmak, orduyu çökertmek olacak iş değildi. 

Libya’nın Irak’a dönüşeceğinden, işgal edileceğinden emin olanlar var. Siz ne diyorsunuz?
Kaddafi eğer giderse, Libya’da yabancı bir işgal gücü oluşmaz. Ama Türkiye’nin içinde bulunduğu ittifak yeniden yapılandırmada da rol oynamalı. Bu yapılandırma Kaddafi yanlılarını yerlerinden etmek olmamalı. Irak’ta yapılan hata burada tekrarlanmamalı. 

Libya, Irak olur mu olmaz mı?
Buna hiç ihtimal vermiyorum. Irak Savaşı’nın belki de en büyük faydası Kaddafi’nin nükleer silah programından vazgeçmesine sebep olmasıydı. İstihbarat ajanslarımız 2003’ün sonralarında Kaddafi’nin nükleer ve kimyasal silah programları hazırladığını bildirdi. Kaddafi de bunu kabul etti ve Irak Savaşı’ndan sonra sona erdirdiğini söyledi. 

Soruma dönersek…
Bakın, sivillerin ölümüyle ilgili endişenizi anlıyorum. Hiçbir zaman “collateral damage (ikincil zarar, savaş dönemi için sivil kayıplar)“ lafını kullanmam, korkunç bir deyim. Biz, İngilizler buna çok ihtimam göstermişizdir. Eninde sonunda Libya’da ateşkes ilan edilecek ve Kaddafi yanlılarıyla isyancılar siyasi mutabakata varmak zorunda kalacak. Libya’nın yekpare bir ülke olarak kalması herkesin çıkarınadır. 

İngiltere’nin ne dediğini hiç anlamadım. Ordusu biz sivilleri korumak için oradayız diyor, başbakanı Kaddafi gidecek diyor?
BM kararı çok net şekilde bu harekâtın sivilleri korumak için yapıldığını söylüyor. Yani rejim değişikliği bu harekâtın amacı değil. Nokta! Ama sonucu olabilir. Karakterine aykırı ama Kaddafi silahı bırakıp müzakere sürecini başlatırsa işler değişir. Bence bunu yapmayacak ve Libya’nın lideri olarak ömrü giderek kısalacak. Sürgüne gidecek. 

Yine de İngiltere’den mesajların çelişkili olması tedirgin ediyor…
Biliyorum, sözcüklerin anlamı, değeri Irak Savaşı’ndan sonra iyice arttı. O yüzden aslında farklı şeyler söylenmese de öyle algılanabiliyor. 

Türkiye’nin Libya politikası size göre net mi?
İngiltere petrol anlaşmaları nedeniyle Libya’yla sıkı ilişkiler içinde. Türkiye’nin Libya’daki yatırımları daha da büyük; 25 bin işçi ve 17 milyar dolardan söz ediyoruz. Türkiye’nin Libya operasyonunun bir parçası olmasından şahsen çok memnun oldum. Kimse Türkiye’den agresif bir askeri harekâta girişmesini beklemiyor. Uçak kullansa bile devriye gezmek, asayişi sağlamak için kullanacaktır. Ama Türkiye’nin orada olması çok önemli. 

Türkiye için mi, koalisyon için mi?
İkisi için de. Bir de Türkiye’nin dahli, bu operasyonun Arap ve İslam dünyası tarafından desteklendiğini göstermesi açısından kıymetli. İslam Konferansı Örgütü böyle bir harekatı talep eden kurumlardandı.

İslamofobi sokaklarda var ama benim soframda asla olamaz
Başbakan David Cameron, Münih Konferansı’nda “İngiltere’nin çokkültürlülük projesi başarısız oldu. Müslüman gençler radikalleşiyor” dedi. Neye dayanarak?
Bence başarısız olmadı. Niye böyle bir konuşma yaptığını ve bunu niçin uluslararası bir konferansta dile getirdiğini anlamış değilim. Tuhaftı. Ayrıca çokkültürlülük projesinin en iyi uygulandığı ülke İngiltere’dir. Biz homojen, beyaz, Hıristiyan bir toplumdan çeşitliliğini kutlayan bir topluma dönüştük. Dün BBC World kanalını izliyordum. İki spiker kadın da kusursuz İngiliz aksanıyla konuşuyordu. Biri Asyalı, diğeri siyahtı. Muhteşemdi. Benim seçim bölgemi ülkenin en büyük Asyalı Müslüman grubu oluşturur. Ve beni desteklerler. Onlara bazen “Size bir şans verilse dünyanın başka bir yerinde yaşamak ister misiniz” diye sorarım. Hiç evet cevabını almadım.

Sizin seçim bölgeniz Blackburn değil mi?
Evet. Şu anda nüfusun üçte biri Müslüman. Birçok kilise camiye dönüştürüldü. Saint Michael ve Saint Michael adlı iki kilise okulu vardır. Müslümanların tamamı çocuklarını o okullara gönderir, çünkü orada dini eğitim verilmez ama Müslüman aileler Hıristiyan okulu olduğu için ahlaklı ve disiplinli çocuklar yetişeceğini düşünür. 

Anladığım kadarıyla İngiliz toplumunda herkes Müslümanlarla sizin kadar iyi anlaşmıyor?
Tabii ki. Böyle düşünenlere şunu söylüyorum: Sadece beyazlardan oluşan bir toplumken de Katolikler ve Protestanlar arasında kavga gürültü eksik olmuyordu. İki mezhep birbiriyle evlenmezdi bile. Yani oyuncular değişse bile biz benzer oyunları daha önceden oynadık. Aynı hataları tekrarlamayalım. 

Kabinenin Müslüman üyesi Barones Warsi, “İslamafobi yemek masası testini geçti” dedi. Artık İslamofobik yorumlar yapmak normal mi karşılanıyor İngiltere’de?
Benim oturduğum hiçbir sofranın testini geçemez İslamofobi. Kesinlikle hayır! Ama Warsi’nin söylediğinin geçerli olduğu yerler, topluluklar vardır. Çokkültürlü yapımız imparatorluğun mirası. Eğer bizim yaptığımız kadar uzun süre dünyayı yönetmek istiyorsanız, sonuçlarına da katlanacaksınız. Örneğin Blackburn bölgesi emperyalizm için harika bir örnektir. Amerika’nın güneyindeki kolonilerimizden pamuk aldık, onu işleyip Hindistan ve Çin’e sattık. Sonra da pazarı öyle bir düzenledik ki Hindistan ve Çin bizim sattığımız malları üretemedi. Fakat bir yerden sonra işgücüne ihtiyacımız oldu, çünkü beyaz İngilizler o tekstil fabrikalarında çalışmak istemiyordu. Pakistan ve Hindistan’dan Müslümanlar geldi. Hastanelerde ve toplu taşımada çalışmak isteyen de yoktu. Bu kez Karayipler’den ve Güney Afrika’dan siyahlar geldi. Böyle yaparsanız, çokkültürlü bir ülkeniz olur. Ama bunun sorumlusu bugün hayatta olan insanlar değildir. VIII. Henry’ye kadar uzanmak gerekir. 

Öyleyse şu andaki hükümet niye Müslüman göçmenlerle ilgili politikalarını gözden geçiriyor? Çokkültürlülük projemiz İngiliz kimliğiyle uyumsuz diyor?
Bir tane hukuk sistemimiz var ve herkes ona uymak zorunda. Bunun bir parçası olarak vatandaşlarımızın İngiliz olmasını istiyoruz. Hiç kolay değil. Liderlerin İslamı anlamak için uğraşmaları lazım. Bu konuda çok okuyorum ve anlatmaya çalışıyorum. Müslümanlarla konuştuğumda İsa’yı, Meryem’i, İbrahim’i biliyorlar, çünkü bunlar Kuran’da var. Hıristiyanlara, “Müslümanlar İsa’yı peygamber olarak kabul eder” ya da “Aynı Tanrı’ya tapıyoruz” dediğimde bana çok saçma ve uydurma bir şey söylüyormuş gibi bakarlar. Yani hiç fikirleri yok, tanımıyorlar. 

Bu bilgi eksikliği kadar bir ırkçılık meselesi değil mi?
Haklısınız, bu ırkçılık meselesi ve İngiltere sokaklarında İslamofobiye rastlarsınız. Önümüzdeki hafta büyük bir İslam karşıtı yürüyüş yapılacak. Yine İngiltere Savunma Ligi (English Defence League) başını çekiyor. Berbat bir grup. 

Öyleyse işler iyiye gitmiyor işte…
İyi ama bunlar radikal gruplar. Fransa’daki National Front’a verilen desteğin yüzde biri İngiltere’de bu gruplara verilmiyor, emin olabilirsiniz. Meclis’te temsilcileri yok. Problemleri yadsımıyorum ama Başbakan Cameron’a sormak isterim: “Çokkültürlülük projemiz bitti demek soruna ne kadar çözüm oluşturuyor?” Çok negatif bir yaklaşım. 

Müslümanlar Cameron’un bu tavrından alındı mı?
“Bu nereden çıktı, neyin nesi” gibi şeyler söylediler.(radikal)

YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Misafir 28 Mart 2011 Pazartesi 22:08

"Irak'ta bir hata varsa, işgalden sonra yapıldı, sorumlusu ABD Savunma Bakanlığı'dır" diyerek İNGİLİZLERİ sütten çıkmış AK kaşık yapmış zatı muhteremleri.

Yorumu oyla      18      10  
Misafir 28 Mart 2011 Pazartesi 11:12

Bu tilki suratlı yılan hala konuşma fırsatı buluyorsa insanlığın durumu tehlikede demektir.Abdullah Gül'ü güzek kafalıyordu,hala da kafalıyor ödüllerle de olsa.

Yorumu oyla      20      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Yunanistan'da Osmanlı Depremi
Yunanlıların Osmanlı'ya isyanını anlatan belgesel '1821', komşuyu karıştırdı. ...
Sorkozy Çırpındı ama...
NATO'nun, BM Güvenlik Konseyi'nin Libya konusundaki kararını tüm yönleriyle ...
Sarkozy'yi Libya Bile Kurtaramadı
Fransa'da kanton seçimlerinin ikinci turunu ana muhalefetteki Sosyalist ...
 
Yunanistan Dışişleri Bakanı Druças:
Kısa süre önce mevkidaşı Ahmet Davutoğlu’nu ağırlayan Yunanistan Dışişleri ...
Kundaklamalar Devam Ediyor
Almanya'nın başkenti Berlin'de kundaklama olayları sürüyor.
Libya'da Kutlama Günü
Ecdebiye'de yeniden kontrolü ele alan muhalifler kutlama yapıyor
 
Suriye Savaş Alanına Döndü
Suriye’nin Lazkiye kentinde çıkan çatışmalarda son iki günde 12 kişinin öldüğü bildirildi.
Bu Ailenin Başına Öyle Bir Şey Geldi ki...
ABD’de birkaç hafta arayla ileri derecede kanser olduğunu öğrenen anne ...
Libya'da Havaalanı Bombalandı
Fransız uçakları Libya'da Misrata Havaalanı'nı bombaladı. 5 uçak ve ve 2 helikopter imha edildi.
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Gökhan Töre
ygs
AB
ölüm haberi
Afganistan
emrah yılmaz
Bütçe
ygs soru ve cevapları
survivor