Hamdım, Piştim, Yandım!  

Habertürk’ten Bülent Ceyhan’ın haberine göre; Yıldırım’ın hakim sorgusunda 19 soruya verdiği ifade 15 sayfayı buldu. Fenerbahçe Spor Kulübü’nde kendisine muhalif olanları kongreden dışarı attırdığı ve dövdürdüğü yönündeki iddialar sorulan Yıldırım, “8 Mayıs 2011 günü gerçekleştirilen mali genel kurul öncesi muhalif bir kısım kişilerin gazeteye ilan vermesi üzerine muhalefetin önüne geçebilmek için Sedat Peker grubuyla bağlantılı kişileri yönlendirerek ilan veren kişileri dövdüreceğim ve dışarı attıracağım yönündeki iddialar doğru değildir. Böyle bir eylemim olmadı” dedi.. Futbol müsabakalarında şike ya da teşvik faaliyeti yapıldığına ilişkin hiçbir delil olmadığını savunan Yıldırım şunları söyledi: “Bu maçların mahiyetleri itibarıyla bizim tarafımızdan şike ve teşvike konu olabilecek nitelikte maçlar olmadığını savcılıkta söyledim. Sadece birkaç maçta bizim doğrudan ilgimiz olabileceği düşünülse dahi bu maçlarla ilgili de herhangi bir şekilde şike ya da teşvik faaliyetinde bulunduğumuz yönünde suçlamaya esas alınabilecek herhangi bir delil bulunmamaktadır.”

‘Neden sadece Fenerbahçe’

Aziz Yıldırım’ın, örgütsel bir oluşum içerisinde bir kısım eylemleri yaptığı iddialarına dayanak olarak gösterilen telefon görüşmelerinin, başkanı olduğu Fenerbahçe Spor Kulübü’nün sorunlarından ve bu yönde yapılması gerekenlerden ibaret olduğunu söylediği ileri sürüldü. Yıldırım’ın, ‘yasadışı’ olarak kabul edilebilecek, diğer şahıslara direktif verme, yönlendirme gibi bir faaliyetinin olmadığını belirttiği de öğrenildi. Sorgusunun devamında ise, “Fenerbahçe Kulübü’yle ilgili böyle bir soruşturma yapılması da benim tarafımdan kabul edilebilir bir şey değildir. Aynı konumda olan şüphe edilecekse, başka takımlar adına da bir takım şüphe sebepleri bulunmakla birlikte sadece takımımız hakkında böyle bir suçlamaya muhatap olmak doğru olmamıştır” dediği iddia edildi.

‘Tutuksuz yargılayın’

İddialara göre Yıldırım’ın son sözleri ise şöyle oldu: “Ben hakkımdaki iddialarla, kulüp başkanlığım devam etsin etmesin mücadele etmek istiyorum. Hiçbir şekilde işlemediğim bir suçlamayla karşı karşıya kaldım. Böyle bir suçlamayla muhatap olmak beni derinden yaralamıştır, Mevlana’nın bir sözünü de burada tekrar etmek istiyorum: ‘Hamdım, piştim, yandım’ demiştir. Ben de konumum itibarıyla kendimi bu şekilde görüyorum. Yaşım itibariyle ve bugüne kadar gerçekleştirdiğim spor camiasına katkılarım da dikkate alınarak, eğer yargılanacaksam tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmamı talep ederim.”