Nisan ayında gerçekleşen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) kongresinde görevi devralarak Başkanlık koltuğuna oturan Nail Olpak, gazetecilere ekonomi ve siyaset gündemini değerlendirdi. Karadeniz Ereğli'de gerçekleşen 77. Genel İdare Kurulu sonrası, az sayıdaki yazılı basın temsilcisiyle ilk kez biraraya gelen MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, MÜSİAD'ın bir hizmet yeri olduğunu belirterek 'MÜSİAD koltuğu görev koltuğu. Biz bu koltuğun bir süresi olduğunun bilinci içindeyiz. MÜSİAD, gönüllü bir kuruluş. Gönüllülük esasının olduğu yerde enerjinin kaynağı duygu ve samimiyettir. Buradan herhangi bir gelir elde etmiyoruz. Zamanımızdan tasarruf edip paramızı cebimizden harcıyoruz. Dolayısıyla bu bilinçle hareket ettiğimizi belirtmek isterim' dedi. İşte Nail Olpak'ın açıklamalarından satırbaşları:
TTK'DA BAZI MADDELER DEĞİŞMELİ
Türk Ticaret Kanunu'ndaki değişiklikle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Türk Ticaret Kanunu'yla 1535 maddelik yıllardır tartıştığımız bir yasanın değişmesinden bahsediyoruz. Özünde güzel bir iş yapıldı, tümü değişti. Madde madde irdeleme yoluna gitseydik bu şekilde çıkmazdı. Blok halinde çıkartıldı. Mecliste grubu olan partilere iş alemi olarak teşekkür ediyoruz. Yeni TTK, blok halinde çıktığı için bazı maddeler gözden kaçmış olabilir. Temel bazı yaklaşımlar noktasında değişmesi gereken maddeler var. Tamamen teknik maddeler. İşin temelinde suç ve ceza var. Çek kanunun çok tartıştık. Bi grup ekonomik suça ekonomik ceza olur mu dedi ve hapis kaldırıldı. Bugün de aynı noktadayız. Ekonomik suç mudur değil midir, bunun ayrımının iyi yapılması gerekiyor.
S&P ADI GİBİ FAKİRLEŞTİ
Derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin kredi notunda yaptıkları oynamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Piyasadaki gücünüz markanız ve itibarınızdır. Bu ikisini kaybettiğinizde cironuzun anlamı olmaz. Derecelendirme kuruluşlarında da bu geçerli. S&P, poor standart (fakir standart) halini almış durumda. Biz MÜSİAD olarak S&P'den geçmiş verileri baz alarak ileriye dönük yorum yapmasını beklerdik. Krizde sadece krizi ele alarak yorum yaptılar. Burada bir kere itibarlarını kaybettiler. Türkiye'ye cari açık dışında söyleyecek sözleri kalmadı. Burada kendi güvenlerini kaybediyorlar.
Türkiye kendi derecelendirme kuruluşunu kurmalı mı?
Türkiye bir derecelendirme kuruluşuna ihtiyaç duyarsa gereğini yapacağını düşünü-yorum. İhtiyaç mıdır, bilmiyorum? Türkiye de bunu yapabilecek konumdadır. Mesela, dünya genelinde Satınalma Yöneticileri Endeksi olarak bilinen PMI vardır. Aylık verilerle çalıştığı için ekonomik soğuma ve ısınmaları yansıtan bir analiz. Biz MÜSİAD olarak PMI endeksi üzerinde çalışmayı planlıyoruz. Bunu Türkiye'de ilk olarak biz yapacağız. Dünyanın birçok ülkesinde bu uygulanıyor. Bünyemizdeki 5 bin 600 üye ve 16 bin şirket içinde PMI'yı hayata geçireceğiz.
KIDEM TAZMİNATI ÇALIŞANIN HAKKI
'Kıdem Tazminatı Fonu'nu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kıdem tazminatını çalışanın hakkı olarak görüyoruz. Günü geldiğinde toplu ödeme söz konusu olduğunda ani finansal akış oluyor. İş tasarrufları yeterli seviyede değil. Tasarrufu artıracak mekanizmaları şart olarak görüyoruz. Bu sebeple olumlu karşılıyoruz.
Türkiye bu yıl yüzde 4-5 aralığında büyür
Ekonominin ilk 6 ayını gözönüne alındığınızda büyüme tahminlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yılbaşında üyelerimizden aldığımız bilgiler ışığında Türkiye'nin bu sene yüzde 4-5 kadar büyüyeceği tahmininde bulunduk. Şu anki duruma göre yüzde 4 bandı Türkiye için muhtemel büyüme rakamı. Yüzde 5'lik bir büyüme harika olur. Şu anda ihracat olumlu gidiyor. Genel ihracat 8,6 büyüdü. Bu çok olumlu bir durum, aynı zamanda ithalat da düştü. Cari açık noktasında da bunun sonucunu görebiliyoruz. Dışarıdan çok ciddi bir problem gelmezse tablo olumlu gider. Yunanistan değil ama önümüzdeki dönemde İspanya ve İtalya noktasında sıkıntı artarsa Türkiye'yi de etkileyebilir.
Yabancı sermayenin payı Türkiye'de nasıl artar?
Yabancı sermayeyi Türkiye ye çekmek istiyorsak bu yerine geliyor. Yabancı sermaye sadece banka için gelecekse bunu iyi sorgulamalıyız. Ben hep bankacılıkta gelmeyeceğini düşünüyorum.
Başkanlık sistemi enine boyuna tartışılsın
Başkanlık sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye bir takım meseleleri rahat bir şekilde tartışmalı, tabuları olmamalı, siyasetçi de iş alemi de söylemeli. Spekülasyonun dışında net bir tablo yok zaten. Sistem için tartışmanın devam etmesi gerekiyor, akademisyenleri dinleyelim. Ortak aklı buluruz.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Erdoğan-Kılıçdaroğlu görüşmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Bu tablo olması gereken bir durum. İki parti de bu ülkenin partisidir. Niye bir araya gelmiyorlar, asıl onu sormak gerekir. Ana muhalefet partisiyle hükümetin görüşmemesi anormal olur.
Kürtaj tartışmaları hususunda neler diyeceksiniz?
Bu konunun uzmanı değilim. Tam bir yargıda bulunmak için hukuki ve tıbbi uzmanlık gerekir. Ben ne avukatım ne de doktorum. Fakat, yaşama hakkına saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. Yaşam hakkı varsa, anne karnında ya da dışında aynıdır. 'Ben istediğim gibi davranırım' diyemezsiniz. Hukuk ve tıbbın birlikte karar vermesi gerekir.
yenişafak
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...