DTP'den 'Baskı Ziyaretleri'  

Anayasa Mahkemesi’nde kapatma davası süren DTP, esas hakkında savunmasını vermeden önce, diplomatik atağa kalkıyor. 16 Eylül’de Anayasa Mahkemesi’nde yapılacak esas hakkında savunma hazırlıklarını sürdüren DTP’de, İstanbul milletvekili Sabahat Tuncel’in başkanlığındaki bir heyet ABD ve AB ülkelerinin büyükelçiliklerine ziyarette bulunarak destek isteyecek. DTP’li milletvekilleri hazırladıkları 4 sayfalık bir metni de yabancı ülke temsilcilerine iletecek. Bu metinde ‘’Asıl bölücüler bizi kapatmak isteyenlerdir’’ denilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına ağır bir eleştiri getiriliyor.

Büyükelçilere verilecek metinde “DTP demokrasinin teminatıdır; kapatılamaz, kapatılmamalıdır” başlığı yer alıyor ve ilginç talepler dikkat çekiyor. DTP’nin yeni bir anayasayı savunduğuna vurgu yapılarak, “Türkiye çok kimlikli ve çok kültürlü bir toplum yapısına sahiptir. Ancak dayatmacı bir teklik üzerine kurulu Türkiye Anayasası, ilk üç maddesiyle, bu zenginliğin ifade edilmesini bile yasaklamaktadır” ifadeleri yer alıyor. Kapatma davasında önemli bir dayanağı olan “demokratik özerklik” talebi şu sözlerle savunuluyor:

“DTP bu projeyi toplumsal demokrasinin gelişmesi için önermektedir. Türkiye’nin katı, merkeziyetçi, bürokratik hantal yapısını aşarak 20-25 özerk bölgenin oluşturulması anlamına gelen demokratik özerklik esas olarak yerel yönetimlerin söz, yetki ve karar sahibi olmasını sağlayacaktır. Kürt sorunun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi ise bu açılımdan geçmektedir”

“TEKÇİ ZİHNİYET BÖLÜCÜ”
DTP’nin Türklük temelli bir ulus yerine Türkiye ulusundan yana olduğu için bölücülükle suçlandığının iddia edildiği metinde, DTP hakkında kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da bölücülükle itham ediliyor. Bu bölümde şöyle deniliyor:

“DTP, tekçi zihniyetin ürünü olan ‘Türklük’ temelli bir ulus yerine Türkiye ulusundan yana olduğu için bölücülükle suçlanmaktadır. Oysa İsviçre, İspanya, ABD gibi birçok ülkede bir dizi dil, kültür, etnik kimliğin varlığı tek bir İsviçre, İspanya, ABD ulusundan söz etmeyi engellemiyorsa, bu tür farklılıkları bir zenginlik olarak kabul etmek bir Türkiye ulusundan söz etmeyi de engellemez. Asıl bölücüler üniter devlet içinde barışçıl çözüm arayan DTP’yi kapatmak isteyenlerdir.”