CEZAEVİNDEN ÇIKTIKTAN SONRA DÜZENLEDİĞİ İLK BASIN TOPLANTISI SONRASI HERKES DENİZ SEKİ'Yİ VE DEĞİŞEN YAŞAMINI YORUMLADI.
Samimiyeti, şarkılarının güzelliği... Peki sanatçı bu toplantıya nasıl hazırlanmıştı? Belli cümleler, belli şifreler var mıydı? İşte cevapları
Bakırköy Kadın ve Tutukevi'nde kaldığı 218 günlük cezaevi macerasından sonra hayatında tertemiz bir sayfa açan Deniz Seki, geçen hafta bir basın toplantısı yaparak yaşadığı değişimi anlatmıştı. O günden beri Seki'nin her sözü dikkatle irdelendi. Haberlerde ve köşe yazılarında ünlü sanatçının heyecanlı ve gergin görünmemeye çalışması, sorulara da düşünerek karşılık vermesi kafasının hâlâ karışık olmasına yoruldu.
Hazırlıklıydı
Aslında Seki basın toplantısına son derece hazırlıklı gelmişti. Bunu söylemek için toplantı boyunca okumamaya özen gösterdiği, arada sırada göz atma gereği hissettiği dosya kağıtlarına bakmak yeterli. Peki bu kağıtlarda neler yazılıydı?
Allah korusun!
Seki gazetecilerden gelecek muhtemel sorulara çalışmıştı. Örneğin "Pişman mısınız?" sorusunun yanıtına "Ben çok şey öğrendim" diyerek başlıyordu Seki. "Tutuklanabilir misiniz?" sorusuna ise "Allah korusun" yanıtını vereceği yazıyordu. Kağıtlarının en üstünde yazan not ise ilginçti. Belki de son anda aceleyle eklenmiş bu notta "Evet ve hayır demek yok!" yazıyordu.
Cezaevinde pek çok şeyden beslenmeye çalıştığını anlatan Deniz Seki, resim yapmaya başladığını söyledi. Böyle bir yeteneğinin olmasına şaşırdığını ve bunun hayatının en karanlık döneminde ortaya çıkmasını da Allah'ın bir lütfu olarak değerlendirdiğini belirten sanatçı, 50 günde beş yağlıboya tablo yapmış. Şarkıcı, ilk tablo deneyiminde de 'sol anahtarı' çizdiğini anlattı. Bunu daha sonra çiçeğe dönüştürdüğünü ve ne kadar yaratıcı olduğunu gördüğünü ifade etti.
Henüz hazır değil!
Sol anahtarını çiçek yaparak yakınlarını şaşırtan Seki, bir meyve tablosu, küçük bir kız, doğa ve deniz tabloları yaptığını, ağırlıklı olarak pastel renkler kullandığını söyledi. Sanatçı tablolarının şimdilik kamuoyuyla paylaşacak kıvamda olmadığını da söyledi.
Maneviyatım yükseldi
Deniz Seki gazetecilere cezaevinde geçirdiği zor günlerde kendini geliştirmeye özen gösterdiğini anlattı. "Her şerde bir hayır vardır. Yaşadıklarım, maneviyatı yüksek tuhaf bir yolculuğa sebep oldu" diyen Seki, cezaevindeyken namaz kılıp, Kuran okumaya başladığı yönündeki haberlere de politik bir cevap verdi: "Ben Müslümanım ve bununla gurur duyuyorum. Aynı zamanda sanatçıyım. Bununla da gurur duyuyorum. İkisini birbirine karıştırmadan yaşamayı tercih ediyorum."
Deniz Seki kendine yeni bir ekip kurdu.. İşte 16 kişilik yeni ekip
"Cezaevinden okyanus olarak çıktım" diyen Seki, özgürlüğüne kavuşunca tüm ekibini yeniledi. Seki'nin ilk konseri 5 Aralık'ta Bostancı Gösteri Merkezi'nde.
Davul: Murat Yeter
Bas Gitar: Aykut Gürel
Elektro Gitar: Cem Tuncer
Keyboard 1: Mustafa Nuri Harbat
Keyboard 2: Özgür Ordulu
Ritm-Perküsyon: Murat Aslan
Ud-Cümbüş-Buzuki: Fatih Ahıskalı
Vokal 1: Yonca Kocadağ
Vokal 2: Serkan Seki Tonmaister 1: Alp Turaç
Tonmaister 2: Süha Falay
Rodi 1: Sezgin Can
Rodi 2: Muhammet Se
Organizasyon Sorumlusu: Güray Özbek
İdari Koordinatör: Hakan Özgül
Menajer: Arsevi Sunal
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...