E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Darbe Övgüsüne Sert Tepkiler  KABUL EDİLEMEZ BİR YANLIŞ

İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük kitabındaki darbe övgülerine sert tepki gösteren DP Genel Başkanı Soylu, “Ders kitaplarında ihtilâllerin övülmesi ve Menderes ve arkadaşlarının ‘suçlu’ gibi gösterilmesi kabul edilemez." derken; Mehmet Altan da, yapılanın“dehşet verici” bir yanlış olduğunu belirtti.

19.09.2008 - 07:54
Darbe Övgüsüne Sert Tepkiler

İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük kitabındaki darbe övgüleriyle ilgili olarak Bakan Çelik’le bürokratlarının “Yanlış yapılmış, seneye düzeltilecek” açıklamalarını eleştiren DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, “Sorumlusu kimse karşılığını görmesi lâzım. Demokratik ülkelerde hata yapan karşılığını görür” dedi.

Soylu “Bu kadar yanlış bir bilgiyi hemen değiştirmeleri gerekir. Bu, o kitapların tümünün toplatılıp imhasını gerektirecek kadar vahim bir hata” diye konuştu.

BÖYLE BİR YANLIŞ HİÇ OLMAMALIYDI


Darbelerin ders kitabında övgüyle anlatılmasını “dehşet verici” olarak niteleyen Prof. Dr. Mehmet Altan da kitaptaki yanlış bilgilerin fark edilir edilmez değiştirilmesi gerektiğini belirterek, "Aslında ders kitaplarında böyle bir yanlış hiç olmamalıydı, fakat olmuşsa da yanlışın anlaşılır anlaşılmaz ortadan kaldırılması gerekirdi” dedi. Altan “Kitaptaki yanlışlar en kısa sürede düzeltilmeli, darbelerin demokrasilerde olmayacağı ifade edilmelidir” şeklinde konuştu.


İhtilâlleri öven kitaplar imha edilmeli


27 Mayıs 1960’daki kanlı ihtilâlden sonra yargılanıp 1961 yılında idam edilen devrin başbakanı merhum Adnan Menderes ve bakan arkadaşları Fatin Rüstü Zorlu ile Hasan Polatkan, Topkapı’daki “Anıt Mezar”da düzenlenen anma toplantısıyla rahmetle yad edildi. DP İstanbul İl Başkanlığının düzenlediği anma toplantısına kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. DP Genel Başkanı Soylu, Menderes’in mezarı başında yaptığı konuşmada Türk demokrasisinin Menderes’e vefa borcu olduğunu söyledi. Soylu, “Milletimiz bir daha böyle darbelere mazur kalmaz inşallah” temennisinde de bulundu. ‘Anıt Mezar’daki anma toplantısından sonra Yeni Asya’nın soruları üzerine, ihtilâllerin ders kitaplarında övülmesine tepki gösteren DP Genel Başkanı Soylu, “Bu kabahati işleyenler mutlaka cezalarını çekmelidirler” şeklinde konuştu.

Soylu şöyle devam etti: “Ders kitaplarında ihtilâllerin övülmesi ve merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarının ‘suçlu’ gibi gösterilmesi kabul edilemez. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye Cumhuriyetinin Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı ilköğretim 8. sınıf İntilap Tarihi ders kitabında 1960 ihtilâli için, “1950’nin ikinci yarısında yaşanan sıkıntılar ve basının baskı altına alınması sonrasında böyle bir darbe olmuştur” anlamındaki sözler sarf edilmiş. Bu çok yanlıştır. Başbakan Adnan Menderes ve iki bakanının idam edildiğine dair bir bilgi vermeden, ihtilâlden övücü şekilde hahsedilmesi kabul edilemez. 28 Şubat için de “Bir takım irticaî hareketler için hükümet uyarılmıştır” deniyor. 28 Şubat’ı bu kadar ucuzlaştırmak ve bukadar basite alarak çocuklara anlatmak nasıl kabul edilebilir? 28 Şubat’ın rutin bir işmiş gibi kamuoyuna sunulması mümkün değildir.” “Kitaptaki bilgilerin yanlış olduğu kabul ediliyor, ama düzeltilmesi seneye bırakılıyor. Bu da bir çelişki değil mi?” sorusunu da cevaplandıran Soylu şöyle dedi: “Böyle bir şey olmaz. Hem o bilgi oraya kadar nasıl gelmiş? O kitaba nasıl girmiş? Sorumlusu kim ise karşılığını görmesi lâzım. Demokratik bütün ülkelerde hata yapan karşılığını görür. Çok ayıp. Ben bir haftadan beri hadiseyi biliyor ve takip ediyordum. Ama bu kadar yanlış bir bilgiyi mutlaka hemen değiştirirler diye umduk. Bu, o kitapların tamamını toplatılıp imha edilmesini gerektirecek kadar büyük bir ayıptır.”

Onu unutmamız mümkün değil

DP İstanbul İl Başkanı Remzi Şen de Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamlarının Türk hukuk tarihine kara bir leke olarak düştüğünü ifade ederek, Türk halkının Menderes, Zorlu ve Polatkan’ı asla unutmayacağını söyledi. Tören, Menderes, Zorlu ve Polatkan için okunan dua ile sona erdi. 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın torunu Akile Gürsoy da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, ‘’Demokrasi şehitlerini rahmetle anıyoruz. Aradan kaç yıl geçerse geçsin unutmamız mümkün değil. Onlar her zaman bu millete ve devlete yaptıkları hizmetlerle anılacak’’ diye konuştu. DP Genel Başkanı Süleyman Soylu ve beraberindekiler daha sonra Adnan Menderes’in eşi Berin Menderes ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın mezarlarını da ziyaret etti.

Altan: Yanlış, anlaşılır anlaşılmaz düzeltilmeliydi

İlköğretİm 8. sınıflara bu yıl okutulacak olan “İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” kitabında, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat müdahalelerinin gerekliymiş gibi gösterilmesine tepkiler devam ediyor. Konu hakkında görüşlerini aldığımız Star Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Mehmet Altan, “Bu yanlış anlaşılır anlaşılmaz ortadan kaldırılmalıydı.” dedi. Altan, darbelerden tümden kurtulmaya çalışırken, ders kitaplarına konulup çocuklara anlatılmasının “dehşet verici” bir yanlış olduğunu belirterek, “Biz darbecileri yargılamak yerine tarih kitaplarımıza övgüyle, bir tarihi gerçekmiş gibi ekliyoruz. Yunanistan’da 1967’de bir darbe oldu, sanıkları hâlâ içerde. Biz darbeleri överek ders kitaplarına koyuyoruz. Aslında bu siyaset kurumunun belki de darbeden bu kadar rahatsız olmadığını gösteren bir durum. Yoksa normalde siyaset kurumu rahatsız olsa 1982 Anayasasını değiştirir ve darbelerin bir daha olmasını engellerdi. Onu engellemek yerine bir şekilde çocuklara överek anlattığımız, bir yüz karası olarak söylemediğimiz bir hale geldi, gerçekten de durum dehşet verici” diye konuştu. Kitaplarda darbe övgülerinin olmasından Milli Eğitim Bakanının, Talim Terbiye Kurulu Başkanının ve kitabın müfredatını hazırlayan komisyonun başkanı Prof. Dr. Mustafa Safran’ın haberlerinin olmadığını açıklamalarına da Altan, “Bu nasıl bir gerçekliğe sahiptir, anlaşılır gibi değil”

YENİ ASYA

****

Kazım Güleçyüz’ün yazısı şöyle

Ders kitabı skandalları

AKP iktidarının, övündüğü ve kendisine puan kazandıran farklı ve orijinal icraatlarından biri, devlete bağlı ilkokul ve liselerde okuyan öğrencilere ücretsiz ders kitabı verme uygulaması.

Böylece bilhassa dar gelirli aileler, sınırlı bütçelerinden ders kitabına da para ayırma külfetinden kurtulmanın ferahlığını yaşamış oldular.

Gerçi bu nisbî ferahlık, genel ekonomik politikaların aile bütçelerine “çaktırmadan” yüklediği ek külfetleri karşılıyor mu, tartışmaya açık.

Bedava dağıtılan ders kitaplarının Bakanlık bütçesinden karşılanan kâğıt ve baskı maliyeti, neticede yine milletin cebinden çıkmıyor mu?

Bu, işin ayrıca üzerinde durulması icab eden bir boyutu. Ama şu aşamada özellikle ve öncelikle irdelenmesi gereken husus, kitapların içeriği. Bu kitaplarda öğrencilere neler anlatılıyor?

8. sınıf İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük kitabına bu dönemde eklenen “Yakın tarihimiz” bölümündeki darbe övgüleri, bu açıdan hiç de iç açıcı olmayan bir durumu gözler önüne seriyor.

58 yıllık çok partili demokrasi tarihimiz, şimdiye kadar ders kitaplarımızda hiç anlatılmadı.

Bir türlü 1950’den sonrasına geçilemedi.

Tâ, son günlerde yoğun tepki ve tartışmalara konu olan söz konusu kitaba kadar. İstenen şey, darbelerin demokratik gelişmemize verdiği zararları da vurgulayan izahlardı. Ama bu kitapta tam tersi yapılıyor. Darbeler haklı gösterilirken, devirdikleri kötüleniyor. İhtilâller zincirinin ilk halkası olarak diğerlerinin önünü açan 27 Mayıs’ın Yassıada ve idam utançları ise gizleniyor.

Böyle tek taraflı ve tamamen haksız bir izah şekli, derse adını veren inkılâp tarihi ve Atatürkçülük kelimelerinin taşıdığı anlamlarla örtüşebilir, ancak demokrasiyle asla ve kat’a bağdaşmaz.

Nitekim kitaptaki talihsiz ifadelerin kamuoyu önünde açığa çıkıp tartışılması, Millî Eğitim Bakanını da, bürokratlarını da zor duruma soktu.

İşin enteresan tarafı, İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük kitabındaki darbe skandalı tartışması alevlenerek devam ederken, liselerde okutulan bir başka kitaptaki tarif ve ifadeler de bu gündemde kendisine özel bir yer açacağa benziyor.

Millî Güvenlik Bilgisi kitabındaki laiklik ve irtica bahisleri öyle bir üslûpla anlatılıyor ki, bunları yıllardır medyada mâlûm merkezlerden servis edilerek yayınlanan irtica raporlarından ya da komutanlıkların devir-teslim törenlerinde yapılan benzer muhtevaya sahip konuşmalardan ve “gizli anayasa-kırmızı kitap” olarak adlandırılan Millî Güvenlik Siyaset Belgesindeki ifadelerden ayırd edebilmek kesinlikle mümkün değil.

İşte söz konusu kitaptan birkaç cümle:

“İrticaî unsurların, din perdesi altında her alanda Atatürk’e ve onun inkılâplarına saldırısı devam etmektedir. Bizlere düşen görev, Atatürk ilkelerine sımsıkı bağlanarak, cumhuriyetimizin temel kazanımı olan laikliği her türlü tehdide karşı korumaktır. Bu topraklarda yüzyıllardan beridir yönetime egemen olmak isteyen irtica, bugün olduğu gibi gelecekte de halkımızın masumane inançlarını kullanarak çok farklı yöntemlerle iktidarı ele geçirmeye çalışacaktır.”

Denilebilir ki: “Bu ders, adı üstünde Millî Güvenlik Bilgisi. Elbette askerin üslûbunu yansıtacak.” İyi, ama bir defa liseler askerî okul veya kışla değil; ikincisi asker adına yıllardır ısrarla sürdürülen bu katı ve itici üslûbun geniş toplum kesimlerini ne kadar rahatsız edip incittiği ortadayken, bunu liselere taşımanın anlamı ne?

Üstelik bu kitap, “laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı” olmakla suçlanan, bu yüzden daha yeni yargılanıp kapatılmaktan kılpayıyla kurtulan bir partinin iktidarında, okullarda okutuluyor. Okullardan, dolayısıyla bu kitaptan sorumlu Bakan, laiklik karşıtlığıyla suçlanan AKP’liler listesinde Başbakandan sonra ikinci sırada yer alıyor.

O zaman bütün bu olup bitenlerin izahı ne?

Okullarda böylesi kitapları okutan bir iktidar, nasıl oluyor da hâlâ “irtica” ile suçlanabiliyor?

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu Turktime Genel Merkezi’nde Konuştu: İsmim Emanetçiliğe Sığacak Kadar Küçük Değil!
Turktime Genel Merkezi ziyaret eden Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman ...
TURKTIME'ı Ziyaret Eden Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok İmalı Konuştu!
14 yıldır Keçiören Belediye Başkanlığı görevini yürüten Turgut Altınok ...
MHP'li Ekici : DTP’lilerin Elini Sıktık da Elimize PKK’mı Bulaştı?
MHP kimsenin kurşun askeri değildir… Kimse üzerimizden evcilik oynamasın… ...
 
Turktime'a Konuşan Kutan Bombaladı: Bahçeli'ye Başbakanlık Teklif Ettik ama Kabul Etmedi
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, DP Genel Başkanı Mehmet Ağar ve DSP ...
Ağar Turktime'a Konuştu: Ne Geçmişimi İnkar Ettim, Ne de Değiştim... Düz Ovada Siyaset Söylemi En Milliyetçi Söylemdir
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan’dan sonra DP Genel Başkanı Mehmet Ağar’da ...
Şirin Turktime'a Konuştu: Halk İsterse İdam Gelir
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Genç Parti idamı geri getirecek ...
 
Bakan Çiçek Brüksel'de
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, dünyada en fazla dış ...
AKP'de 'Deniz Feneri' Çatlağı
AKP MYK'da Deniz Feneri davasının Türkiye uzantılarıyla ilgili olarak ...
TOPTAN AÇIK KONUŞTU
Meclis Başkanı Köksal Toptan, Deniz Feneri davasının Türkiye bağlantıları ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
İran
DEAŞ
İstanbul Başakşehir
IŞİD
İstihdam
kardeş
ismail kartal
Hugh Jackman
Öcalan