ÖNCE Türkçe’yi yabancı dil saydılar, sonra onbinlerce kişinin ölümünden sorumlu bebek katillerine “terör örgütü” diyemediler. Üstelik bu isimler, uğrunda binlerce Türk’ün kan dökerek, can vererek bağımsızlık meşalesini yaktığı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde siyaset yapacaklar. Tartışmalar arasında Meclis’e gelen DTP kökenli bağımsız milletvekillerinin ilk işi yine bölücülük oldu. Önce Türkçe’yi yabancı dil sayma cüretini gösteren bağımsız milletvekilleri, bununla da yetinmeyerek PKK’yı terör örgütü olarak sayamadı. Türkçe’yi yabancı dil sayma gafletine savunmaları ise “Yanlış anlaşıldık” oldu.
Hemen eyleme başladılar
Barajı aşamayacaklarını anlayınca bağımsız olarak Meclis’e giren DTP’liler eylemlerine ve toplumu germe çalışmalarına zaman geçirmeden başladı. İlk eylem, bağımsız milletvekillerinin Meclis’e kaydını yaptırmak için geldiklerinde yaşandı. Pazar günü Meclis’te kayıtlarını yaptıran 19 bağımsız milletvekilinden ikisi, sinsi bir adımla Türkçe’yi yabancı dil gibi göstermek istedi.
Bağımsız Mardin Milletvekili Ahmet Türk ve Bağımsız Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, kayıt formundaki ‘bildiğiniz diller’ kısmına Türkçe’yi yazarak ‘yabancı dil’ gibi göstermek istedi. Ancak, bir süre sonra gelen tepkiler üzerine kayıt bilgi formunda yer alan Türkçe ibaresinin silinmesi için başvuruda bulanan Türk, “Bildiğiniz yabancı diller” kısmını yanlış anladığını, bu bölümle yabancı dilin kastedildiğini bilmediğini savundu. Türk, “Konuşabildiğim dil olarak anladım” dedi. Türk’ün bu açıklamaları yaptığı dakikalarda zaten Meclis Özlük İşleri, yazılan ibareyi çoktan silmişti.
Sakık: Ortada kasıt yok
Nezir Karabaş da, bildiğiniz diller kısmına hem Türkçe hem Kürtçe yazdı. Ancak sonra düzeltilmesi için başvurdu. Tercüman’a konuşan Bağımsız Milletvekillerinden Sırrı Sakık ise, “Ortada bir kasıt yok. Yanlış anlaşılma olmuş. Arkadaşlar fark edince düzeltilmesini istedi. Ortada bir sorun yok” dedi. ‘Terör örgütü’ diyemedi, PKK’yı savundu
Ancak DTP kökenli bağımsızların densizliği bununla da sınırlı değildi. Türkiye’de 35 bin insanın ölümünden sorumlu olan PKK’yı ‘terör örgütü’ olarak kabul edemeyeceğini açıklayan gerginliklerin başrol oyuncusu Ahmet Türk, Türkiye Cumhuriyeti’ni de terör örgütüne yönelik operasyonları nedeniyle suçladı. Ateşkes çağrılarına yanıt alınamadığını öne süren Türk’ün sözleri öfkeleri iyice kabarttı. Daha Meclis açılmadan ve yemin edilmeden yapılan açıklamalar ve gösterilen tavır, bundan sonraki süreçte DTP’lilerin muhtemel faaliyetlerinin de işareti olarak yorumlandı. Toplumun çeşitli kesimlerinden ise bağımsız vekillere uyarı sesleri yükseldi.
İşte DTP’lilere gelen tepkiler:
TÜRK ULUSUNUN İRADESİNE KARŞI HAREKET
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Emekli Orgeneral Şener Eruygur:
“Bunlar, ayrılıkçı hareketlerini Türk ulusunun iradesine karşı yürüteceklerini gösteriyorlar. Bu açıklamaların dışında dayatmalar olacaktır. Bölücülerin daha ileriye gitmeden önüne geçilmesi gerekiyor. İyi niyetli olduklarını söylüyorlar, o zaman bu tür eylemde bulunmalarının hoş olmadığı uyarılarak anlatılmalı. Toplum bunlara karşı gerekli tepkiyi göstermelidir. Kimsenin Türkçe’yi yabancı dil olarak göstermeye hakkı yoktur. ”
GAFLETTİR
Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç:
“Ahmet Türk’ün beyanlarını Türk demokrasisi bakımından talihsizlik olarak görüyorum. Kendileri bütün konuşmalarını, basın toplantılarını Türkçe yaptığına göre söylediği ile eylemi çelişiyor. Türkçe’yi yabancı dili olarak görmek bence gaflettir. Türkiye’de resmi dil Türkçe’dir, bu tür eylemler de kimseye yarar sağlamaz. Türk halkından özür dilemesi lazım. PKK’yı lanetlememek masum insanların öldürülmesinde eylem birliği yapmak demektir.”
MECLİS GEREĞİNİ YAPMALI
Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız: “Bu gelişmeler çok daha fazla yaşanacak. Milletimiz bir karar vermiştir, değerlendirmeyi de yine milletimiz yapacaktır. Ülkenin birliğini bozmaya yönelik atılan adımlar zarar verir. PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmeyen bir insanın TBMM’de görev yapması gerçekten üzücüdür. Haddini aşanlara yine Meclis gerekeni yapmalıdır.”
ŞEHİTLERİMİZİN HAKKI NEREDE?
Toplumsal Düşünce Derneği Genel Başkanı Fethi Bolayır:
“Yabancı dilini Türkçe kabul eden bir insan, Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği nüfus cüzdanını iade etmelidir. Öyle yüreği varsa, soyadını da değiştirsin. İnsan hakları diye diye devletin üniter yapısı bozulacaksa diyecek bir şeyimiz yok. Türkiye Cumhuriyeti’ne hakaret edenlerle birlik olunuyor. Ülkemizin bir bölümü koparılmak isteniliyor. Ne olacak ölen 40 bin insanımızın canı, nerede kaldı onların insan hakkı?”
TERCÜMAN
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...