CHP son günlerde bir yönetim krizi yaşıyor. Bu kriz günlük sorunlara yol açıyor olsa da, lider Baykal’ın her kriz ortamının insanlara bazı yanlışları düzeltmek hedefine yönelik fırsatlar da verdiğini görmesi gerekiyor.
Ekonomide de durum böyledir siyasette de...
Ekonomide kriz yaşandığı zaman bazı şirketler krizi bir fırsat olarak görüp şirketlerini geleceğe yani kriz sonrasına göre konumlandırmaya adımlar atmaya başlarlar.
Bu tür şirketler kriz dönemlerinde diğer şirketlerin aksine büyümeye reklamlar vermeye de başlarlar ve kriz sona erdiğinde bir de bakmışsınız o firma sektörünün lideri olarak konumlanmış.
Siyasette de aynı mantık geçerli olabilir. CHP yönetiminde bir sorun olduğu tüm partililerce ve parti dışındaki siyasetle ilgili çevrelerce bir süredir zaten biliniyordu. Son günlerde bu sorun kriz şekline dönüştü sadece, ortada fazla sürpriz bir şey de yok.
Özellikle sıkça ifade edilen görüş şuydu: “Deniz Baykal tecrübesi ve konulara hakimiyetiyle çoğu zaman yerinde çıkışlarla başarılı lider görünümü sergiliyor ama etrafındaki insanlar onu yanlışa sevkediyor. O insanların bir an önce değişmesi ve CHP’nin bir lider etrafındaki kadroyu yenilemeye acilen ihtiyacı var”.
Biz de bu görüşün geçerli olduğu düşüncedeyiz. Lider yetişmesi, insanın lider olarak oluşması kolay değildir.
Lider çok yakın çevresindeki yönetim kadrosunu mutlaka yenilemesi gerekiyorsa bunu bir an önce yapmalıdır.
Son kriz CHP açısından bu nedenden dolayı bir fırsat olabilir. İlk önce Genel Sekreter Önder Sav’ın hemen değiştirilmesi gerekiyor. Bu çoktan beri gereken bir işlemdi ama Baykal bu kararı vermeye zorlanıyor. Bunun nedeni; Önder Sav’ın CHP teşkilatına hakim olması.
Kendisine yönelik muhalefet ne kadar sesini yükseltirse yükseltsin, Baykal’ın kolay kurultay kazanmasının anahtarı Genel Sekreter Önder Sav olarak görülüyor.
Önder Sav bize gelen bilgilere göre çok da iyi teşkilatçıymış. Bütün partilerde bu tür insanların olması gereklidir ve bu tür insanlar da kolay yetişmez. Çünkü teşkilatçılık da zor bir iştir.
Ancak CHP’de bıçak kemiğe dayandı artık. Kadro yenilemesi yapılmadığı takdirde bir anlamda siyasi olarak intihar etmiş duruma düşecek.
Bu nedenle Baykal’ın zor bir karar alıp teşkilata hakim olan kadroyu, başta genel sekreterini değiştirmesi gerekiyor. Gidecek insanların yerine daha düzgün, prestijli isimler gelirse CHP’nin büyük adımlar atabilmesi de mümkün gözüküyor.
Türkiye’nin bugün belki de her zamankinden fazla ciddi, tutarlı ve dediğine güvenilen bir muhalefete ihtiyacı var. Türkiye’nin ‘sol’ görüşü duymaya her zamankinden fazla ihtiyacı var.
CHP’nin, yönetim kadrosu değişimiyle ulusalcı söylemden bir an önce çıkıp sol-liberal (Avrupa sosyalizmi) söylemine de geçmesi gerekiyor. Türkiye’nin Avrupa türü sosyalizmin söylemini duymaya çok ihtiyacı var. Halkın bir bölümü bu tür bir partiyi kucaklamaya da hazır.
CHP lideri Deniz Baykal’ın bu kriz durumunu sakince değerlendirip krizden bir fırsat, açılım çıkaracağına inanıyoruz.
Bakalım, bekleyip göreceğiz.
Serdar TURGUT/Akşam
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |