CHP Genel Sekreteri Mustafa Özyürek ve Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kılıç tarafından yapılan ortak açıklamada Alman polisinden alınan bir belge orijinal delil olarak gösterildi. Söz konusu belgede Akman’ın farklı tarihlerde aldığı paraları Zekeriya Karaman ile birlikte Türkiye’de bilinmeyen bir kişiye teslim ettiği bilgisi yer alıyor.
Belgede Akman ve Karaman’ın Türkiye’ye yaklaşık 500 bin Euro gönderdiği belirtiliyor.
Akman’la ilgili bir başka iddia da kurucusu ve yöneticisi olduğu Almanya’daki bir kooperatif için devletten sübvansiyon aldığı, ancak kooperatifin başlamadığı yönünde..
Özyürek ve Kılıç, Akman hakkında bu yüzden de cezai takibat başlatıldığını ve Akman hakkında gözaltı kararı verildiğini belirtti.
Deniz Feneri İddianamesi’nde kuryelik yaptığı ve para aldığı iddiasını yalanlayan Akman’ın, kuryelik yaptığı ve para aldığının Frankfurt Emniyet Müdürlüğü’nün 13 Ağustos 2007 tarihli belgesiyle saptandığını öne süren Özyürek ve Kılıç, ilgili belgede Akman’ın, 20 Mart 2004 tarihinde 50 bin Euro’yu bilinmeyen bir kişiden aldığının, yine aynı belgede Akman’ın, 30 Mart 2004’te kurye olarak 64 bin Avro’yu bilinmeyen bir kişiye ve 29 Temmuz 2003’te 25 bin Avro’yu Zekeriya Karaman’a verdiğinin yer aldığını iddia etti.
Özyürek ve Kılıç, belgede Akman’ın, Karaman’la toplam 500 bin Euro’yu da Türkiye’de bilinmeyen bir kişiye teslim ettiğinin yer aldığını savundu.
Diğer taraftan, Frankfurt Başsavcılığının “7670 JS 241702-07” sayılı dosyada Zahid Akman hakkında cezai takibat başlattığının yer aldığını kaydeden Özyürek ve Kılıç, açıklamada şu hususlara yer verdi:
“İddianamede adı geçen Assplan adlı şirket, OSWG adlı yapı kooperatifine sermaye aktarmış. Abdullah Özer’in başkanı, Zahid Akman’ın kurucu ve yönetici olduğu kooperatif her bir üye adına devletten 4 bin Avro sübvansiyon almış. Yapılan denetimde konut yapımına başlanmadığı anlaşıldığından devlet üyelerden 4 bin Avro sübvansiyonu geri isteyince üyeler savcılığa şikayette bulunmuşlar. Savcılık ise bu şikayetler üzerine hem kooperatifin üyelerinin hem de devletin dolandırıldığını tespit ederek kurucuları, bu meyanda Zahid Akman hakkında cezai takibat başlatmıştır. Frankfurt Başsavcılığının, 7670 JS 241702-07 sayılı dosyasında hakkında cezai takibat ve gözaltı kararı verilen Zahid Akman’ın, bu belgeli gerçekler karşısında RTÜK gibi anayasal bir kuruluşun başında kalması kabul edilemez.”
Akman’ın, RTÜK’teki görevinden derhal istifa etmesi, etmezse Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ettirmesi gerektiği görüşünü savunan Özyürek ve Kılıç, Akman’ı, 9 Eylül 2008 tarihinde Frankfurt’ta devam edecek duruşmaya katılıp hakkındaki iddialara mahkemede yanıt vermeye de davet etti.
CHP yetkilileri, Akman’ı RTÜK Başkanlığı’ndan istifa etmeye çağırdı.