Çankaya Köşkü'nde önceki gün düzenlenen ikinci Çankaya Sofrası'nda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya gelen altı edebiyatçıdan biri olan ünlü romancı Adalet Ağaoğlu, yemeğe katıldığı için pişman olduğunu söyledi. Ağaoğlu, "Böyle olacağını bilseydim katılmazdım" dedi.
Yemeğe katılmadan önce telefonlarının hiç susmadığını ve davete katılıp katılmamasıyla ilgili bir çok eleştiriyle karşılaştığını ifade eden Ağaoğlu, "Bu benim hayatta duruşumla ilgiliydi. Ben diğer edebiyatçı arkadaşlar gibi bir yere bağlı değilim. Bağımsız görüşlerim ve muhalif bir duruşum var. Kafama takılan her şeyi cumhurbaşkanın ağzından duymak için çok iyi hazırlandım ve yemeğe katıldım" diye konuştu.
Türban ve 301. madde gibi kritik soruları cumhurbaşkanına kendisinin yönelttiğini ve diğer edebiyatçıların hazırlık yapmadan geldiğinden yakınan Ağaoğlu, "Yemek sonrasında basında sadece 'yenilmiş içilmiş' gibi bir hava oluştu. Bu beni çok rahatsız etti. Keşke diğer arkadaşlarım da hazırlıklı gelseydi" dedi. Ağaoğlu şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı yemekte güzel bir açılış konuşması yaptı. Ben hemen sağında oturuyordum ve masanın en yaşlısı olduğum için konuşma sırasının bende olduğunu düşündüm. İyi hazırlık yapmıştım. Cumhurbaşkanı'na 301. maddeyi hatırlattım. Cumhurbaşkanı bu konudaki görüşlerini paylaşırken konu bir anda Elif Şafak odaklı oluverdi. Sonuçta yazar olduğum için düşünceyi ifade özgürlüğü ile ilgili her şey beni ilgilendiriyor. Ben bunu çok önemsiyorum. Bu konudaki düşüncelerimi açıkça paylacakken türban bu konunun önüne geçti ve bunun üstü kapatıldı.
Yemekte konuşulan hemen hemen her şeyi ben sordum. Diğer katılımcıların hiç hazırlıklı olmamaları ve soru sormamaları ben çok üzdü. Sadece Selim İleri, ben türban konusunu açtıktan sonra birkaç kelime etti. Yemekle ilgili haberlere baktığımda, ortaya çıkan manzara çok rahatsız ediciydi. Ben oradaki, hiçbir yere bağlı olmayan, yalnız ve bağımsız olan tek edebiyatçıydım. Tüm düşüncelerimi açıkça söyledim. Benim hazırlığım olmasaydı, Türkiye ve edebiyat için önemli olan konular belki de hiç konuşulmayacaktı. Böyle olacağını bilseydim hiç oraya gitmezdim."
Hilmi Yavuz: Cumhurbaşkanını sorgulamaya gitmedim
ADALET Ağaoğlu'nun, "Hazırlıksız geldiler. Böyle olacağını bilseydim katılmazdım" dediği Çankaya Sofrası'nın konuklarından Hilmi Yavuz, Çankaya Köşkü'ne Cumhurbaşkanını sorgulamaya değil Cumhurbaşkanı ile sohbet etmeye gittiğini belirtti. Yavuz, şunları söyledi:
KONUŞMA FIRSATI BIRAKMADI
Bu konuda sevgili Adalet Ağaoğlu'nun belleği onu yanıltıyor sanırım. Kendisi de soru sormaktan çok kendi görüşlerini ve geçmişe ilişkin anılarını anlattı. Bize de çok fazla konuşma fırsatı bırakmadı. Oraya soru sormaktan çok sohbet etmeye gittik. Ben Türkiye'de entelektüel hayata ilişkin kaygı duyduğum bazı problemleri paylaşmaya gittim.
SORGULAMA TOPLANTISI DEĞİLDİ
Cumhurbaşkanını sorgulamaya gitmedim. Ben fırsat buldukça kendi görüşlerimi söyledim. Bu bir sohbet toplantısıydı. Bir istimdak (Sorgu) toplantısı değildi. Bir sorguya çekme olayı değildi. Bir sohbet toplantısı için önceden hazırlanmaya gerek yoktur.
KATAGORİ HATASI
Basın toplantısında soru sorulur ve karşıdaki de yanıt verir. Ancak bir sohbet toplantısında soru sorma ve yanıt alma yoktur. Görüşleri paylaşma vardır. Adalet Hanım Cumhurbaşkanının sohbet toplantısını, basın toplantısı zannetti sanırım. Burada ciddi bir katagori hatası var.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...