LİBYA eski Dışişleri Bakanı Musa Kusa’nın, görevle gittiği Tunus’ta ortadan kaybolup, Londra’da ortaya çıkması, dünyada yarattığı hareketlenmeyi Trablus’ta yaratmadı. Trablus’ta sokaktaki insan, konuyu yorumlamaktansa, kendilerine “Musa Kusa” dediğimizde tepkilerini başlarını iki yana sallayarak göstermeyi tercih ettiler. Aslında Kusa olayında yaşanılan, Libya açısından bir ilk değil. Bingazi merkezli silahlı muhalefetin liderliklerini, Libya Adalet -eski- Bakanı Mustafa Abdülcelil ile Libya -eski- İçişleri Bakanı ve Devrim Komuta Konseyi -eski- üyesi Abdülfettah Yunus yapıyorlar. Muhalefetin en önemli ismi ise 1969 Devrimi’ni yapan kadrodan Ömer El-Hariri. Yani Libyalılar açısından bir dönem Kaddafi ile çok yakın çalışmış insanların bugün muhalefet saflarına geçmesi tedirgin edici bir davranış değil.
Kaddafi rejimi nasıl yıkılır?
Halktaki bu “kayıtsızlığın” temelinde Libya’nın kendine has sistemi var. Libya’da bakanlar, aslında bir “teknik kadro” niteliğinde. İşlerden sorumlu birer sekreter gibi çalışıyorlar ve siyasi ağırlıkları yok. Libya, bir aşiretler koalisyonu olduğu için, aşiretlerin devlet içindeki gerçek temsilcileri bakanlıklarda müsteşar ve genel müdür düzeyinde görev yapıyorlar. Bu bürokratik görevler Kaddafi’yi destekleyen büyük aşiretler arasında itina ile dağıtılıyor ve herkesin sistemden pay alması sağlanıyor. Bu nedenle Kaddafi’nin Musa Kusa olayında olduğu gibi bakan istifalarıyla değil, kendisini destekleyen aşiretlerden bir veya iki tanesinin muhalefete geçmesi halinde düşebileceği belirtiliyor. Libya’da şu anda sürmekte olan hesaplaşmada, Kaddafi’yi destekleyen aşiretlerden hiç biri muhalefet tarafına geçmedi veya Irak’taki Saddam’ın yıkılmasından önce özellikle kuzeydeki Kürt aşiretlerinin yaptıklarını aksine, CIA ile bağlantı kurmadı.
Öncelikle yaşadığım bir izlenimi paylaşmakta yarar görüyorum. Zuvara ve Zaviye olarak adlandırılan yerleşim birimleri, Libya başkenti Trablus ile Tunus sınırı arasındaki önemli noktalar. Tunus, günümüzde, Tunus’tan “nefes alabiliyor” ve bu kentlerdeki güvenlik çok önemli. Libya muhalefetinin ilk ayaklandığı günlerde bu kentlerde çok sert çatışmalar yaşandı. Dün bu kentlerden geçerken durumun hala gerginliğini koruduğunu fakat Kaddafi’ye bağlı milislerin kontrolü altında olduklarını gördüm. Bununla birlikte ana caddenin ateş menzili içinde olması nedeniyle milisler bizi ara yollara yönlendirdiler ve yasakladıkları bölgeden geçmemiz halinde can güvenliğimizi sağlayamayacaklarını ifade ettiler.
Trablus ile Bingazi arasındaki çatışma bölgesinde ise Kaddafi’ye bağlı güçlerin sistematik ilerlemesi sürüyor. Trablus’a gelen bilgiler, Misrata’da durumun hala ortada olduğu yönünde. Bununla birlikte Kaddafi güçlerinin önce Sirte’yi, devamında Ras Lanuf ve petrol kaynakları açısından önemli Brega’yı kontrol altına almaları, Bingazi’de ciddi bir panik yaratmış durumda.
Muhalefet neden zorlanıyor?
Muhaliflerin, koalisyon bombardımanı sürerken ilerlemesi, azalmasıyla da geri çekilmesi, Kaddafi’nin ülkesinin koşullarından kaynaklanan askeri stratejisini de ortaya koydu. Bilgisine başvurduğumuz kaynak şöyle konuştu: “Çöl Tilkisi lakabı, bu coğrafyada İkinci Dünya Savaşı’nın en önemli tank savaşlarını veren Alman General Rommel’e aittir. Ama, Kaddafi, hava kuvvetlerini yok eden müttefik saldırısı sırasında tank birliklerini ortaya çıkartmayarak bir başka Çöl Tilkisi olduğunu gösterdi. Tanklar ortada yokken muhalefet Sirte’ya kadar ilerledi. Sonra, zaten eğitimsiz ve hafif silahlarla donatılmış bu milisler, müttefik harekatının yavaşlamasıyla daha güçlü silahlara sahip hükümet yanlıları ile başbaşa kaldılar. Ortaya çıkan tablo, NATO’nun Kaddafi güçlerine karşı askeri strateji geliştirmemesi halinde muhalefeti daha da zor günlerin beklediğidir.”
HALK KAÇIŞI SORGULUYOR: Musa’yı Tunus hezimeti korkuttu
HERKES, Kusa’nın neden bir anda Londra’ya kaçtığını sorguluyor. Gelişmeyi yorumlayan Libya hükümet sözcüsü Musa İbrahim, “Kendisi zaten ilerleyen yaşı ve artan şeker, yüksek tansiyon hastalıkları nedeniyle tedavi olmak üzere Tunus’a gitmişti. İzinli olarak Tunus’taydı. Sanırız fiziki ve ruhsal rahatsızlığının artmasıyla gizlice Londra’ya geçmeyi tercih etti” dedi. Bu sözlerde iki doğru var: 1. Musa Kusa gerçekten Londra’ya geçmeden önce Tunus’taydı. 2- Libyalı zenginler ve üst düzey yöneticiler ülkenin yaşamakta olduğu zorluklar nedeniyle önemli tedavilerini Tunus’ta yaptırmayı tercih ediyorlar. Ama bu sözlerde eksik olan şuydu: Kusa, Kaddafi ailesine ait mal varlıklarını dondurma kararı alan Tunus hükümetini durdurmak için bu ülkeye gönderilmişti. Temaslar sonuç vermedi ve 30 Mart günü, Tunus’un Kaddafi ve ailesine ait tüm malvarlıklarının dondurulduğunu açıkladı. Libya, dünyanın ekonomik ambargosu ile karşılaştığı yıllarda dış yatırımını ağırlıklı olarak Tunus’a yapmıştı. Tunus’ta Kaddafi ailesine ait olduğu bilinen büyük bir petrol dağıtım şirketi, turizm ve sağlık yatırımları bulunuyor. Trablus’ta konuşulan Kusa’nın Tunus’taki gelişmeyi önleyemeyince çareyi Londra’ya geçmekte bulduğu yönünde. (star)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...