BARZANİ'DEN TÜRKİYE'YE TUZAK!  

Emin Pazarcı / Bugün

Silahlı kuvvetlerimizin Kuzey Irak'a yönelik hava operasyonları sürüyor. Belirlenen hedefler birer birer vuruluyor. Basına dağıtılan görüntüler, sağlanan başarıyı açıkça ortaya koyuyor. Kuzey Irak'taki bölgesel yönetim ise, oldukça rahatsız. KDP Lideri Mesut Barzani, ABD'nin Türkiye'ye verdiği desteğe de TSK'nın bölgeye düzenlediği hava operasyonlarına da tepkili. Barzani'nin en büyük korkusu, Türkiye'nin Kuzey Irak'a gerçekleştireceği bir kara harekatı.
 

Barzani, Türkiye'nin önünü kesmek için yeni bir taktik geliştirdi. On bin civarında kimlik kartı bastırdı. Bölgedeki bütün teröristlere ve PKK sempatizanlarına "Peşmerge Kimliği" dağıttı. PKK'lı militanlar artık Kuzey Irak'ta "Peşmerge Kimliği" ile geziyorlar. Amaç: PKK'lı militanları bölgede yaşayan halkın bir parçası gibi göstermek. Silahlı Kuvvetlerimiz bölgeye bir kara harekatı düzenlerse, dünyayı ayağa kaldırmak. "Türkiye sivil halkı ve öldürüyor" diyerek kamuoyu oluşturmak.

Son operasyonların ardından PKK kampları neredeyse tamamen boşaltıldı. Terör örgütünün tarihinde ilk defa kampların adı var, ama kendisi yok. Toplu hareket etmiyorlar, kampların çevresindeki mağaralarda küçük gruplar halinde yaşıyorlar. Eğitimlerini bile birkaç kişiyle yapıyorlar. Teknik takipten korktukları için teknolojiyi kullanmıyorlar. Kuryeler vasıtası ile haberleşiyorlar.

Teröristlerin büyük bölümü çevredeki köylere dağılmış durumda. Daha önceden Barzani tarafından boşaltılan köylerde artık PKK'lı militanlar yaşıyor. İşte sıkıntı da burada. Türkiye bu köylere yönelik bir operasyona girişirse, Barzani'nin planı devreye sokulacak. "Türkiye, Kuzey Irak'ta Kürtleri vuruyor" feryatları başlayacak. PKK'lılara dağıtılan kimliklere dayanılarak, Türkiye'nin sivil halkı imhaya yönelik bir çaba içinde olduğu propagandası yapılacak.

Bu arada PKK da bir ikilem içinde. Çok ciddi çelişkiler yaşıyor ve büyük sıkıntılarla boğuşuyor. Örgütün üst düzey elemanları, "varolma yok olma mücadelesi içinde oldukları" açıklamaları yapıyorlar. Türkiye'yi, büyük şehirlerde gerçekleştirecekleri "düşük yoğunluklu bombalamalarla" tehdit ediyorlar. Bu amaçla halen Zap civarında ve Türkiye kırsalında 200 civarında "canlı bomba" eğitim görüyor.

Çok küçük gruplar halinde hareket eden eylemcilerin mart ayı sonunda harekete geçirilmeleri planlanıyor. Ancak, örgütün önündeki en büyük engel bu eylemlere kaşı yükselen halk tepkisi. PKK, Türkiye içinde eskisi gibi taban bulamıyor. Ayrıca, eğitilen intihar eylemcileri, iş icraata geldiğinde çok ta yürekten davranmıyorlar. Eskisi kadar inançlı değiller, korkuyorlar ve ölmek istemiyorlar PKK eğitiyor, ama eylem yaptırmakta sıkıntı çekiyor!

Türkiye, PKK ile mücadelede psikolojik üstünlüğü sağladı. Özellikle örgütün alt kademelerinde yaşanan panik büyük. Meseleyi siyasallaştırmaya çalışan ABD ve Avrupa'nın PKK ile mücadelesinde Türkiye'ye verdiği destek bütün hesapları alt-üst etti. PKK ise, siyasallaşmaya hazır değil, yıllardır terörle besleniyor. Özellikle de uyuşturucu ticaretinden korkunç paralar kazanıyor. Mücadelenin siyasi platforma taşınması, PKK'nın tamamen yok olması demek. Bunu gören PKK'nın üst yönetimi, yeni plana alabildiğine direniyor.

DTP'nin durumu da farksız. DTP de siyasallaşan meseleyi sırtlayıp taşıyabilecek bir yapı içinde değil. Kadroları oldukça yetersiz. Ayrıca, terör örgütü ile organik bağı, DTP'nin bağımsız hareket etmesini engelliyor. Konunun siyasal platforma taşınması için PKK'nın tasfiyesi gerekiyor. Öyle görünüyor ki, ABD ve Avrupa da bu yönde bir politika izliyor.