E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Bahçeli ile Türkeş Farkı 

Markar Esayan 'Bahçeli ile Türkeş’in farkı' isimli yazısında şu soruya yanıt aradı: 'Türkeş acaba Bahçeli’nin birçok konuşmasında iddia ettiği gibi işbirlikçi bir iç mihrak mıydı?

9.12.2008 - 11:33
Bahçeli ile Türkeş Farkı

 

Markar Esayan yazısı

Milliyetçilik çok netameli bir kavram. Tıpkı dinler gibi, insanların en özel alanlarına, ruhlarına, evlerine, yüreklerine ve akıllarına vizesiz girebilme maharetine sahip.

Modernitenin din karşısındaki en büyük “zafer”lerinden biridir ulus-devlet ve bunun kutsal alanını, kutsal sözünü yaratan milliyetçiliği kurgulayabilmesi.

Dinin insan ruhunda tutunduğu alan ile milliyetçiliğin hitap ettiği yer genellikle de kesişir. Lakin milliyetçilik, modern bir kavram olarak dinin evrenselliğini yadsır, kendini verili bir millet tanımının içine hapseder.

Dinin evrensel olma iddiası milliyetçilik ideolojisinin en büyük düşmanıdır. Türkiye tarihinde de her ne kadar Türk-İslam sentezi sıkça denenmiş olsa da, Müslümanlığın evrensellik iddiası nedeniyle birkaç adım attıktan sonra kısa devreye uğrar.

Mamafih, milliyetçiliğin dinin organizasyon yeteneğine öykünerek geniş kitlelere yaptığı ideolojik sesleniş, küçümsenmeyecek denli güçlüdür.

Ulus-devlet kavramının din veya evrensellik karşısında önünde sonunda yenilgiye uğrayacağını düşünenlerden değilim. Ulus-devlet yapısı ve onun harcı olan milliyetçilik, küreselleşme gibi güçlü konjonktürlerden menfi etkilense ve etki alanlarında kayıplara uğrasa da, insan uygarlığının artık hiçbir zaman yok sayamayacağı bir olgu olarak çok uzun yıllar –ama dönüşerek, ama yeraltına inerek, sonra tekrar çıkarak- mevcudiyetini koruyacak gibi duruyor.

Deprem dedenin nasihatini hatırlarcasına “milliyetçilikle” yaşamaya alışmak zorundayız hâsılı.

***

Ben yazıya tam bu minvalde devam edip milliyetçiliğin bu “imkân”lar sayesinde insanları ırka, kana, harsa göre tasnif ettiği gibi, acılarını da tasnif ettiğini söyleyecek, lafı da 1915 kayıpları hakkında düzenlenen “Özür diliyorum” kampanyasına getirecekken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin söz konusu girişim hakkındaki zehir zemberek açıklaması geldi.

Muhtelif sıfatlara sahip işbirlikçi mihraklar

Bahçeli, bu girişime önayak olan kişilerin “Ermenilerden özür dilenmesi” amacıyla başlatmak istedikleri kampanyanın, “yozlaşma ve çürümenin ulaştığı vahim durumu göstermesi bakımından ibret verici” olduğunu söylemiş.

Şöyle de devam etmiş: “Adlarının başına yerleştirilen muhtelif sıfatlarla kamuoyuna seslenme imkânı bulan işbirlikçi mihraklar, hayati millî çıkarları ucuz pazarlıkların malzemesi haline getiren AKP iktidarının oluşturduğu teslimiyetçi zeminden cesaret almakta ve özür talep etme noktasına kadar cüret kazanmaktadır.

Ortada utanacağımız bir suç ve adına özür dileyeceğimiz bir suçlu yoktur. Hiç kimsenin, mirasçısı olduğumuz ecdat yadigârını aşağılama, suçlu gibi tanımlama ve özür talep etme hakkı ve haddi değildir. Ancak bu talebin ısrarı halinde kimin kimden özür dilemesi gerektiği yeniden tartışılmalı, Ermenilerce mezalime maruz kalan milletimizin, suikasta kurban giden Osmanlı devlet adamlarının, katledilen Cumhuriyet diplomatlarının ve henüz acıları çok yeni olan Karabağ katliamlarının özrünü beklemek, en doğal ve tarihî hakkımızdır.”

Ne iyi olurdu Bahçeli bizi şaşırtsaydı, değil mi?

Mesela Türkeş’in tam da 1993 yılında Karabağ savaşının en kanlı günlerinde Ermenistan Devlet Başkanı Petrosyan’la Paris’te buluşması gibi...

Görüşmede nelerin konuşulduğunu, buluşmayı ayarlayan Samson Özararat şöyle anlatıyor:

“Paris dönüşü Türkeş’le birkaç kez yeniden buluşup neler yapılabileceğini konuştuk. Kesin bir plan yapmadık. Bu, bir tür beyin fırtınasıydı. Değişik seçenekleri konuştuk aramızda... Karşılıklı diyalogun çoğaltılmasını, gidip gelen heyetlerin arttırılmasını düşündük. Sınırın açılmasını ve halklar arasında karşılıklı ziyaretlerin yapılmasını... Türkiye-Ermenistan sınırına 1915’te ölenlerin anısına müşterek bir anıt dikilmesi de konuşuldu. Anıtın Ermenistan’a bakan yüzünde Türkçe, Türkiye’ye bakan yüzünde ise Ermenice ‘Verdiğimiz acılardan dolayı üzgünüz’ yazacaktı.”

Türkeş acaba Bahçeli’nin bu açıklamasında iddia ettiği gibi işbirlikçi bir iç mihrak mıydı? Ecdatlarını mı aşağılıyordu?

Hiç zannetmiyorum.

Türkeş, şartların bugünkü kadar elverişli olmadığı o sert günlerde dahi, sorunun böyle hiçbir şey söylemeyen homurtularla değil, karşılıklı diyalog ve birbirini anlamaya çalışmakla çözülebileceğini kavrayan bir liderlik örneği sergiliyordu.

İki zihniyet arasındaki kalite farkı ne kadar belirgin değil mi?

Tarihi ecdadın yazdığı pür-i pak bir destan olarak tahayyül eden ve “bizler-onlar” cenderesinde sıkışmış bir zihniyete tekabül eden bu tür demode bir milliyetçiliğin kendi tabanına bile seslenmekte kifayetsiz kaldığı bir çağda yaşıyoruz artık.

Belki merhum Türkeş’in fark ettiği gerçek tam da buydu, ne dersiniz?

 

Taraf

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu Turktime Genel Merkezi’nde Konuştu: İsmim Emanetçiliğe Sığacak Kadar Küçük Değil!
Turktime Genel Merkezi ziyaret eden Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman ...
TURKTIME'ı Ziyaret Eden Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok İmalı Konuştu!
14 yıldır Keçiören Belediye Başkanlığı görevini yürüten Turgut Altınok ...
MHP'li Ekici : DTP’lilerin Elini Sıktık da Elimize PKK’mı Bulaştı?
MHP kimsenin kurşun askeri değildir… Kimse üzerimizden evcilik oynamasın… ...
 
Turktime'a Konuşan Kutan Bombaladı: Bahçeli'ye Başbakanlık Teklif Ettik ama Kabul Etmedi
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, DP Genel Başkanı Mehmet Ağar ve DSP ...
Ağar Turktime'a Konuştu: Ne Geçmişimi İnkar Ettim, Ne de Değiştim... Düz Ovada Siyaset Söylemi En Milliyetçi Söylemdir
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan’dan sonra DP Genel Başkanı Mehmet Ağar’da ...
Şirin Turktime'a Konuştu: Halk İsterse İdam Gelir
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Genç Parti idamı geri getirecek ...
 
Bakan Çelik Bombalı Saldırıyı Kınadı
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Van AK Parti il binası önünde meydana ...
CHP'nin Program ve Tüzüğü Çalındı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş'in sır gibi sakladığı yeni parti ...
Atalay:Patlamanın Nedeni Ses Bombası
İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Beyaz Saray
barcelona
İsveç
Mesut Bakkal
yakmak
Emre Belözoğlu
Kadir İnanır
suç
meb