Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinde gerçekleştireceği reformları içeren Ulusal Program'ı anlatmak için başlattığı muhalefet turunu sürdürüyor. Önceki gün BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile görüşen Babacan, dün de DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'i ziyaret etti. Babacan, 1 saat 20 dakika süren görüşmenin oldukça verimli geçtiğini söyledi. Babacan, CHP ve MHP liderlerinin randevu talebine karşılık vermemesini, "Görüşmeyi bile reddetmek, modern demokrasi anlayışına uymaz. Olumlu-olumsuz ne olursa muhalefet edeceğiz diyorlarsa kendi bilecekleri iş.'' şeklinde değerlendirdi. Kırgın olmadığını belirten Babacan, talep gelmesi halinde görüşmeye hazır olduğunu kaydetti. DSP lideri Sezer ise Türkiye'nin önümüzdeki dönemde AB süreci için hızlı adımlar atmak zorunda olduğuna dikkat çekti. Sezer, Ulusal Program'ı madde madde inceleyeceklerini ifade etti.
Hükümetin büyük önem verdiği Ulusal Program, Türkiye'nin AB sürecini şekillendirecek. Muhalefeti bilgilendirmek için tura çıkan Babacan, dün DSP lideri Sezer'i ziyaret etti. Sezer, görüşmeden sonra yaptığı açıkmada, "Ulusal Program konularını dosya halinde bize verdi. Ciddi şekilde madde madde inceleyeceğiz. Görüşlerimizi hükümet ile paylaşmayı görev biliyoruz.'' şeklinde konuştu. DSP'nin AB sürecine verdiği katkıya atıf yapan Sezer, "Türkiye AB sürecinde önümüzdeki dönemde hızlı adımlar atmak zorunda.'' dedi.
Bakan Babacan da ziyaretin 'oldukça verimli' geçtiğini dile getirdi. UP taslağını istişare sürecine soktuklarını kaydeden Babacan, taslağı 80'den fazla sivil toplum kuruluşuna gönderdiklerini vurguladı. Bu kuruluşlardan katkı beklediklerini dile getiren Babacan, şöyle devam etti: "Önümüzdeki 3-4 yıl boyunca Türkiye'nin yoğun biçimde üzerinde çalışacağı reformları, siyasi parti liderlerimiz ile bizzat görüşmek istedim. Bu reformlar halkımızın yaşam kalitesini, Türkiye'deki standartları yükseltmeye yöneliktir. İstiyoruz ki istişareyle, geniş kesimlerle sağlayacağımız mutabakatla yapalım. Demokraside istişare, diyalog temel mekanizmadır.'' Babacan, gazetecilerin CHP ve MHP'nin görüşme talebine olumsuz karşılık verdiğini hatırlatmaları üzerine ise şunları kaydetti: "Kendi takdirleri. Ancak demokraside temel araç diyalogdur. Türkiye'nin reform sürecinin omurgası olan böylesine önemli bir çalışma hakkında ilk elden bilgilenmeyi isteyeceklerini düşünüyordum. Mart 2009'da yerel seçimler var. Umarım bu tavır; 'seçim dönemine giriyoruz. Hükümet önümüze ne getirirse getirsin, biz hepsini peşinen reddederiz' anlayışı değildir. Bir siyasi parti genel başkanının içinde ne var ne yok bilmeden arkadaşlarını nasıl yönlendireceği kendi takdirleridir. Biz yine de hazırız. Bugün değil yarın, bir hafta sonra, iki hafta sonra görüşmek isterlerse biz hazırız. Bizim görevimiz bunu anlatmak.''
Babacan, "Kırgın mısınız?" şeklindeki soruya "Hayır, kesinlikle." karşılığını verdi. Ulusal Program'ı geniş bir mutabakat ile yürürlüğe sokmayı arzuladıklarını anlatan Babacan, "Bu konuda görüşmeyi bile reddetmek, modern demokrasi anlayışına uyan bir yaklaşım değildir. AB genel sekreterimiz ya da işaret ettikleri kişilerle de görüşebilirler. Olumlu-olumsuz ne olursa muhalefet edeceğiz diyorlarsa da bu da kendi bilecekleri iş." ifadelerini kullandı.
Star
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...