İktidardaki beşinci yılına giren Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarihe, ilginç ve pervasız icraatleriyle geçecek. Anavatan Partisi'ni (ANAP) bile aratan uygulamalar, aynı zamanda hukuk tanımazlığın, toplumsal değer yargılarını hiçe saymanın, medyayı baskı altına alarak gerçekleri kamuoyundan saklamanın kanıtları olarak da not edilecek.
Geride bıraktığımız günlerde, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi İmar Komisyonu'nda imzaya açılan ve alel acele kabul edilen bir tadil planı, aslında ne demek istediğimizi çok açık bir biçimde anlatıyor. Sadece, Forum Diplomatik, Birgün ve Gerçek Gündem'de, kısmen de Hürriyet'te Yalçın Bayer'in köşesinde okuyabildiğiniz bu tadil planının sahibi, AKP İstanbul İl Başkanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu.
Bir süre önce İstanbul'un değişik yerlerinde pankartlar astırarak "Hesap Veriyoruz, gelin hesap sorun" diyen Müezzinoğlu, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde, AKP, CHP ve Anavatan'lı üyelerden büyük bir hediye aldı. Bu hediye, üzerinde üç yıldır tartışılan ve Avcılar'da kaçak olarak inşa edilen hastanesinin "yasal" hale getirilmesiydi. Bilindiği üzere, Avcılar'da birkaç yıl önce inşa edilen hastane, Avcılar Belediyesi'ndeki CHP'li dört üyenin itirazı sayesinde İmar Komisyonu'ndan geçememiş, konu mahkemeye taşınmıştı.
Yerel mahkeme, AKP İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu'nun hastanesinin, yasalara aykırı biçimde inşa edildiğini hükme bağlamıştı. Mahkeme, gerekçeli kararda "Bölgede deprem sebebiyle, yedi katlı bina yapılamaz" şerhini de düşmüştü. Yine aynı mahkeme, "Hastaneye eklenmek istenen arsanın durumunun Trafik Bölge Müdürlüğü'nden öğrenilmesi gerekmektedir. İşlemlerde bu da yapılmamış" diyerek itirazını sağlam temellere oturtmuştu.
Ancak ne olduysa oldu, kaçak olarak inşa edilen hastane, Avcılar Belediye Meclisi'nden geçerek, onaylanması için Büyükşehir Belediyesi'ne geldi. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis İmar Komisyonu ve Belediye Meclisi Üyeleri, Müezzinoğlu'nun yedi katlı "kaçak" hastanesini, yaptıkları oylamayla, resmen "yasal" hale getirdi. Müezzinoğlu için, bir nevi, "imar affı" çıkartıldı.
Peki, yedi katlı bu hastaneyi, mahkeme kararına rağmen, kim neden oy vererek yasal hale getirdi?
İşte "pervasızlığın" doruk noktası, tam da burası.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi İmar Komisyonu Başkanı Sefer Kocabaş, kaçak hastaneyi yasal hale getirenlerin başında geliyor. Kocabaş, aynı zamanda, Müezzinoğlu'nun Akabe A.Ş. adlı şirketinin "eski" ortağı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) kayıtlarına internetten girdiğinizde, Kocabaş ve Müezzinoğlu arasındaki ortaklık tüm ayrıntılarıyla görülüyor. Bu ticari ilişki bilinmesine rağmen, Kocabaş, "eski" ortağı Müezzinoğlu'nun tadil planını onaylamaktan çekinmiyor. Tarafsız kalması ya da itiraz etmesi gerekirken, aksine oylamada en ön safta yer alıyor. Böylece, "eski" ortağının kazancına kazanç katmış oluyor.
Oylamada, CHP'li iki üye de "olumlu" yönde oy kullanıyor. Müezzinoğlu'na destek verenlere, Anavatan Partisi'nden de bir üye katılıyor. Böylece "imar affı" tereyağından kıl çeker gibi gerçekleştiriliyor.
Yaklaşan seçim öncesi, AKP'nin İstanbul İl Başkanı'nın kaçak inşaatı yasal hale gelirken, CHP'li iki, Anavatan'lı bir üye ise, kendilerini arayan gazetecilere, "Bunda ne var ki? Yasal olmayan bir binayı yasal hale getirdik. Ne yani, karşı çıkıp (Siyaset için bizi kullanıyorsunuz, siyaset yapıyorsunuz) mu dedirtseydik" cevabını veriyor.
Belli ki; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin diline doladığı "Kentsel Dönüşüm" üç partinin ittifakıyla hayata geçiyor. Eğer "dönüşüm" dedikleri buysa, dokunmayın, bırakın yerinde kalsın. Zira, "dönüşüm"ü gördükçe, geleceğe olan güvenimiz daha da azalıyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...