E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Ak Parti'nin İçi... "Dalağına Vur Dalağına!"

Böyle zamanlarda en "etik dışı" davranış, parti içinden dışarıdaki suçlamalara malzeme yetiştirmektir. Susmuş, susmuşsunuzdur, ama söyleyeceğinizin en vurucu olduğu zamanda devreye girmişsinizdir. Ak Parti şu sıralar bunu yaşıyor.

30.04.2008 - 03:47
Ak Parti nin İçi...

Böyle zamanlarda en "etik dışı" davranış, parti içinden dışarıdaki suçlamalara malzeme yetiştirmektir. Susmuş, susmuşsunuzdur, ama söyleyeceğinizin en vurucu olduğu zamanda devreye girmişsinizdir. Ak Parti şu sıralar bunu yaşıyor.

Bakın bugün, Erkan Mumcu çıksa, Ak Parti ile ilgili ağzına geleni söylese kıymet-i harbiyesi sınırlıdır. Turan Çömez'in sözlerinin kıymet-i harbiyesi de sınırlıdır. Çünkü onlar, dışarıda kalmışlardır. Ama şu sıralar, Vahit Erdem'in sözleri vurucudur. Abdüllatif Şener'inki öyle. Ertuğrul Yalçınbayır'inki öyle... Hele hele hükümet içinden "Bir etkili bakan" ınki öyle. Böyle zamanlarda partinize karşı psikolojik savaş yürütenler, böyle içerden vuruşlar elde etmeye çalışırlar. Hedef isimler bellidir, ya yönetimle ihtilaflıdırlar ya düşünce çizgilerinde nüanslar vardır, ya mağdur edilmişlerdir, ya yeterli ilgi görmemişlerdir vs...

Dışardan bakıldığında bir tür yumuşak karın gibi görülürler ve onlar üzerinde çalışılır. -Dalağına çalış dalağına diye seslenir ya ringteki boksöre kenar yöneticisi...

Ya da; -Kaşının üstüne vur, orası çabuk açılır, der ya... Benim Ak Parti'ye eleştirel yaklaştığım bilinir, ama ben böyle zamanlarda, özellikle "İddianame"yi besleyecek eleştirilerde bulunmam. -Beni dinleselerdi başlarına bu gelmezdi, türünden yaklaşımların tamamı saçmalıktır, olan biteni anlamamak değilse, içerden vurucu bir rol üstlenmektir.

Bakıyorum: -Biz korkuttuk birilerini, gibi şeyler söyleniyor. İnsanlar yaşam tarzlarının tehdit edildiğinden endişe ettiler... -Çoğulcu değil, çoğunlukçu davrandık... -Parti içi demokrasiyi işletemedik, tek adam yönetimi oldu... -Bakanlar kurulunda hiç değişiklik olmadı...

-Cumhurbaşkanını böyle seçmeseydik... -Başörtüsünde acele ettik... -Keşke yüzde 47 almasaydık... -Kamplaşmaya yol açıldı... gibi şeyler... İnsanın içinden "Bir de oturun, iddianame yazın" demek geliyor. Bu yaklaşımlar karşısında, "Ak Parti 6 yıldır iktidarda, ikinci defa seçime girmiş çıkmış, oylarını 12 puan artırmış, sizler partinin bir yerlerindesiniz, neden etkili bir tavır koymadınız ya da parti ile yollarınızı ayırmadınız?" diye sormak mümkün. Ama asıl bu söylemlere prim vermenin mantık zeminindeki sorunlu durumu görmüyor olmaları anlaşılmaz. Mesela: Korku tema'sının korku ticaretinden başka bir şey olmadığını nasıl görmezler? "Korku değil ölüm" diye yazdım daha önceleri...

Hadi onlar potansiyel bir tehditten korkuyor, onları önemsemek lazım, peki ya tehdidi varlıklarında somut olarak hissedenler, hep kaybedenler, ezilenler ne olacak? Bu ülkede neredeyse 10 yıldır "Başörtüsü mağdurları" diye bir kavram konuşulur durur. Ne olacak onların hali? Onların halini gündeme getirmek bile parti kapatma sebebi sayılıyor bu ülkede. Yani yaşadığınız zulmü anlatma hakkı bile yok. Sorarım: Sayın Vahit Erdem bir gün çıkıp da, bu zulmü seslendirdi mi? Seslendirmiş olsaydı bugün kapatma davası içinde ve "siyasi yasaklılar" arasında ismi zikredilecek miydi?

Ve buna ne diyecekti? Yüzde 47'nin üstüne çizgi çekilmek isteniyor. Bunun anlamı ne? Yüzde 47'nin hukuku nasıl savunulacak? Bunların "Bizim seçme hakkımız üzerinden buldozer geçecek" diye bir korkuyu seslendirme hakkı var mı ve bunu kim önemseyecek? Cumhurbaşkanını seçerken gerilim olmasaydı? Olmasındı ama bu nasıl olacak? Ak Parti'nin içinden çıkan iki Başbakan'ın bile Cumhurbaşkanı olmasının sakıncalı ilan edildiği bir vasattan hangi uzlaşmayı çıkaracaktınız?

Hele şu "Keşke yüzde 47 almasaydık" söylemi... Vatandaşın size verdiği oydan tehlike üretme mantığı... Hele şu, "Başörtüsü konusunda üniversitenin dışındaki alanda onların istediğini verelim de kurtulalım, gerekirse yasal teminat verelim" mantığı... Bunlar hiç hoş olmayan şeyler. Şu sıralar gittiğim her yerde bana "Ak Parti fire verir mi?" ya da "Bir kapatma olursa parti dağılır mı?" diye soruluyor. Ardından "Vahit Erdem kim?" sorusu geliyor. Ardından "Fikret Bila'ya konuşan etkili bakan kim?" sorusu geliyor?

Şu sıralar Ak Parti'nin başına bir şey gelmesinden en çok huzursuz olan kesim, "Çürük elmalar"dan kaygı duyuyor. Bence bu dönemde, kendi kişiliğine saygı duyan hiç kimse, forma değiştirme rolü izlenimi verecek bir tavır içinde görülmemeli. Zaman olur, dostun gülü yaralar.

Ahmet Taşgetiren/Bugün

YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Vatansever 30 Nisan 2008 Çarşamba 

Bir soruda burdan olsun.. Yanıbaşımızda bir ülke yalan sebeplerle işgal edilirken ve sonucta 1.500.000 masum Müslüman katledilmişken, aynı odakların teröre ve teröriste verdigi malum destek ortadayken, halk bu işbilikçilere niye bukadar prim verdi ya da böyle bir Hatayı yapmaları için nasıl kandırılıp gerekli ortam hazırlandı?? Esas araştıma sorusu ve istatikstik budur!

Yorumu oyla      18      10  
süleyman karaca 30 Nisan 2008 Çarşamba 

Ne yapalım bu Ak Partiye oy veren 16.500.000 seçmeni, düşünüyorum; yer altına mı itekleyelim, yoksa onlara da 1. sınıf vatandaş vizesi mi verelim? Beyaz Türkler’in korkulu rüyası haline gelen “Türkiye’nin zencileri” bu 16.500.000 seçmeni ve ailelerini nasıl “buharlaştıralım”? Bu “zencileri” denetim altında tutmak için “Temerküz Kampları” kurmaya kalksak çözüm olur mu, nerede nasıl barındıracağız bu kadar seçmeni; aileleri, en az 3 çocuklu nüfusu ile? Almanların Yahudileri yok etmek için icat ettikleri “Gaz Fırınları” bir çözüm olabilir mi? ABD’den Guantanamo üssü karşılığında Ak Parti’lileri rehabilite için İncirlik Amerikan Üssü ile takas teklif etsek, ABD yönetimi kabul eder mi? ABD bu takasa “evet” demezse, acaba komşumuz Rusya, İkinci Dünya Savaşı’ndaki tecrübesinden hareketle Kırım Türklerine uyguladığı “ıslah hareketi” tecrübesinden Sibirya’da yararlanmamıza izin verir mi, ya da Gulak Takımadaları tecrübesini bizimle paylaşır mı? Beyaz Türkleri bu Ak Parti ıstırabından kurtarmak için bütün hayal gücümle bir çıkış yolu arıyorum; ama nafile, hiç biri çözüm gibi görünmüyor. Aslında akla en yakın pozitivist çözüm, herhalde onları aileleri ve çocukları ile beraber toptan “Gaz Fırınları”nda yakıp buharlaştırmak.. Yoksa her beş yılda bir ortalama %3 artışla bu seçmen kitlesi Beyaz Türkleri ezip geçecek. Korkarım Beyaz Türkler, Cumhuriyetin 100. yılında Parlamentoda tek sandalyelik yer bile bulamayacaklar böyle giderse. En iyisi vakit varken, tedbir almak(!). Anamuhalefetiyle Yavrumuhalefetiyle gelin elbirliği yapıp AB sarhoşu olmuşken Ak Parti’lileri yakıp buharlaştıralım. Hem onlar, hem “Beyaz Türkler” kurtulsun bu işkenceden. Ne dersiniz bulduğum çözüme..! Önerimi ciddiye almayanlara not: Yaptığım basit bir hesaba göre 2023 yılında(Cumhuriyetin 100. yılı) Ak Parti’li seçmen sayısı, 16.394.506’dan 7.377.527 artışla 23.772.034’e; CHP+DSP’li seçmen sayısı, 7.322.182’den 1.098.327 artışla 8.420.509’a; MHP’li seçmen sayısı, 5.198.800’den 2.339.460 artışla 7.538.260 olacak. Parlamento sandalye dağılımını da merak eden yapsın..!

Yorumu oyla      18      10  
TOLGA 30 Nisan 2008 Çarşamba 

Taşgetiren kendi dünya görüşüne uymayan isimleri deşifre edip hedef gösteriyor. Bir gazetecinin çirkinleşmeye başladığınıda baş vurduğu yöntemlerden kesitler veriyor. Oysa okuyucu bu hissi gazeteciden almaya başladığı anda,o gazetecinin çöküşü başlamış demektir.

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu Turktime Genel Merkezi’nde Konuştu: İsmim Emanetçiliğe Sığacak Kadar Küçük Değil!
Turktime Genel Merkezi ziyaret eden Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman ...
TURKTIME'ı Ziyaret Eden Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok İmalı Konuştu!
14 yıldır Keçiören Belediye Başkanlığı görevini yürüten Turgut Altınok ...
MHP'li Ekici : DTP’lilerin Elini Sıktık da Elimize PKK’mı Bulaştı?
MHP kimsenin kurşun askeri değildir… Kimse üzerimizden evcilik oynamasın… ...
 
Turktime'a Konuşan Kutan Bombaladı: Bahçeli'ye Başbakanlık Teklif Ettik ama Kabul Etmedi
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, DP Genel Başkanı Mehmet Ağar ve DSP ...
Ağar Turktime'a Konuştu: Ne Geçmişimi İnkar Ettim, Ne de Değiştim... Düz Ovada Siyaset Söylemi En Milliyetçi Söylemdir
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan’dan sonra DP Genel Başkanı Mehmet Ağar’da ...
Şirin Turktime'a Konuştu: Halk İsterse İdam Gelir
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Genç Parti idamı geri getirecek ...
 
DANIŞTAY'DAN AB'YE KAPATMA TEPKİSİ: SON SÖZ YARGININDIR!
Uluslararası çevrelerin, yargıya intikal eden konularda, yargı organlarını ...
Öcalan'dan MHP'ye İlginç Teklif
Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, beklenmedik bir öneriyle Diyarbakır'da ...
AK Parti, Anayasa Çalışmalarını Beklemeye Aldı
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, hükümetin anayasanın yenilenmesi çalışmalarını ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
twitter
passolig
ygs puan hesaplama
Brezilya
Manchester City
zonguldak maden
Şota Arveladze
Erdoğan
Bursaspor