E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

'ERDOĞAN UZLAŞMAMALI' 

'Cumhurbaşkanı seçimi yaklaştıkça, ikili üzerinde “baskı” başladı. Biri, Tayyip Erdoğan üzerinde; diğeri ise Abdullah Gül’ün. Her ikisinin de hedefi aynı: “Abdullah Gül’e hayır!..'

10.08.2007 - 13:01
 ERDOĞAN UZLAŞMAMALI

Cengiz ÇANDAR/Referans

Her ikisinin kaynağı da aynı; 22 Temmuz seçim sonuçlarını kabullenmeye yanaşmayanlar. 22 Temmuz’da kaybedenler safında yer alanlar.

Abdullah Gül’e, “sen, sen ol; çekil”, “büyüklük göster, fedakar ol, şövalyelik yap” filan cinsinden “rica”yla da karışık bir baskı yürütülüyor. Yeter ki, çekilsin, o olmasın.

 

Tayyip Erdoğan’a yapılan “baskı”ya, bir ölçüde Başbakan’ın seçim gecesi yaptığı konuşmadaki vurgusu yol açtı. “Abdullah Gül olmasın” diyenler, ona, “seçim gecesi yaptığın konuşmada verdiğin sözü tut” demeye getiriyorlar; yani “uzlaş”.

 

Uzlaşma sözcüğü, bir süredir Türkçe’deki anlamından saptırıldı ve sözcüğün anlamıyla ilişkisi bulunmayan bir “siyasi anlam”a kavuşturuldu. CHP’nin ağır seçim bozgununa uğramış lider kadrosunun “kabul edebileceği” bir isme yönelirse, bu “uzlaşma” olacak. Aksi halde, “dayatma”.

 

Oysa, “uzlaşma” diye “dayatma” yapan CHP ve bunu yaparak “halkın tercihi”yle “uzlaşma”yı reddederek, “devlet kurumları” diye tanımladığı namına “dayatma”da bulunuyor. “Devlet kurumları”ndan kastedilen ise, Türk Silahlı Kuvvetleri.

 

Böylece, Cumhurbaşkanı seçme işinin, “halk iradesi” mi, yoksa “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin beğenisi”yle mi olacağını belirleme noktasına gelip dayanmış durumdayız. Tayyip Erdoğan’ı sıkıştıran husus da bu.

Bu “sorunsal”a ilişkin Tayyip Erdoğan’ın takınacağı tutum, bir bakıma kendisi için bir “sınav” niteliği kazandı.

 

***            ***           ***

 

Herkes, Tayyip Erdoğan’a “açık mektup”, Abdullah Gül’e “sessiz dilekçe” yayınladığına göre, biz de Başbakan’a başvurup şu kanaatimizi iletelim:

 

Tam bir yıl boyunca, Cumhurbaşkanlığının bir numaralı adayının Tayyip Erdoğan olduğunu cümle alem biliyordu. Belirli baskılar sonucunda, geri adım attınız ve Abdullah Gül’ü aday gösterdiniz. Kendinizi geri çekip, Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı adayı göstermeniz ise, “askeri müdahale”ye ve 367 kararına yol açtı. Bunun üzerine, seçime gittiniz ve “halkın hakemliği”ne başvurdunuz.

 

Bu halk, size yüzde 47 ile görülmemiş bir destek ve yetki verdi. Bu desteği hiçe sayamazsınız ve yetkinizi, 22 Temmuz öncesinin ölçülerine göre kullanamazsınız. 22 Temmuz olmamış gibi davranamazsınız.

Halkın büyük çoğunluğunun tercihine gözünüzü kapatıp, size bunca zamandır düşmanca davranmış ve bu nedenle yenilgiye uğramış kesim ile “uz-la-şa-maz-sı-nız”!

 

Ve, uzlaşmamalısınız.

Uzlaşacağınız, “müflis siyasiler” ve “her daim yanılmış, size karşı olmaktan hiçbir zaman geri kalmayacak köşe yazarları” değil, toplumun katmanları.

 

Efendim, “yüzde 47’ye karşı, yüzde 53 var” imiş. Hayır. Böyle bir şey yok. Çünkü, böyle bir hesap olmaz.  Seçimler, “Ak Parti’yi destekleyenler-desteklemeyenler” diye bir “referandum” değildi. İktidar yarışı idi. Yüzde 47’lik Ak Parti’nin karşısında yüzde 53 yok. Yüzde 20’lik CHP, yüzde 14’lük MHP var. Yüzde 5’lik DP ve ayrıca yüzde 5’lik DTP var. DTP seçmen tabanı, ne zamandan beri ve ne hakla CHP ve MHP ile aynı kulvarda mütalaa ediliyor da, yüzde 53 telaffuz ediliyor. Saçmalamayalım. Geçiniz.

 

***           ***         ***

 

“Baskı”, “tehdit” boyutlarına da ulaşıyor. Bunun en açık örneğini, Perihan Mağden’in “bizim gazetenin askerlik şubesi” diye nitelediği M.Ali Kışlalı’nın Radikal’de önceki günkü yazısında görüyoruz. Kışlalı, “Artık seçilecek cumhurbaşkanının kişiliğinde bulunması gerekecek temel unsurlar hakkında, ülke çapında bir ortak görüş belirmiş gibi. Ama Erdoğan'ı sergilediği sağlıklı ve sağduyulu yaklaşımından uzaklaştırmak isteyen bir çevre gayretlerine devam ediyor. Arzuları Çankaya'ya, sadece AKP'ye oy verenlerin değil, vermeyen geniş bir kitlenin de içine sindireceği bir aday yerine, son aylardaki gerginliklere sebep olmuş kişiliği ile Gül'ün çıkması” diyor ve Erdoğan’ı böyle bir düşünceye kapılmaması konusunda uyarıyor:

 

“Böyle bir düşünce değişikliğine uğramasının, hem kendisi, hem AKP iktidarı, hem de tüm ülke için hayırlara vesile olmayacağını değerlendirmesi umut edilir.  Gül için, ayrıntılara girmeden ve kendisini rahatsız edecek konuları gündeme getirmeden kolayca söylenebilecek en kısa değerlendirmenin bu olacağı kanısındayım.
Aksi görüşte olan meslektaşlarımın, dinlediğim ve okuduğum değerlendirmelerinin, demokrasi kurallarından ziyade, artık sınırları ve eğilimleri iyice belirlenmiş çevrelere duydukları kinleri üzerine kurulmakta olduğunu görüyorum. Bu hedefler arasında TSK'nın önde gelmekte oluşu sorunu daha hassas ve önemli boyutlara sahip kılıyor...”

 

TSK’nın arkasına saklanılarak yapılan tespit, yanlış ve yersiz ama Başbakan’a uyarı açık:

 

 “Gül seçilirse, iktidarın ve ülke için hayırlı olmaz.”

Ne olur?

Cevabı yok.

Peki, Gül, niye olamazmış?

 

Çünkü, Gül’ün “son aylarda gerginliğe sebep olmuş bir kişiliği” var imiş. Gerginliği Gül çıkartmadı kı, ona karşı siz çıkarttınız. Bu halkın ezici çoğunluğu ise, çıkarttınız “gerginliği” reddetti; Abdullah Gül’ü içine düşürdüğünü durumu reddetti.

 

Tayyip Erdoğan, kalkıp, “Cumhurbaşkanı adayı ben oluyorum” dese kabullenecek misiniz? Daha düne kadar, sizin nazarınızda,  sahibi asıl oydu.

Türkiye halkının, 22 Temmuz’da “ulusal lider” konumuna getirdiği kişi, sizin tahammül edemediğiniz Tayyip Erdoğan. Cumhurbaşkanı adayı değil diye şimdi onu bağrınıza basıp, onun üzerinden Abdullah Gül’ü vurmayı deniyorsunuz.

 

Peki, Abdullah Gül kim?

Beş yıl önceki Başbakan, son 5 yılda, Türkiye’nin Batı’ya en fazla yaklaştığı dönemin Dışişleri Bakanı. Bu özellikleriyle nasıl oluyor da, Cumhurbaşkanı olamaz? Buna kim karar vermeli?

 

Halk mı, “devlet kurumları” mı? İkincisi ise, 22 Temmuz’da seçim niçin yapıldı?  Sonuçları hiçbir anlam taşımayacak ise, bu seçim niçin yapıldı?

Tayyip Erdoğan’ın asıl “sınavı” burada?

 

22 Temmuz sonuçlarına kabullenecek mi? Kabul ettirebilecek mi? Yani, halkın verdiği “iktidar yetkisi”ne sahip çıkacak mı; yoksa onu “uzlaşma” namına, halkın paylaşmasını istemedikleriyle paylaşacak mı?

 

“Abdullah Gül mü?” sorusunun cevabı da burada.

YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Gözlemci 18 Temmuz 2007 Çarşamba 

AK Partililerin dikkatine!!!!!!!! AB sevdalisi partiler Avrupada miting degil TV düellosu yapildigini bilirler. Bu söylediklerinizi Mitinglerde degil, tüm Parti liderlerinden olusan toplantida TV önünde söyleyin halkimiz duysun. Karsi tarafta cevap versin. Giyabinda konusmak günah degilmi. Neden TV ye cikamazlar - Hani verilemiyecek hesabiniz yoktu; Eli Bal tutanlar. Parmagini yalar diye biliriz ama.. Meger dirsege kadar yalamak lazimmis. Körü körüne arastirmadan bir partiyi destekliyenler icin; Fakirler - Issizler, Sakin biz fakiriz - issiziz diye yakinmayin;Gecinemiyoruz demeyin. Bakin elde ne evlatlar var. 22 yasinda babasina 220.000 Dolar ve 55 0000 Mark borc vermis. 28 yasinda ise 220 Tir lik yük tasima kapasitesine sahip yük tasima gemisi almis. Geminin genisligi; 14,5 metre uzunlugu 95,54 metre. Fiyati 3 Milyon Dolarmis. Görüyorsunuz elde ne evlatlar var. Neden sizler de yapmiyorsunuz. Yapamazsiniz cünkü onun babasi Basbakan. Tek basima iktidar olmazsam politikayi birakirim diyor. Yok. Isin asli hicde öyle gözükmüyor. Sayin Bahceli tasvib edilmeyen memleket menfaatine olmayan icraatlarin hesabi sorulacagi konusunda yeminli - Ben Hesap soracak liderlerin söylediklerini aktariyorum. Eger AKP Iktidar olamazsa Dokunulmazlik kalkacak, Hatirlarsaniz Dokunulmazligi kaldiracagiz diye iktidar olmuslardi. Simdi de tek basima iktidar olamazsam politikayi birakirim diyor. Hic aldanmayin.Dokunulmazligi kaldirmadigi gibi - Politikayida birakmaz.Dokunulmazlik zirhi herkeze nasip olmuyor. Siz en iyisi siz Dokunulmazliklari kaldiracak partiye oyunuzu verin. Ortalik biraz sesfaflassin.

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
 
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
MALUM MEDYA, BU MİLLET'İN YÜZÜ GÜL'ECEK DİYE ÇILDIRIYOR!
Zaman Gazetesi yazarı Tamer Korkmaz bugünkü yazısında Abdullah Gül'ü Çankaya'da ...
BANYO YAPMAYIN, BAŞINIZI YIKAYIN
ASKİ'nin patlayan borularından su israfı yaşanırken Gökçek akmayan sudan ...
 
AKP'DE YENİLİKÇİ-GELENEKÇİ YARIŞI
Bakanlık bekleyen Ertuğrul Günay ve Salih Kapusuz, grup başkanvekilliğini reddetti.
DANIŞMAN ÇARK ETTİ
Takma isimle gazetede köşe yazan Başbakan'ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan, ...
SABAH'TA TARİHİ HATA NERMİN NEFTÇİ'Yİ UNUTTULAR…
(ÖZEL/TURKTİME)SABAH Gazetesi bugünkü sayısında yine tarihi bir hataya ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Gurbangulı Berdimuhamedov
Almanya
moskova
Ukrayna
IŞİD
Alba Berlin
Barack Obama
Şota Arveladze
Fernandao