'BAŞKENT KUDÜS'LÜ BİR DEVLET ARZUMUZDUR' 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; ''Türkiye Ortadoğu probleminin çözümünde bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını ve bu devletin baş şehrinin Kudüs olmasını arzu etmektedir'' dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; Filistin'de yaşanan iç çatışmaların, Filistin davasını içeride ve dışarıda güçsüz hale getireceğini belirterek, "Biz, Filistin'de ulusal birliği her zaman destekledik. Filistin'in birlik ve beraberlik içerisinde olmasını arzu ederiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Türkiye ile Filistin Ulusal Yönetimi arasında siyasi istişare mekanizması kurulmasına ilişkin protokol ile hibe anlaşmasının imzalanmasının ardından Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi.

Filistin Devlet Başkanı Abbas'ı ve beraberindekileri Türkiye'de görmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Gül, görüşmelerde hem ikili ilişkilerin hem de yaklaşmakta olan Ortadoğu Barış Konferansı'na ilişkin konuların ele alındığını söyledi.

Gül, "Görüşmelerimizde bir kez daha ifade ettim ki Türkiye Ortadoğu probleminin çözümünde bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını ve bu Filistin devletinin baş şehrinin Kudüs olmasını ve bu devletin barış ve huzur içerisinde, güvenlik altında yaşayabilmesini arzu etmektedir ve bununla ilgili her türlü girişimi de yakinen desteklemektedir" dedi.

Gül, bu çerçevede BM kararlarının, Arap Barış Planı'nın ve Ortadoğu Dörtlüsü'nün (Quartet) planlarının Türkiye'nin benimsediği görüşler olduğunu dile getirdi.

Filistin'in ekonomik ve sosyal kalkınmasına çok önem veren Türkiye'nin, bu çerçevede bir çok somut girişimin içerisinde yer aldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, Ankara Forumu'nun da bu girişimlerden biri olduğunu ifade etti.

ÜNİVERSİTE VE HASTANELER KURULACAK

Ankara Forumu çerçevesinde geniş bir şekilde ele alınan, Filistin'de sanayi bölgelerinin oluşturulması konusunun bu girişimlerden biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, ikinci bir projenin de Filistin ve İsrail arasında kurulacak üniversite ve hastane olacağını anlattı.

Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye bütün bunları Filistinli kardeşlerinin ekonomik ve sosyal problemlerinin çözümü yolunda atılmış somut adımlar olarak görmektedir" dedi.

Abbas'ın ziyaretinin ABD'nin Annapolis kentinde yapılması planlanan toplantıdan önce gerçekleşmiş olmasının da önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, söz konusu toplantının başarılı olması ve barışa katkı sağlaması açısından dönüm noktası olmasını ümit ettiğini ifade etti.

Gül, bu konuda da görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in de Ankara'da olması dolayısıyla onunla da bu konuları geniş bir şekilde ele aldıklarını, üçlü şekilde bu konuları değerlendirme ve geniş bir şekilde konuşma fırsatı bulduklarını da anlattı.

Abbas'a ve beraberindeki heyete Türkiye'ye geldikleri için teşekkür eden Gül, "Türkiye, Filistin davasının başarılı bir şekilde neticelenmesi için elinden gelen her şeyi yapmaya devam edecektir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül ve Filistin Devlet Başkanı Abbas açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

RESMİ DAVET YAPILMADI

Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin, Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın Annapolis toplantısında Türkiye'yi de görmeyi istediklerini söylediğini hatırlatarak, toplantıya Türkiye'nin katılıp katılmayacağını ve katılım olursa ne düzeyde olacağını sorması üzerine, toplantıya kimlerin katılacağının henüz belli olmadığını ve davetlerin henüz yapılmadığını söyledi.

İsrail ve Filistin'in, sağlayacağı katkıyı bildikleri için Türkiye'nin katılımını çok arzu ettiklerini ifade eden Gül, davet gelmesi durumunda buna hükümetin karar vereceğini söyledi.

Abbas ile görüşmeleri sırasında Filistin'de yaşanan iç çatışmaların gündeme gelip gelmediğinin ve bu konudaki görüşlerinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, bu olayların çok üzücü olduğunu belirtti.

ABBAS: TÜRKİYE'Yİ DE BEKLERİZ

Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas da, Annapolis Konferansı'na Türkiye'nin de katılmasını istediklerini belirterek, "Arzumuz, samimi dileğimiz, bu toplantının mutlaka başarıya ulaşmasıdır" dedi.

Ankara Forumu toplantısına katıldıklarını hatırlatan Abbas, TOBB başkanlığında Filistin'de kurulması öngörülen sanayi bölgelerinin hayata geçirilmesinin ilk adımlarını attıklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Gül'ün de değindiği gibi gündemde bir başka önemli projenin daha bulunduğunu söyleyen Abbas, İsrail ve Filistin arasındaki bölgede bir üniversite açılması ve bu üniversite bünyesinde ihtiyaç duyan hastalara sağlık hizmeti sunan bir hastanenin kurulmasının planlandığını belirtti.

Abbas, görüşmelerde kardeş ülke Türkiye ile Filistin arasında uygulanabilecek ileriye dönük çeşitli projelerden söz ettiklerini belirterek, birçok sahada işbirliğine gidileceğini bildirdi.

KUDÜS'TE BÜYÜKELÇİLİK YAPACAĞIZ

Cumhubaşkanı Gül'e, Filistin Büyükelçiliği inşası için tahsis edilen arsadan dolayı da teşekkür eden Abbas, "Allah izin verirse, Kudüs'ü işgalden kurtarırsak, Kudüs'teki Türkiye Büyükelçiliği'ni de birlikte yaparız" dedi.

Abbas, bugünlerde Annapolis Konferansı'na yönelik çalışmalar ve çabalarını sürdürdüklerini belirterek, toplantıya daha önce alınan BM Güvenlik Konseyi'nin 1511 sayılı kararı, yol haritası ve Arap girişimi çerçevesinde belirlenen iki devletli çözüm zemininde katılacaklarını kaydetti.

Abbas, Türkiye'nin Annapolis Konferansı'na katılımı konusunda ise "Türkiye, bölgesinde ve bölge dışında etkili, sözü dinlenen bir ülke. Bunun yanı sıra barışı sağlama ile ilgili bütün taraflarla ilişkileri bulunuyor. Türkiye'nin de Annapolis Konferansı'na katılmasını arzu ediyoruz" dedi.

Abbas, barış sağlanmasına yönelik ortak çabaların karşılıklı sıkı temas halinde olunmasını gerektirdiğini belirterek, gerek Türkiye, gerekse Arap ülkeleriyle tavır ve tutumlarda birliğe ulaşılmasının, konferansın başarısında etkili olacağını bildirdi.

Abbas, "Hepimiz bu toplantının mutlaka başarıya ulaşmasını istiyoruz, başarısızlık istemiyoruz" dedi.

Annapolis Konferansı'na yaklaşık 2 hafta kalmışken katılımcılarının hala belli olmadığının hatırlatılması ve bu şartlar altında nasıl başarıya ulaşılacağının sorulması üzerine Abbas, toplantı için henüz bir tarih ilan edilmediğini ve katılımcılar hakkında da genel bilgi sahibi olduklarını kaydetti.

İsrail ile Filistin arasında yapılan görüşmelerin sürdüğünü belirten Abbas, taraflar arasında toplantı gündemi ve sonunda yayımlanacak ortak bildirinin hususları konusunda yol alındığını ve bu hususlarda bütün ülkelerle istişarelerin sürdüğünü kaydetti.

ORTAK BİLDİRİ KABUL EDİLDİ

Gül ve Abbas'ın basın toplantısında Türkiye ile Filistin arasında işbirliğinin sürüdürülmesi ve daha da ileri götürülmesi konusunda görüş birliğine varılarak ortak bir açıklama kabul edildi.

Ortak açıklamada şu maddeler yer aldı:

Siyasi konular:

Taraflar arasında iki ülkeyi yakından ilgilendiren ikili, bölgesel ve uluslararası konularda istişare ve işbirliği sürdürelecektir. İki ülke arasında siyasi, ekonomik, güvenlik ve kültürel tüm alanlardaki mevcut işbirliğinin daha da derinleştirilmesi ve ilerletilmesi için çalışmalar yapılacaktır.

Ekonomik konular

Taraflar, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin artırılması ve bu alanda karşılaşılan sorunların çözümleri için çaba göstereceklerdir.

Türkiye, dost ve kardeş Filistin halkına ikili ve çok taraflı planlarda yapmakta olduğu ekonomik ve insani yardımları sürdürecek, ayrıca çeşitli alanlarda teknik eğitim desteği vermeye devam edecektir.

Taraflar, Filistinlilere istihdam imkanı sağlayacak bu projenin aralarındaki yardımlaşmayı ve ekonomik ilişkileri yeni bir düzeye çıkaracağından kuşku duymamaktadırlar.

Kültürel konular

Taraflar, kültürel alandaki ilişkilerin daha da geliştirilmesinin,Türk ve Filistin halkları arasındaki karşılıklı anlayış ve yakınlığın daha da artırılmasına katkı sağlayacağı hususunda görüş birliği içinde olduklarını açıklamışlardır.

Hibe anlaşması

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Gül ile Filistin Devlet Başkanı Abbas arasında yapılan görüşmelerin ardından iki ülke arasında 1 milyon 100 bin dolarlık hibe anlaşması imzalandı.

Türkiye, Filistin'e yönelik olarak 2003 Aralık ayında başlattığı yeni açılım çerçevesinde Filistin'in ekonomik ve sosyal kalkınmasına yardımcı olmak amacıyla 3 milyon dolarlık hibe vaadinde bulunmuştu.

Söz konusu hibenin, 900 bin ve 1 milyon dolarlık ilk iki dilimine ilişkin anlaşmalar 21 Aralık 2004 ve 10 Temmuz 2006 tarihlerinde imzalanmıştı.

Hibenin üçüncü ve son dilimi olan 1 milyon 100 bin dolarına ilişkin anlaşma ise bugün imzalandı.