Önce şu dağınıklığı gidereyim, baksana masam dağınık. Saçlarım dağınık. Odam çok dağınık.
Off... Kitaplarım, giysilerim, eşyalarım… Her şey birbirine karışmış.
Sahi yalnızca bunlar mı dağınık?
Peki ya düşüncelerin?
Kalbin?
Hayallerin, gözlerin, zamanın?
Cümlelerin, hatıraların, hayatın?
İç dünyan? Ruhun?
Gecen bile dağınık, farkında mısın?
DIŞARIDA NE VARSA İÇERİDEN YANSIR. Masanın üzerindeki karmaşa, zihninin raflarında sıralanamamış düşüncelerinle konuşur. Katlanmamış giysiler, bastırılmış duygularına benzer. Açık kalan kitaplar, yarım kalan cümlelerin kadar sessiz ama bir o kadar da gürültülüdür.
BİRİKTİRDİKLERİ DEĞİL, BIRAKAMADIKLARI YORAR İNSANI EN ÇOK.
"Toparlanmam lazım," dersin kendine.
Ama nereden başlanır bu toparlanmaya?
Çoğu zaman fiziksel düzenle başlarız. Oysa asıl mesele zihinde çözümlenmeyenlerle ilgilidir. Düşüncelerini toplamadan odanı toplamış sayılmazsın. Hayatını sadeleştirmeden eşyalarını azaltmış olmazsın. Ruhuna yer açmadan gardırobunu boşaltmanın da anlamı yoktur.
SAHİ, ZİHNİNİ NE ZAMAN TOPARLAMAYI DÜŞÜNÜYORSUN?
İnsan kendi içindeki o dağınıklığı fark etmediğinde, dış dünyayı ne kadar düzenlerse düzenlesin hep bir eksiklik kalır geriye. Belki de bu yüzden bazı odalar ne kadar toplansa da hâlâ dağınık görünür. Bazı insanlar ne kadar gülerse gülsün, gözleri hâlâ yorgundur.
Bu satırları okurken, etrafındaki dağınıklığın ötesine bir bakmanı istiyorum. O fiziksel karmaşa belki de sadece bir belirti. Asıl toparlanması gereken, zihnin.
Düşünceleri berraklaştırmak, kalbi onarmak, hayallere yeniden can vermek... Gözlerle daha derinlere bakmak, zamanın kıymetini bilmek, cümlelerle hakikati ifade etmek...
Hatalardan ders çıkarmak, hayata yeni bir yön vermek, iç dünyana yolculuk yapmak, ruhunu özgürleştirmek ve gecene huzur katmak...
Zihinsel bir temizlik yapmanın zamanı gelmedi mi?
Birikmiş endişeleri süpürmenin, öfkeleri katlayıp kaldırmanın, umutları yeniden yerleştirmenin...
Sessizliğe biraz yer açmanın…
Unutma!
Zihnini toplamadan hiçbir yer gerçekten toplanmaz.
Ve bazen en büyük temizlik, bir iç çekişle başlar.
Şimdi, DERİN BİR NEFES AL ve kendine sor:
Zihnini ne zaman toparlamayı düşünüyorsun?