Yeni CHP İçin Eskiyen Atatürk! 

Başlık sizi rahatsız mı etti? Etsin. Etmeli çünkü. Hele de Atatürk’e sevginiz ve saygınız devam ediyorsa, siz de zamanın ruhuna uyup “Madem Türkiye artık ‘Yeni Türkiye’ ve bu ‘Yeni Türkiye’de eskiye dair her şey göz ardı edilebilir” diyenlerden değilseniz, rahatsız etmeli.

Öyle bir zaman ve öyle bir ruh var mı demeyin. Evet… Zaman da ruh da birileri için “Her şeyi yenilemenin” zamanı ve buna uygun ruhlar el üstünde tutuluyor.

Muhafazakâr-sağ cenahı bu analizimizde konu dışı bırakacağız. Çünkü bu cenahın Atatürk’e olan mesafesi sır değil.

Ama ya CHP? Hani Atatürk’ün kurduğu o parti. Hani parti amblemlerindeki Atatürk’ün ilkelerini temsil eden 6 adet oku kurumsal olarak hala kullanan, vaktiyle Atatürkçülüğün kalesi olan o parti.

Ya CHP’liler? Hiçbir zaman iktidara gelemeyen o partiye Atatürk hassasiyetleri nedeniyle asla sırtlarını dönmeyen CHP’liler?

Ya köşelerinde/haberlerinde sayısız Atatürk savunusu/övgüsü yayınlayan o Atatürkçü gazeteciler?

Herkes mi zamanın ruhuna uyup Atatürk’ü eskimişler arasına kaldırdılar?

Eğer siz onlardan değilseniz, evet, başlık rahatsız etmiştir.

Çünkü CHP; Atatürk’e “Kefere Kemal” diyen bir Genel Başkan Yardımcısı tarafından yönetilen, Atatürk’ün resmini Meclis’teki odasından “Artık yeni şeyler söylemek lazım” diyerek indiren bir vekile, o eyleme şahitlik ederken sesini çıkarmayan, bunu bir geyik muhabbeti ayarında görüp 10’a yakın CHP’li milletvekiline anlatan, bununla yetinmeyip bu skandal ortaya çıkınca o vekil ortaya çıkmasın diye ağzına mühür vuran, kendi ağzını mühürlediği yetmediği gibi olası bütün ağızları da mühürlemeye çalışan bir vekile, bu skandalı yokmuş gibi kabul edip o vekil ile ilgili hiçbir işlem yapmayan, hatta parti yöneticilerine “aman bu skandal kapatılsın” diye talimat veren bir Genel Başkana sahip CHP…

Çünkü CHP’liler; parti temsilcileri Atatürk’ü bu kadar “ötekileştirirken” sesleri bile çıkmayan, skandalın göbeğindeki vekil Aylin Nazlıaka’ya kitlesel olarak “Kim bu vekil açıkla” baskısı yapmayan sessiz yığınlara dönüştü.

Çünkü Atatürkçü gazeteciler; o kendilerine etiket yaparken kullandıkları Atatürkçülüğü sıradan bir vekilin ve onun görevlendirdiği gazetecinin iki markajı karşısında unutacak kadar hesap kitap içindeler.

Tamam…

Sizi tanıdık. O CHP artık Atatürk’ü olmayan ‘Yeni CHP’. O CHP’liler de, Atatürk’ü olmayan CHP’yi kabul etmiş yeni, hatta sıfır kilometre CHP’liler…

O gazeteciler, zamanın ruhuna ayak uydurmak adına bu sözde “yeni”leri eleştiremeyecek kadar korkaklaşmış “yeni gazeteciler.”

Peki…

Soru çok basit;

Çıkarıp attığınız Atatürk’ün yerine ne koydunuz?

Yoksa söylediklerinize, yazdıklarınıza kimseyi inandıramamanız yerine bir şey koyamamanızdan kaynaklanan o boşluktan mı?

O sözde Atatürkçüler için TIKLAYIN...