CHP genel başkanlığına aday olan işadamı Umut Oran, AK Parti'ye açılan kapatma davasında, CHP'nin de kusurlu olduğunu söyledi. Partisini böyle bir davanın açılmasını önleyememekle suçlayan Oran, "Yüzde 47 oy almış bir partinin kapatılması kabul edilemez." dedi. Her yıl en az 40 il gezdiğini ve gittiği her yerde Başbakan Erdoğan veya bakanlarıyla karşılaştığını belirten Oran, buna karşılık Deniz Baykal'ın Diyarbakır'a 6 yılda bir gittiğini vurguladı. Oran, "85 yıllık CHP, 5 yıllık AK Parti ile mücadele edemiyor. CHP, şu anda 1992 yılında hazırladığı parti programının çok gerisinde." diye konuştu. Oran, AB'nin ısrarla üzerinde durduğu 301. madde değişikliğine de destek verdi.
Önceki akşam Hilton Otel'de CHP muhabirleriyle bir araya gelen Oran, adaylığına ilişkin soruları cevapladı. Oran, AK Parti'ye yönelik kapatma davasını değerlendirirken parti kapatmalarına karşı olduğunu söyledi. Yüzde 47 oy alarak tek başına iktidara gelmiş bir partinin kapatılmasını kabul edilemez bulduğunu dile getirdi. Oran, "CHP hâlâ parti kapatmaların gündeme gelmesini engelleyemediği için sorumludur." ifadesini kullandı. CHP yönetimini eleştirirken partinin halktan koptuğuna işaret etti. Buna delil olarak Baykal'ın Anadolu'yu çok az gezmesini gösterdi: "Ben her yıl 35-40 il geziyorum. Gittiğim her yerde Başbakan Erdoğan'ı ya da bakanlarını görüyorum. Başbakan her gün bakıyorsunuz başka bir ilde. 22 Temmuz sonrasında CHP nereye gitti? Çalışmadığınız takdirde başarı olmaz." Oran, CHP'nin tüzüğünün sosyal demokrat bir partiye yakışmadığının da altını çizdi. 301. madde değişikliği konusunda ise özgürlükçü bir tablo çizdi. Toplantıda Oran'a eşlik eden Prof. Dr. Fuat Keyman, AK Parti'nin TBMM'ye getirdiği değişiklik teklifine destek verdiklerini kaydetti. Annesi Diyarbakırlı olan Oran, Kürt sorununa bakışını anlatırken öncelikle partisinin bu konuda bir açılım yapması gerektiğini söyledi. Bölgenin sorunlarını anlamak için bölgenin iyi bilinmesi gerektiğini kaydeden Oran, "Bizim partimiz 6 senede bir defa Diyarbakır'a gitti." dedi. Oran, 'partide kimin adamı olduğu' yönündeki soruyu ise "Kimsenin değil, halkın adamıyım." diye cevapladı.
18
10
