23'üncü Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Org. Ergin Celasin'le Milliyet'ten Devrim Sevimay görüştü:
Kuzey Irak'ta hava operasyonu yapanların hepsi Konya'daki Anadolu Kartalı Taktik Eğitim Merkezi'nden yetişen pilotlar mı?
Tabii, hepsi oradan geçiyor, tatbikatlarını orada yapıyorlar.
Anadolu Kartal'ı fikri ilk ne zaman çıktı?
2000'de bütün planlamaları yapıldı, tesisler kuruldu, 2001'de de tatbikatlara başlandı.
Niye böyle bir üsse ihtiyaç duyuldu?
Pilotlara taktik uçuş ve atış eğitimleri zaten veriliyordu. Ama gerçeklere en yakın şartlarda eğitime geçmek ,yani nasıl harp edilecekse o şekilde ve de kazanmak için eğitim önemliydi. Bunun için de elektronik karıştırmasıyla, radarıyla, izlemesiyle dünya standartlarında bir teknoloji gerekiyordu. İşte Konya'da tam da böyle bir tesis kuruldu.
Bir de "Kırmızı Bayrak" var?..
Evet, ABD'nin Las Vegas'taki Nellis üssü sırf bunun için kurulmuş. Taa 1950'lerde… Tabii sürekli teknolojiyi yeniliyorlar. Dünyanın saygın birliklerinin rotasyonu oradan geçer. 2001'den itibaren de Amerika'sı, Almanya'sı, İsrail'i, Ürdün'ü, İtalya'sı, İspanya'sı, İngiltere'si, Pakistan'ı ve diğer NATO ülkelerinin tamamı gelip bizim Anadolu Kartalı'nda tatbikat yapıyor.
Yani?..
Yani yaptığınız iş dünya standartlarının üstünde ki herkes sizinle beraber o eğitimi yapmak için geliyor. Yoksa asla gelmezler.
Anadolu Kartalı'nın üstün yanı ne?
Türkiye'nin uçma şartları fevkalade. Her türlü arazi şartında uçabiliyorsunuz. Denizse deniz, dağlık arazi ise dağlık arazi, düz arazi ise düz arazi, bulutlar, fırtınalar, hepsi var. Ve en önemlisi de her havada, her arazi koşulunda gece gündüz 24 saat uçuş faaliyetini yapacak kabiliyette bir kuvvetiniz var. Çok entegre bir sisteme sahipsiniz. Ölçme, değerlendirme ve geliştirme yapabiliyorsunuz. Dünyada teknolojik olarak gelişen en son ne varsa hepsi orada da var. Çalışma sahası çok büyük. Uçuş bölgesi çok geniş.
Peki Türkiye'nin bu işe ayırdığı kaynak?
Savunma bütçelerinin toplamına baktığınızda 2007 rakamlarına göre ABD'nin bütçesi yaklaşık 650 milyar dolar, İngiltere'nin 70, Fransa'nın 65, Almanya'nın 52... Türkiye'nin de yaklaşık 10-15 milyar dolar… bu bütçeden hava kuvvetlerine ayrılan oran da yaklaşık yüzde 20-25'tir.
Ya peki Türk Hava Kuvvetlerinin gücü, yetenekleri?... Türkiye o sıralamada kaçıncıdır?
Bu işte önemli olan sadece filonuzda kaç F-16'nızın, kaç tanker uçağınızın olduğu değil, elinizdeki olanakları başkalarından ne kadar daha iyi kullandığınızdır. Biz bu açıdan en iyi ilk üçteyiz diyebiliriz.
Bu son Kuzey Irak operasyonunu siz nasıl buldunuz?
Fevkaladeydi. Çok gururlandım.
Türkiye ne dedi o operasyonda sizce?
"İstediğim anda, istediğim yerde, istediğim şekilde, gece gündüz 24 saat, kar-kış ben bunu yaparım" dedi. Bazıları "İşte şu kadar vurdu, bu kadar yaptı" diyor, ama bunlar konuşulacak şeyler bile değil. Önemli olan bu yaptığınız işin uluslararası standarttaki yeri nedir?
Nedir?
Yabancı ülkelerin bu işi gerçekten profesyonelce yapan birimlerinde "Vay canına, müthiş iş" demişlerdir. Bunu etrafınıza söyletmek tahmin edemeyeceğiniz kadar önemli bir şeydir.
Ama istihbarat ABD'den?…
Evet, öyle deniyor.
Peki sizce Türkiye'nin ABD'den istihbarat almaya gerçekten ihtiyacı var mıydı? Yoksa bu vurulan noktalar Türkiye'nin zaten çok önceden hedef analizleri yapılıp dosyasında duran bilgiler miydi?
Yani bilinmemesi diye bir şey olmaz. Tabii bütün şeyleri, elinizdeki imkânların oranında saptarsınız. Ama daha gelişmiş sistem varsa, daha böyle anlık, dakikalık bir şeyler gelmişse onu da reddetmek diye bir şey yapmazsınız.
Nasıl bir bilgi gelmiş olabilir?
Mesela siz burada böyle bir cadde olduğunu biliyorsunuz. Ama o caddeden şu anda iki tane uçak mı veya iki taksi mi geçti, üç tane bilmem ne mi, kim geçiyor bilmiyorsunuz. Öyle anlık bir bilgi gelmiş olabilir.
O zaman bu anlık istihbaratın göstergesinin şu olması gerekmez mi; "Terör örgütünün şu, şu, şu liderleri vuruldu bu saldırıda" gibi?..
Ama bir harekâtın neticesinde hasar değerlendirme yapacağınız noktalar vardır, yapamayacağınız noktalar vardır. O zamanla gelir.
20 gün oldu?..
Mutlaka istihbarat kurumlarının da bir gerekçesi vardır.
Peki sizce ABD bu hava sahasını 2003 2007 yılları arasında açmadı da, şimdi açtı?
Demek ki karşı tarafın değerlendirmelerinde, kıymetlendirmelerinde bazı gelişmeler olmuş. Yoksa dediğiniz gibi niçin yapar? Demek ki düşündüğü bir şeyler var.
O zaman malum soruyu biz de size soralım: Sizce 5 Kasım'da Beyaz Saray'da ne konuşuldu?
Bunu başkalarına sorarsanız daha iyi olur. Yani adres o tarafta… Biz şimdi kıdemli bir sivil vatandaş olarak daha fazla şeyler diyemiyoruz.
UZAYA ÇIKMAK İÇİN SON OPTİMUM NOKTADAYIZ
Türk havacılığında artık sizi en mutlu edecek gelişme hangisi olur?..
Uzaya yerleşmek… En azından kendi bölgemizi uzaydan gözetleyebilmemiz şart. Bu konuda evet geç kaldık, ama henüz kaçırmadık. Optimum noktadayız ve süratle hareket edersek yakalayabiliriz. Yakında Göktürk'ü de atacağız, ancak yetişmiş insan kapasitemizle de birlikte en geç 2015'te artık uzayda olmalı ve oradan gelebilecek tehdidi önleyebilmeliyiz.
HAVACILIKTA BİR GÜN ÇALIŞMASANIZ, 10 YIL KAYBEDERSİNİZ
"Bizim işimizde seneler boyunca eğitim yaptırırsınız, masraf yaparsınız, paralar harcarsınız ve hepsi sadece bir gün, iki gün ya da üç gün içindir. Bu bazen bazılarına çok görünür. "Masrafları azaltalım" diyenler çıkar. Oysa böyle bir coğrafyada işler her an değişebilir ve siz "Haydi, düğmeye tekrar basın" dediğinizde öyle hemen basamazsınız. Teknolojinizi geliştirmeniz, ona göre adam yetiştirmeniz en az 10 yılınızı alır. Bu düzeni bir gün bozmanız 10 yıl kayıp demektir."
F-16 ÜRETMEYE GEREK YOK, AMA OYNAMAK ŞART
Türkiye tamamen kendi imkanlarıyla F-4 ya da F-16'sını ne zaman üretecek?
Uçak yapmak maliyet ve etkinlik yönünden çok iyi düşünülmesi gereken bir şey. Mesela İsveç'in teknolojisi çok yüksektir ve kendi uçaklarını kendi yapar, ama son haberlerden duyuyoruz ki "Bunlar yaptığımız son uçak" diyorlar. Çünkü o kadar masraf yapmasına karşın ancak kendisi kullanabiliyor ve muayyen birkaç ülkeye satabiliyor. Yani milyarlarca yatırıma değmiyor.
O zaman "Kendi F-16'mızı yapamıyoruz" kompleksine gerek yok yani?..
Yok, ama şu var; kendi F-16'mızı aldığımız zaman tıpkı bir oyuncakla oynar gibi o F-16'nın içini söküp, yeni modern cihazlar takıp, efendim başka telsizler, başka radarlar ve aviyoniklerle entegrasyonunu yapabilirsiniz. Bizim bu imkânlarımız var. Ancak tasarım safhasından itibaren yepyeni bir muharip jet uçağı yapmaya girişirseniz bunu pazarlayamadığınız zaman maliyeti müthiş boyutlarda oluyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...