TÜGİAD Başkanı Çevikel: Kurdaki sert yükseliş güvensizliği tetikler 

Türkiye Genç İş insanları Derneği (TÜGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, ‘Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 18’den 16’ya indirmesinin ardından döviz kurlarındaki yükseliş iş dünyasında endişeleri beraberinde getirdi. Güven ortamını oluşturmak için süratle etkin yöntemlerin devreye alınması gerekir” dedi.

“Kurdaki sert yükseliş güvensizliği tetikler” diyen Çevikel, Mali Eylem Görev Gücünün (FATF), Türkiye’yi gri listeye alması hakkında ise “Bu durum, ihracatçıyı olumsuz yönde etkileyerek para transferlerini de zora sokacaktır” diye konuştu.

‘YATIRIM İŞTAHINI KAÇIRABİLİR’

Çevikel ve Ege Şube Başkanı Melih Sebastien Durmuş, İzmir'deki ulusal ve yerel basının temsilcileri ile bir araya geldi.

TÜGİAD Ege Şubesi organizasyonunda düzenlenen, “Küreselden Yerele Ekonomide Durum ve 2022 Beklentileri” toplantısına Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar da katıldı.

İzmir basının Merkez Bankasının son faiz indirimi sonrası dövizdeki artışa ilişkin sorularını yanıtlayan TÜGİAD Başkanı Çevikel, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Hem üretici, hem de tüketici üzerindeki enflasyon yükü sürekli olarak yükseliyor. Bu dönemde Merkez Bankası’nın politika faizinde 200 baz puan indirim yapmasıyla TL’de yaşanan değer kaybı, istenmeyen bir tabloya yol açtı.

Enerji başta olmak üzere üretici üzerindeki maliyetlerin her gün daha da arttığı bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte fiyat istikrarının sağlanması, dövizde kırılganlığın giderilmesi, satın alma gücünün artırılması öncelikler olarak belirlenmeli. Bu yönde atılacak adımlar ile yatırımcının iştahının kaçırılmasının önüne geçilebilir.”

‘YAPISAL REFORMLARA ODAKLANILMALI’

Dünya genelinde ham madde temini, lojistik ve tedarik zincirinde yaşanan zorluklara ve artan maliyetlere karşı sanayicinin kararlılıkla üretmeye devam ettiğine de dikkat çeken Çevikel, şöyle devam etti:

“Ekonomi yönetiminden reel ekonomi üzerinde oluşabilecek olumsuz etkileri azaltacak etkin adımları beklerken, yapısal reformlara da odaklanılması gerektiğini düşünüyoruz. Piyasaları rahatlatacak, yatırım ve üretimi teşvik edecek hamleler için zaman kaybedilmemeli.

İş dünyası olarak zorlu koşullarda da mücadelemizi sürdürdük, üretimde hız kesmeden ekonomimize katkı sunmak için gece gündüz çalıştık. Ortak akılla hayata geçirilecek çalışmalar, zararları minimize ettiği gibi maksimum fayda sağlayacaktır. Sürdürülebilir büyüme için tüm bu enstrümanlara ihtiyaç var.

Gıda ve başta enerji olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıkların reel ekonomi üzerinde yaşattığı baskı mutlak surette azaltılmalıdır.” (İHA)