İran'la ilgili son istihbarat değerlendirmesinde pek çok iyi haber var. Rapora göre, Tahran gizli nükleer silah programını 2003'te durdurdu; bu, Bush'un İran'a savaş açmak için hiçbir bahanesinin olmadığı anlamına geliyor. Ayrıca, istihbarat servislerinin kendi varsayımlarını sorgulama konusunda artık isteklilik göstermesi ve Beyaz Saray'ın ateşli söylemine meydan okuması karşısında rahatladık. Başkan ve yardımcıları, bunu engellemek için istihbaratı tıraşlarken bir kez daha yakalanmaktan açıkça endişeli.
Fakat raporda göz ardı edilmemesi gereken pek çok endişe verici haber de var. Öncelikle, rapor İran'ın bir zamanlar gizli bir nükleer silah programına sahip olduğunu ve bunu sadece 'yakalandıktan' ve uluslararası cezayla tehdit edildikten sonra durdurduğunu belirtiyor. Şimdi bile, Tahran'ın bilim adamları nükleer yakıt elde etmekte uzmanlaşmaya çalışıyor, ki bu nükleer silah yapmanın en zor tarafı.
Desteksiz atmak isteyenler, BM nükleer denetçilerinin İran'ın 18 yıllık gizleme ve ikiyüzlülük tarihine dair son dört yılda hazırladığı raporları okumalı. Veya, Tahran'ı mevcut programı hakkında bilgi vermeyi ve buna erişimi 'giderek azaltmakla' eleştiren son raporu... İşin içinde nükleer silahlar bulunmasaydı hoş sayılabilecek bir ironiyle, denetleme kurumuna yakın olan bir yetkili dün New York Times'a yeni değerlendirmenin İran'a fazla cömert davranmış olabileceğini söyledi.
Maalesef, öncesinde Beyaz Saray'ın aylar boyu tehdit savurduğu bu rapor, yakıt programı üzerindeki perdeyi kaldırması ve denetçilerle tam işbirliği yapması konusunda İran'a yöneltilen uluslararası baskının sürdürülmesini zorlaştıracak, ki bu baskı Tahran'ın gizli silah işine tekrar girmemesini garanti etmenin tek yolu.
Irak, Guantanamo ve Ebu Garib sonrasında, yönetimin bu ülkenin inanılırlığına daha fazla zarar verebileceğini tahayyül etmek zor. Fakat durum böyle. Bush iki ay önce İran'ın nükleer hırslarının üçüncü dünya savaşını çıkarabileceği konusunda uyarıyordu. Dün, yeni değerlendirmeyi sadece geçen hafta önce gördüğünde ısrar etti. En üst düzey istihbarat danışmanının ağustosta kendisine, analizcilerin 'yeni bilgileri' incelediğini aktardığını da söyledi. Başkanın kayıtsız bir adam olduğunu biliyoruz fakat İran konusundaki korkuları ve Irak'ta olmayan silahlar göz önüne alındığında, neden raporu önceden görmeyi istemediğini anlamak zor.
Rapor, konu İran'ın nükleer hırsları olduğunda dikkati elden bırakmak için bir gerekçe değil. Söylediği şey, bir tür şiddetlendirilmiş baskı ve fırsat bileşiminin, 'İran liderleri tarafından inandırıcı görülürse', Tahran'ın 'nükleer silah programına verdiği molayı uzatabileceği'.
Dün Bush bir havuç-sopa yaklaşımına inandığını söyledi. Fakat başkanın hâlâ, kapsamlı görüşme ve İran yakıt programını durdurup denetçilerle tam işbirliği yapma konusunda isteklilik gösterirse gerçek ödüller önermesi gerek. Bu mesajı iletmesi için, Bağdat'taki Amerikan elçisinden çok daha üst düzey birini göndermesi gerekecek. Biz bu iş için Dışişleri Bakanı Rice'ı öneriyoruz.
İranlıların herhangi bir teklifi inanılır bulup bulmayacağını veya bunu yapmak isteyip istemediklerini bilmiyoruz. Fakat Bush'un halkının ve müttefiklerinin gözünde inanılırlığını yeniden kazanmak için yapabileceği asgari şey bu
Radikal
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...