Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun ve ailesinin açıklamalarıyla ilgili kendisine iki dosya geldiğini hatırlatarak, "Ben izin vermedim. Oğlunu kaybetmiş olan bir babanın o infial içerisinde bu tür sözlerini söylemesini normal karşılamamız gerekir. Üzüntü verici olsa da bunlar ifade özgürlüğü olarak değerlendirilir. Birine üç ay önce birine bir ay önce dava açılmasına izin vermedim" dedi.
AK Parti Serik İlçe Teşkilatı olağan kongresine katılan Adalet Bakanı Şahin, AK Parti Hükümeti olarak altı yıllık süreçte Türkiye'nin kalkınması için büyük adımlar attıklarını ve önemli projeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
İzmir'de öldürülen Baran Tursun'un ailesinin 301. madde ile yargılandığı iddiasıyla ilgili açıklamalarda da bulunan Bakan Şahin, şunları söyledi:
"CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenliyor. Yanına da bir süre önce İzmir'de hayatını kaybeden Baran Tursun ve ailesi ile Antalya'da hayatını kaybeden gencin babasını almış. Her iki aileye de baş sağlığı diliyorum. Yargı bu konuda, yasal çerçevede, üzerine ne düşerse en iyi şekilde yerine getirecektir. Bu konuda sorumluluğu olanlar kanunda karşılığı neyse onunla cezalandırılacaklardır. Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun demiş ki (Adalet Bakanı izin verdi ben oğlumun vefatından sonra yargıyı eleştirmiştim. Şimdi 301. maddeden yargılanacağım.) Mehmet Tursun'un bu lafları üzerine Mehmet Sevigen ise (Çok ayıp bir şey. Mehmet Ali Şahin'i çok iyi tanıyorum onun adına utanıyorum. Özür dilemesi gerekirken buradan da baskı yapıyor. Toplumun önüne nasıl bir adalet bakanıyım diye çıkacak bunu merak ediyorum) demiş.
Bugün bir köşe yazarı (Adalet Bakanı insanlığı unuttu) diye başlık atmış. Bütün bu olayların üzerine Mehmet Tursun'un avukatı bir açıklama yaptı. Yanlış anlama olduğunu söyledi. Şimdi olayı ben biliyorum. Mehmet Tursun ve ailesinin açıklamalarıyla ilgili iki dosya bana geldi. Ben izin vermedim. Oğlunu kaybetmiş olan bir babanın o infial içerisinde bu tür sözlerini söylemesini normal karşılamamız gerekir. Üzüntü verici olsa da bunlar ifade özgürlüğü olarak değerlendirilir. Birine üç ay önce, birine bir ay önce dava açılmasına izin vermedim. Ben izin vermediğim halde izin vermişim gibi gösterildi.
Bunların söyledikleri her söz, yazdıkları her yazı aynı bunun gibidir. Bunlar çamur at izi kalsın diye düşünürler. Ben isim vermemişim, vermiş gibi hareket ederek kamuoyunu yanıltmaya çalışıyorlar. Adam bir sorar? Ben şimdi Sevigen'e soruyorum. Siz nasıl dolaşacaksınız şimdi. Utanmayacak mısınız? Yazıyı yazan köşe yazarını aradım. Bana bazı gazeteler yazmıştı dedi. Zaten Türkiye'de gazete haberlerini toplayarak bize dava açmadılar mı? Gazete kupürleri ile partimizi kapatmaya çalışmadılar mı? Yapmadığımız bir şey yapılmış gibi gösterilerek Türkiye'de çok çirkin siyaset yapılıyor. Biz Adalet ve Kalkınma Partililer olarak ismimiz gibi, başımız dik, alnımız açıktır. Bu ülkeye hizmet etme görevini bize aziz milletimiz vermiştir."