E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum
Günün haberleri| Günün manşetleri| Gazete manşetleri| Künye| İletişim| Reklam| RSS| Üye Girişi| Üye Ol

F.Bahçe Cephesinden Açıklama: En Büyük Yarayı G.Saray`dan Aldık!

Son günlerdeki gelişmeler üzerine Fenerbahçe Yönetim Kurulu, Şükrü Saracoğlu Stadı 1907 Tribünü'nde bir basın toplantısı düzenledi.

2.05.2012 - 15:55
F.Bahçe Cephesinden Açıklama:

Fenerbahçe Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Başkanvekili Nihat Özdemir, Fenerbahçe'nin şampiyonluğu alın teriyle kazandığını ve saha içine yansıyan bir şey yoksa saha dışında da bir şey olamayacağını söyledi. Fenerbahçe'nin masum, suçlamaların ise asılsız olduğunu yineleyen Nihat Özdemir, 58. Madde değişikliği hakkındaki tutumlarının da başından beri aynı olduğunu ve hiç değişmediğini ifade etti. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve yöneticilerin tahliye edilmesini beklediklerini ve bunu talep ettiklerini belirten Özdemir, Fenerbahçe'nin CAS'taki davasını ise ülke menfaatleri için geri çektiğini de sözlerine ekledi.

Tüm yöneticiler ile Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay ve sarı lacivertli kulüp yetkililerinin katıldığı toplantıda yönetim kurulu adına açıklamalar yapan Başkanvekili Nihat Özdemir şunları söyledi:

"Değerli basın mensupları,

Hepinizin bildiği gibi Türk futbolu olağanüstü bir dönemden geçmektedir.

3 Temmuz süreci olarak tanımladığımız ama başlangıcı daha öncelere dayanan bu süreç, Türk Futbolunun bütün dinamiklerini alt üst etmiş, camiaları karşı karşıya getirmiş, taraftarları birbirine düşürmüş, futbolumuzu içinden çıkılması zor bir girdabın ortasında bırakmıştır.

Şöyle bir geriye dönüp bakarsak;

Sözde "Temiz Futbol" prensibi ile başlatılan bu operasyon, bu sezonki maçlarda futbol tarihimizin en istenmeyen tribün olaylarını beraberinde getirdi. Kulüpler suçlandı, kişiler suçlandı.

İnsanlar hiç hak etmedikleri muamelelere tabii tutuldular. İnanılmaz travmalar yaşandı, ailelerinden, çocuklarından uzak kaldılar. Taraftarlar buldukları her ortamda, sokakta, maçta, sosyal medyada birbirlerine hakaret ettiler. Herkes birbirini suçladı, küfürler, kötü sözler, iftiralar havada uçuştu.

Bu temiz futbol süreci, daha ilk dokuz ayında birbirinden nefret eden, birbirini hiç dinlemeyen, karşılıklı saygısını, sevgisini kaybetmiş bir futbol kültürü yarattı. Tabii ki daha önceki yıllarda da bu konuda çok ciddi sorunlar yaşanmaktaydı. Ama bu malum süreçle birlikte her şey çok daha keskinleşti, karşı tarafa yapılan saldırılar bel altına indi, empati yani kendini karşısındakinin yerine koyma tutumu zaten azdı, tümden yok oldu. Durum o derece kötü bir noktaya geldi ki; en acısı okullarda küçücük çocuklarımız birbirlerine "sen şikecisin, senin takımın şikeci" demeye başladı. Gelecek nesiller için sporda şiddetin, nefretin tohumları hiç arzu etmediğimiz bir şekilde bugünden atılmış oldu. Bundan sonra da ne yapacağız, nasıl toparlayacağımızı bilemiyoruz.

Değerli basın mensupları; 

Şimdi gelinen noktada sizlerin aracılığıyla spor kamuoyunun sağduyu sahibi kesimlerine soruyorum:

DEĞER MİYDİ ???

BUNCA YAŞANANLARA, YAŞATILANLARA, DÜŞMANLIKLARA, HAKARETLERE, NEFRETE, ÜLKEMİZİ KÜÇÜK DÜŞÜRECEK HAMLELERE GEREK VAR MIYDI?? TÜM BUNLARA DEĞDİ Mİ??

Lütfen yanlış anlaşılmasın:

Temiz Futbol için hepimiz ne gerekiyorsa yapmaya, üzerimize düşen katkıyı sağlamaya hazırız. Ama yolu-yöntemi bu mu olmalıydı? Futbolu temizleyelim derken, futbolun içinde telafisi güç kutuplaşmalara neden oldu…

Şimdi 3 Temmuz'dan bu yana yaşadıklarımızı gelin hep beraber bir kez daha hatırlayalım.. 

*6 Temmuz günü tarihimizde bir ilk yaşandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, resmi internet sitesinden bir bülten yayınlayarak "19 maçta şike ve teşvik yapıldığının delillendirildiğini ve tespit edildiğini" kamuoyuna duyurdu. 

*Sürecin başından itibaren sistematik bir şekilde Fenerbahçe odaklı olarak dosyanın gizliliği ihlal edildi.

*Tüm hukuki girişimlere rağmen bu kadar hassas bir konuda haftalarca yayın yasağı getirilmedi. Getirildiğinde de zaten olan olmuştu, iş işten geçmişti.

*Savcılık makamı da bize göre son derece zorlama hukuki yorumlarla, olmayan bir örgüt ve çete suçlaması yaparak dosyayı özel yetkili mahkemelerin önüne getirdi. Konu çok daha farklı boyutlara taşındı.

 

TFF Etik Kurulu hazırladığı ilk raporunda, nasıl bir tasnife tabii tutulduğu bilinmeden kendisiyle paylaşılan ve 21 Temmuz itibarıyla yollanan kısıtlı belgeler üzerinden bir sonuca ulaşmaya çalışmıştır. Hiçbir savunma almadan bir rapor yazarak bir kanaat oluşturmuştur. Dönemin TFF yönetimi de bu eksik rapor üzerinden medyayı ve kamuoyunu yönlendirmiştir. Bununla beraber bu eksik rapor üzerinden UEFA'ya sadece Fenerbahçe odaklı bilgilendirme yapılmıştır. Bize göre ülke futbolunun uluslararası platformda zor durumda kalmasına ve içinde bulunduğu karmaşık ortamın daha da derinleşmesine, bu eksik raporu baz alıp hukuk cinayeti işleyenler neden olmuştur.

Tüm bunlar yaşanırken medyanın belirli bir kesimi ve bilhassa Özel Yetkili Mahkeme'lerdeki davalara ilişkin ağız birliği etmişçesine konuşup hareket eden, mutlaka ama mutlaka şüphelileri suçlayan ekip yine sahneye çıktı. Onlar da her zamanki tavırlarını, bıkmadan, usanmadan, hak hukuk tanımadan sürdürdüler. Durumdan vazife çıkaran diğerleri de bu olayı bilinçli-bilinçsiz işlemeye başladılar. Tarihte eşi benzeri olmayan, bundan sonra da olması mümkün gözükmeyen bir karalama ve iftira kampanyası başladı ve bugünlere kadar türlü şekillerde de devam etti.

YANITSIZ KALAN SORULAR

Tüm bunlara rağmen şu sorular maalesef yanıtsız kaldı:

"Bir takım takipler, tespitler yapıldıysa neden suçüstü yapılmadı?" 

"Operasyon neden liglerin tescil edilmesinden haftalar sonra yapıldı?" 

"6 Temmuz açıklamasında 19 olan maç sayısı, iddianamede nasıl ve ne şekilde azaldı?"

"Lehteki deliller neden iddianamede yer almadı?"

"Toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren, bu kadar hassas bir konuda neden bir an önce yayın yasağı uygulanmadı?"

"Emenike'nin para sayma görüntüleri nerede?" 

"Gizlilik ihlalinin önüne neden geçilemedi?" 

"Fenerbahçe'nin çete ile örgüt ile ne alakası olabilir?

Bu sorular yeterince medyada, kamuoyunda irdelenmedi, tatmin edici yanıtlar verilmedi.

 

Peki bu tek taraflı kampanyanın ana hedefi olan Fenerbahçe Spor Kulübü ne yaptı? Yani biz ne yaptık?

-Yapılan onca haksızlığa-hukuksuzluğa rağmen, Türk Adaletine güvendik, kamuoyuna evrensel hukuk kurallarını hatırlattık.

- Zaman zaman, yapılan saldırılara toplu bir cevap niteliğinde basın açıklamaları yaptık. Sürece ilişkin bilgilendirmelerde bulunduk.

-Hep az ama öz konuşmaya gayret ettik.

-Bunu yaparken camiamızdan gelen yoğun eleştirileri de göze aldık ama devam eden hukuki sürece saygı göstererek, gerekmedikçe konuşmadık…

Fakat en önemlisi, buraya özellikle dikkat çekmek istiyorum; bizler hiçbir resmi açıklamamızda, konuşmamızda başkalarına saldırmadık, kimseyi hedef göstermedik. Hep haktan, hukuktan, adaletten bahsettik, ortamı germeye çalışmadık, germeye çalışanlara da engel olmaya çabaladık.

Bugün geldiğimiz noktada artık atıp tutanların, hunharca asıp kesenlerin nefeslerinin kesileceği ana geldik. Çünkü sıra artık ilgili kurumlara geldi.

Nitekim TFF'nin yetkili organları tüm dosya üzerinden ve savunmaları da alarak çalışmalarını tamamlamak üzereler.

ETİK KURULU RAPORU BİZİ TEYİT EDİYOR

Tekrar ifade ediyoruz ki; bizler temiziz ve sonuna kadar suçsuzluğumuza inanıyoruz. Adil bir yargılamanın bunu er ya da geç ortaya çıkaracağından da bugüne dek en ufak bir şüphemiz olmadı, olmayacak. Kamuoyuyla paylaşılan ve basına yansıyan bilgilere göre, Etik Kurulu'nun raporu bizim ilk günden itibaren savunduğumuz hususları büyük ölçüde teyit eder nitelikte.

Burada şunu da belirtmekte fayda görüyoruz: Eğer şike suçu, daha açık konuşmak gerekirse maç skorunu bağlama suçu sahadaki oyuncular tarafından yerine getirilmediyse, saha dışında da bir sorun yoktur... Ama tabii bunun kararını yine yetkili merciiler verecektir. Biz yine saygıyla yetkili kurumlar tarafından verilecek kararı bekliyoruz.

YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Misafir 2 Mayıs 2012 Çarşamba 20:32

şikeci pislikler hapiste kalacak, küme düşecek. bu kadar. sonuna kadar devam. azizin arkasında koç var. aziz paravan. hayatı paravan zaten.

Yorumu oyla      19      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Galatasaray'a Valilikten Şok Veto!
Galatasaray'a valilikten şok veto!
Beşiktaş`a Şok
Beşiktaş'ın hisse sırası geçici olarak işleme kapatıldı.. Kapatılan hisselerin ...
Demirören Kararın Arkasında:
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Antalya'daki kampta yönetime böyle seslendi.
 
Selçuk`un Frikiki Fenomen Oldu
Taraftarların Selçuk İnan yorumu: O artık frikik kullanırken takım arkadaşlarına, ...
Aziz Yıldırım`dan Dev Proje
Fenerbahçe Başkanlığı'na tekrar adaylığını açıklayan Aziz Yıldırım'ın ...
Final Stadı Açıklandı
Ziraat Türkiye Kupası'nda Bursaspor ile Fenerbahçe arasında oynanacak ...
 
G.Saray Kulübü`nden Duyuru:
Galatasaray Kulübü, taraftarlarının Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) ...
UEFA`nın Beşiktaş Kararı
Beşiktaş'ın UEFA Kontrol ve Disiplin Komitesi tarafından mali konularla ...
Flaş Gelişme:
Fenerbahçe'de bugün sürpriz bir gelişme yaşandı ve Aziz Yıldırım Mayıs ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Güney Kore
İsrail
barcelona
DEAŞ
big ben
Almazbek Atambayev
madenci
Akhisar Belediyespor
Gürcistan