Elitaş'tan Kılıçdaroğlu'na sert sözler! 

Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, eşi Kevser Elitaş ile Tüm Kayserililer Yardımlaşma ve  Kültür Derneğinin (TÜMKAYDER) toplantısına katıldı. Burada konuşan Elitaş, Kayseri'nin ticaret, turizm, sanayi ve eğitim  şehri olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:  "Bugün Kayseri'de hamdolsun iki devlet, iki de vakıf üniversitemiz  var. Kayseri'nin dışında da üniversite kuran hemşehrilerimiz var. Nişantaşı  Üniversitesi, İstanbul'daki Kayserililerin kurduğu bir üniversite. Önümüzdeki  hafta salı günü oranın programına gelecektik ama maalesef gensoru münasebetiyle  programa katılamıyoruz. HDP'li milletvekilleri bizimle ilgili bir gensoru  vermişler. O gensoruyu salı günü TBMM'de görüşeceğiz. Ondan dolayı değerli  Nişantaşı Üniversitesi öğrencileriyle bir araya gelme imkanı bulamayacağız.  Bulsak daha iyi olurdu diye ümit ettim fakat olmadı.

Dün bir kaç mutluluğu birlikte yaşadık. Önce Cumhurbaşkanımızın kızı  Sümeyye Hanımefendinin düğün töreni için İstanbul'a geldik. Allah mesut bahtiyar  etsin, iki cihan saadeti versin. Ardından Melikgazi Belediye Başkanımız Memduh  Büyükkılıç'ın oğlunun düğün törenlerine iştirak ettik. Yine çok önemli bir sevinç  yaşadık; Kayserispor ligde kalmayı elhamdülillah başardı. 33 hafta gerilim  yaşayarak şampiyon olmak kadar sevinç verdi. Kayserisporlu futbolcuları ve bütün  camiayı tebrik ediyorum. Ayrıca bu akşam Beşiktaş'ın Osmanlıspor'la maçı var.  Muhtemelen şampiyonluk ipini göğüsleyecekler. Ben de birFenerbahçeli olarak  Beşiktaş'ın şampiyonluğunu tebrik ediyorum. Alınlarının teriyle geldiler,  kazandılar, başardılar. Fenerbahçe kazansaydı 4. yıldızı alacaktı ama artık  bundan sonraki maçlara bakacağız. İnşallah yakın bir zamanda, gelecek sene 4.  yıldızımız olmuş olur diye ümit ediyoruz."

'TÜRKİYE DEYİNCE, ERDOĞAN DİYORLAR'

 Elitaş, Türkiye'nin 2002 yılından bu yana önemli gelişmeler ortaya  koyduğuna dikkati çekerek, "Eskiden Türkiye'nin adını söylediğinizde alay  edilirdi. Şimdi Türkiye dediğiniz zaman Türkiye'nin özelliklerinden  bahsediyorlar. Türkiye dediğinizde Erdoğan diye karşılık veriyorlar. Türkiye  dediğiniz zaman gözlerinin içi gülen insanlar topluluğuyla karşı karşıya  kalıyorsunuz" ifadelerini kullandı.Dünyanın çeşitli yerlerinde Türkiye dendiği zaman bazı dizilerin, film  kahramanlarının adının söylendiğini belirten Elitaş, Diriliş dizisinin düşmandan  ziyade iç fitne ve nifakla uğraşının güzel bir örneği olduğunu ve çevredeki  ülkelerde ilgiyle izlendiğini dile getirdi. Elitaş, söz konusu dizinin, Türkiye'nin kültür ihracatına önemli katkı  sağladığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Diziler, ülkeler arasındaki ticari faaliyetlerde, turizm  faaliyetlerinde ve irtibatlarda önemli unsurlardan biri. Çünkü orada başroldeki  birinin kullandığı kalem dahi bizim ürünlerimizin görülmesiyle birlikte hem  kültürümüzün hem ürünlerimizin reklamını çok önemli şekilde yapacak. James Bond  yıllardır hep aynı arabayı kullanır, hiç değiştirmez. Saat de hemen hemen  aynıdır. Çünkü onu markalaştırabilmek ve dünyada tanıtabilmek için, kahramanı  idol haline getiren seyircileri etkileyebilmek için yaptıkları önemli unsurlardan  biri. İnşallah biz bunları değerlendireceğiz ve hayata geçireceğiz. Bundan önceki  dönemlerde dizilerimiz sembolik fiyatlarla satılıyordu. Ama şimdi önemli  bedellerle yurt dışına gider hale geldi ki bunda son dönemdeki yapımcı  arkadaşlarımızın gayretleri ve setlerin modernize edilmesiyle ortaya çıkan önemli  bir gelişmenin en büyük sonucu."

 Elitaş, terörle mücadeleye de değinerek, "Önceki gün bir acı yaşadık.  8 subay, astsubayımızın şehit olduğu bir acıydı. İki kardeşimiz Kayseriliydi, o  kardeşlerimizin acısını yaşadık. Bu terör örgütünün bütün unsurları, Türkiye'de  kazdıkları çukurlara gömülene kadar, Türkiye'de terör unsurunun son bulması için  ne gerekiyorsa yapılana kadar, terörle mücadeleden kesinlikle taviz verilmeyecek  ve sonuna kadar gidilecek. Milletin terörle mücadele konusunda aynı fikri, aynı  düşünceyi kabul edip her türlü istismarı engellemek için gösterdikleri gayret  olduğu sürece, ben inanıyorum ki devletimizin, hükumetimizin ve milletimizin bu  azimle ve kararlı bir şekilde yürüyüşü inşallah önünde engel olmadan terörü son  buldurmak için gayret edecek." değerlendirmesinde bulundu.

'KURU SÖĞÜTTEN DÜDÜK ÇIKARANLARIN MEKANI'

 Kayseri'nin, kuru söğütten düdük çıkaran insanların mekanı olduğunu  söyleyen Elitaş, Kayserililerin, bulundukları toprağın zorluğunu ve coğrafyanın  sıkıntısını kahırlanarak, yardım bekleyerek ve bir köşeye sinip sünepe sünepe  oturarak değil, azim ve kararlılıkla kuru söğütten düdük yapmak için gayret  göstererek çalışıp alın terlerinin sonucunda bugünkü konuma geldiklerini  vurguladı.Elitaş, bir kelebeğin kozadan çıkış hikayesini örnek göstererek,  insanoğlunun kelebeğe yardım etmek amacıyla kozayı kestiğini, bunun sonucunda o  kelebeğin ömrü boyunca uçamadığını ve hep başkasının yardımına muhtaç yaşadığını anlattı. Kayseri'nin hep kendi göbeğini kendi kesen illerin başında geldiğine  işaret eden Elitaş, "Kayseri kimseden yardım beklememiş ve kanatsız kalmamış. O  kozayı kendi imkanlarıyla kırmış. Kayseri, kendi gücüyle çıkmış kelebek gibi  dünyaya açıldığı zaman ortada kalmayan insanların topluluğu. Kayseri bugün aldığı  teşvikler, yaptığı yatırımlarla hepimizin yüz akı olmuştur. Hiçbirinin farklı  yerlerde kullanıldığına ben bugüne kadar şahit olmadım." ifadelerini kullandı.

'O HAİNLER İÇİN KARARI MİLLİT VERECEK'

 Elitaş, önümüzdeki hafta salı günü Anayasa oylaması yapılacağını  belirterek, şöyle konuştu: "Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili madde ile referandumla  ilgili konuyu düzenleyen madde. Muhtemelen 12-13 saatlik bir mesaiyle birinci  oylamayı geçireceğiz. İkinci tur oylamayı da cuma günü saat 10.00'da  başlatıyorlar. Cuma vaktinden önce inşallah bitsin. Teröristin yanında olan,  teröristle beraber bu ülkenin güvenlik gücünü yok etmeye gayret eden milletvekili  sıfatlı hainleri yargının önüne götürebilmek için millet kararını verecek.  'Bodrumda yaralılar var' deyip kim olursa olsun, terörist olsun, ne  olursa olsun o yaralıların tedavisine engel olmaya kalkan teröristler, TBMM'deki  uzantıları vasıtasıyla 'siz insanlık suçu işliyorsunuz, oradaki yaralıları  kurtarmıyorsunuz' diyorlar. Gönder yaralıyı... Müsaade etmiyor. Bugün eğer  terörle mücadele konusunda siyasi unsurlar, TBMM'deki temsil edilen unsurlar, 78  milyon insanın geleceğiyle ilgili çalışmayı, gayreti gösterebilmiş olsalardı  bugün Türkiye'nin terörle mücadelesi daha başarılı bir noktaya doğru giderdi.  Onun için terörü savunarak, bu milletin birliğini, beraberliğini, bekasını ve  geleceğini sorumsuzca kötü bir noktaya götüren milletvekillerinin, bağımsız yargı  önünde yargılanma imkanını açan anayasa değişikliğini ortaya koyuyoruz. 580 veya  600 civarında milletvekilinin dosyası var. Bunların bir kısmı çok basit dosya,  bir kısmı teröristle kucak kucağa olmuş, iç içe yaşayan bir dosya bütünlüğü var."

PARALEL YAPI

Elitaş mücadele ettikleri konunun sadece bilinen teröristler  olmadığını belirterek, "Bir terörle mücadele ediyoruz, bir de yurt dışında  gördüğüm zaman büyük bir üzüntü duyduğum ihanetle mücadele ediyoruz. Bu paralel  yapı dediğimiz unsur, maalesef yurt dışında Türkiye'yi kötülemek için, Türkiye  Cumhuriyeti devletinin önüne engel koyabilmek için başka şekillerde kurdukları  ilişkileri Türkiye'nin aleyhine döndürmeye başladılar. Artık o cübbeni çıkar,  siyaset yapıyorsan siyaset yap. Gel Türkiye'ye yargılanacaksan yargılan, rahatsan  siyaset yap. Evliyalık kisvesi altında bu milleti kandırarak bu milletin geleceği  ile ilgili meselelere engel olma." görüşünü paylaştı.

 'YARI BAŞKANLIĞI KABULLENMİŞ'

 Anayasa Mahkemesinin "367 kararı"nın ardından o günün sonuçları  çerçevesinde Anayasa değişikliği gerçekleştirdiklerini hatırlatan Elitaş, şunları  söyledi: "Madem TBMM'nin seçim yapmasına siz razı olmuyorsunuz, 'O zaman millet  kendi cumhurbaşkanını seçsin' dedik ve o günden itibaren Türkiye'nin yönetim  yapısının değişikliğinin ilk temel taşları atılmış oldu.1982 Anayasası yazılırken 'Cumhurbaşkanını halk seçsin' deniliyor.  Sonra itiraz ediyor Anayasa komisyonu başkanı ve diğer üyeler, 'Eğer  cumhurbaşkanını halk seçerse o zaman Yarı Başkanlık sistemi fiilen olmuş olur'  diyorlar. Yani şu anda bizim anayasamızda cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle  birlikte sistem kendiliğinden fiilen Yarı Başkanlık sistemini kabullenmiş oluyor.  O dönemde anayasaya cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini yazdıramayanlar,  aynı kişiler Kıbrıs anayasasını yaptılar. 1984 yılındaki Kıbrıs anayasasında,  cumhurbaşkanı halk tarafından seçilir. Eğer bu sistemin altı doldurulamadığı takdirde, kargaşa ve karmaşayı  içinde barındıran, fitneyi ve fesadı sürekli üzerine çeken bir yapı var. Bu  yapının muhakkak değiştirilmesi gerekir. Ak Parti 2007 yılında bu sistemi  değiştirmek için herhangi bir gayret içerisinde bulunmadı. 367 kararının ortaya  çıkardığı garabeti ortadan kaldırabilmek için ve 22Temmuz 2007 seçimlerinden  sonra ortaya çıkabilecek olumsuzlukları bertaraf edebilmek için anayasa  değişikliğini muhalefet partisinin desteğini alabilmek adına böyle bir değişiklik  yapma mecburiyetinde kaldı."

Elitaş, Diriliş dizisine atıfta bulunarak, oradaki sistemin Başkanlık  sistemi olduğunu, Osmanlı'nın danışarak, istişare ederek geldiğini dile getirdi. Cumhuriyet döneminden de örnekler veren Elitaş, "Bizim ecdadımıza en  uygun sistem Başkanlık sistemi. Olmazsa şu anda fiili durum olarak ortaya çıkan  Yarı Başkanlık sistemi. Olmazsa hiç yabancı olmadığımız partiliCumhurbaşkanlığı  sistemi. Atatürk hem CHP Genel Başkanı hem Cumhurbaşkanı idi. Yani partili  cumhurbaşkanıydı. İnönü de aynı şekilde. Rahmetli Bayar, o zaman çok eleştirmişti  CHP'yi. Seçilir seçilmez Demokrat Parti'den istifa etti. Yani mecburiyetten  değil, sadece yaptığı eleştiriyi hayata geçirebilmek için. 1961 Anayasası'nı  yapan o darbeciler, cumhurbaşkanının tarafsızlığını getirdiler ve Türkiye sistem  bozukluğuyla karşı karşıya kaldı. Çift kamaralı sistem, karmaşa, hiçbir işin  üretilmediği TBMM ve koalisyonlar dönemi." ifadelerini kullandı.

 Elitaş, parlamentodaki yetkili arkadaşlarının çalıştığını, önümüzdeki  günlerde anayasa değişikliği konusunda gayret gösterdiklerini anlatarak, "Bugün  içinde yaşadığımız güzellikleri ve geçmişte yaşadığımız ecdadımızın yönetim  sistemini iyi bir şekilde değerlendirip, bugün içinde bulunduğumuz kaotik ortamın  düzelmesi için zihni yapılarında sadece siyasi bağımlılıkları değil bu ülkeye, bu  millete bağımlılıklarının göstergesi olarak sağduyuyla birlikte olacağını  düşündüğümüz milletvekillerinin gayretiyle ümit ediyorum ki anayasa değişikliği  gerçekleşecek. O değişim gerçekleştikten sonra bu milletin huzuru da gelecek."  şeklinde konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye Odalar ve Borsalar  Birliği (TOBB) Genel Kurulu'ndaki sözlerini büyük bir hayretle karşıladığını  belirten Elitaş, Kılıçdaroğlu'nu sükunete davet etti.   Elitaş, "Kılıçdaroğlu, ağzındaki kanı silecek. Milletin iradesi neyse  eyvallah deyip o da bu sisteme uymak mecburiyetinde olduğunu içinde hissedecek."  dedi. Toplantıya, AK Parti Kayseri Milletvekili Hülya Nergis, Şekerbank  Yönetim Kurulu Başkanı HASAN Basri Göktan, TÜMKAYDER Genel Başkanı Fatih Doğan  ile Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Başkanı Yaşar Doğan da  katıldı. Bakan Elitaş, toplantının ardından esenler'de bir restoranın açılışına  da iştirak etti.
Milliyet