Ekonomik krizin gölgesinde COP26 Zirvesi 

TURKTIME / COP zirveleri, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) bünyesinde düzenleniyor. Geçen yıl yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgını nedeniyle ertelenen COP zirvesi, bu yıl 1-12 Kasım tarihleri arasında İskoçya'nın en büyük şehri Glasgow kentinde yapılacak.

KOVİD 19 SALGINI

Bununla birlikte, Kovid 19 salgını hala devam etmekte. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde halk sağlığı, ekonomik sorunların gölgesinde kaldı. Salgınla birlikte ekonomik büyüme rakamları tersine döndü, milyonlarca insanın geleceği tehlikeye girdi; iş güvenliği, yoksullukla mücadeler,  beslenme v.b.

Salgınla birlikte derinleşen ve hala çözülemeyen ekonomik sorunların olduğu bir dönemde, COP26'ya katılan çoğu ülke için birincil konu ekonomi olacaktır. Bu, iklim değişikliği gündemi ile uyumlu olmakla kalmıyor, aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadelede anahtar konu durumunda.

COP26'ya ilişkin yapılan haberlere, analizlere, yorumlara baktığımız zaman, ekoloji gibi dar kalıpta ele alınıyor. Ancak salgının ortaya koyduğu şey, dünyada uygulanan mevcut ekonomik modelin inanılmaz derecede kırılgan ve bu tür sorunlarla başa çıkmayacak kadar aciz olduğudur.

Örneğin, salgınla brlikte ortaya çıkan enerji sıkıntısı başta Avrupa olmak üzere dünyanın bir çok bölgesini etkilemekte; Avrupa genelinde yaşanan gaz sıkıntısı, Çin ve Hindistan'da yaşanan kömür kıtlığı, akaryakıt fiyatlarındaki sert dalgalanmalar...

Bu tür enerji krizler, küresel fosil yakıt sisteminin doğasında var olan istikrarsızlığı göstermektedir. İklim değişikliği nedeniyle dünya daha fazla şokla karşı karşıya kaldıkça işler daha da kötüleşebilir. 

Kovid 19 salgının getirdiği ekonomik güvensizlik, birçok yönden iklim değişikliği konularının nasıl ele alınacağınıda belirsiz kılmakta.

EKONOMİK KAYGILAR ÖN PLANDA OLACAK

Gelişmiş ülkeler, 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşma taahhüdünü zorladığında, gelişmekte olan ülkeler ve az gelişmiş ülkelerin, kısıtlanacak bu kaynaklara ihtiyaç var. Bu ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadeleden önce vatandaşlarının ekonomik refahı sağlamaları gerekiyor.

Yani, iklim değişikliğiyle mücadele gelişmekte olan ülkeler ve az gelişmiş ülkeler için ikincil öncelik olamaya devam edecek. Bu ülkelerin ekonomik sorunların aşılmasına odaklanmadan yapılacak COP26 zirvesi, yanlızca yüksek fikirli tartışmaların yaşandığı bir zirve olma özelliği taşıyacaktır.