BAŞBAKAN Yardımcısı Cemil Çiçek terör örgütü ve destekçileri için ağır konuştu.
Terör örgütünün çöküş sürecine girdiğini ileri süren Çiçek, DTP’nin kapatılmasıyla ilgili olarak da net konuştu. Çiçek, “DTP’nin kapatılmasını en çok DTP’nin kendisi istiyor” ifadesini kullandı. Türkiye’de bugüne kadar sayısız af ilan edildiğini hatırlatan Çiçek, bugün Meclis’te bulunan siyasi partilerin çoğunun da bu kanunların altına imza attıklarını söyledi. Terör örgütü üyelerinin Avrupa ülkeleri tarafından Türkiye’ye teslim edilmemesiyle ilgili de değerlendirmeler yapan Cemil Çiçek, “Terör örgütü yöneticilerini iade ederlerse kendilerini ifşa ederler diye korkuyorlar” dedi. Çiçek’in, Büyükçelebi ve Özkan’ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Terör örgütü PKK’nın arkasında uluslararası bir güç olduğu aşikar. Bu desteği kesmek için neler yapıyorsunuz?
Terör örgütleri uluslararası destek olmadan yaşayamaz. Dünyadaki terör örgütleri arasında en çok uluslararası desteğe PKK sahiptir. Avrupa ülkeleri PKK’nın terörist olduğunu, 30 bin masum insan öldükten sonra anladı. Bu en azından aymazlıktır. Algılamada bir zaafiyet mi var da 30 bin kişinin ölmesini beklediler? Türkiye Cumhuriyeti belli bir sayıdaki teröristle uğraşmıyor. Arkasında büyük destek olan bir belayı def etmeye, bağlantılarını kesmeye ve onları sorun olmaktan çıkartmaya çalışıyor. Olaylara düz mantıkla yaklaşıp, “Türkiye bir avuç teröristin üstesinde gelemiyor” denilemez. Bu mücadele zaman ve devamlı bir mücadele gerektirir.
Türkiye bu dönemde sınır ötesi operasyon yapma konusundaki haklılığını uluslararası arenada kabul ettirmiş görünüyor...
Teröristler Irak’ın kuzeyinde yuvalanıyor. Irak bir Arap ülkesi. Oralar aynı zamanda eski bir Osmanlı toprağı... Biz kendimizi yeterince anlatamamış olsaydık, bu konuyu çarptırırlardı; “Türkiye’nin amacı terörle mücadele değil, emperyal amaçları var” diye ayağa kalkarlardı. Artık dünya bizim haklılığımızı gördü. Bizim kimsenin toprağında, petrolünde gözümüz yok. Biz huzurdan yanayız. Huzur ortamının bozulmasını istemiyoruz. Kafamızın arkasında başka plan yok. Bunu iyi anlattığımızı düşünüyoruz.
Sınır ötesi operasyonun bir de sonrası var... Askeri çözüm yollarının haricinde neler yapılacak?
Bu konu sınır ötesi operasyon kadar önemli. Mesela, biz Kıbrıs’a uluslararası hukuka uygun olarak müdahale ettik. Haklı olmamıza rağmen oradaki sıkıntıyı hala biz çekiyoruz. Sorunun kaynağı güney, çözümsüzlüğü isteyen orası... Kıbrıs Devleti’ni yıkan onlar ama dış dünyada haklı çıkan da onlar... Bugün Kıbrıs’ın tamamını onlar temsil ediyor. Haklı davamızda haksız duruma düştük. Benzer bir tablo oluşmamalı. Terörle ve teröristle mücadele, eş zamanlı ve planlı yapılmalıdır. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz.
Pişmanlık Yasası bunlardan birisi mi?
Geçmişte ceza uygulamalarında bir kısım düzenlemeler yapıldı. Bugün DTP hariç Meclis çatısındaki tüm partilerin geçmişlerinde buna benzer yasalar var. Bu tür yasaların altına imza atmışlar, çıkmasına ön ayak olmuşlar, oy vermişler. Bugün muhalefetin açıklamalarına bakınca sanki bunlar bu yasaları çıkarmadılar. Terör, günlük siyasete malzeme yapılmayacak kadar önemli bir mesele. Gerçekler neyse orada beraber olmalıyız. Bu tür konular MGK’larda konuşulmuş geçmişte. Kaldı ki bu yasalar devlet ihtiyacı sonucunda çıkmıştır.
Faydası olmuş mudur?
Kısmen olmuştur. Aksi yönde siyaset yaparsanız milletin kafasını karıştırırsınız. Bugüne kadar 48 tane af çıkartmışız. Türkiye, suç işlemekte insanların rahat ettiği bir ülke haline gelmişti. İnsanlar, şu veya bu şekilde suç işleyebilir. Suç istemeden de işlenmiş olabilir. Bizim görevimiz, suç işlemiş dahi olsalar onları topluma kazandırmak olmalıdır.
Önümüzde bir yerel seçim var ve AKP Güneydoğu’da DTP’ye ciddi bir rakip oldu. Seçimlerdeki hedefleriniz nelerdir?
Terörle mücadele sadece Silahlı Kuvvetler’in işi değil. Bunun yanında hukuki, siyasi, ekonomik ve kültürel tedbirleri de alacaksınız. Biz bunları yapıyoruz ki 22 Temmuz seçimlerinde bu sonucu aldık. Bu seçimlerde doğunun siyaseten en belirleyici unsuru, arkasına terör örgütünü alan bir siyasi organizasyondu. Onlar bugün bile “terör örgütü” ifadesini kullanmıyorlar. Herkes kullanıyor, onlar kullanmıyor. Biz doğuda yüzde 70’lere varan oranlarda oy aldık. İnanıyorum ki mahalli seçimlerde daha fazlasını alacağız. Herkesin de bize yardımcı olması lazım. Sınır ötesi operasyona destek veren siyasi partilerin seçmeleri de bize orada oy vermelidir. Çünkü biz oraya giden tek partiyiz. Bu işi siyaseten ve demokrasinin içinde çözmek için bu büyük bir fırsat.
DTP’nin taban kaybettiğini düşünüyor musunuz?
Bazıları artık taban kaybettiklerini gördü. Terörün en önemli iki sebebinden biri taban kaybıdır. Diğeri de örgüt içindeki eylem yapma arzusudur. Kendi içinde çatlaklar var.
Vermemek için kırk dereden su getiriyorlar
Yurt dışındaki terör örgütü üyelerinin teslim edilmemesini nasıl yorumluyorsunuz?
Bir taraftan insan hakları diyeceksin, öbür taraftan insan haklarını temelden ortadan kaldıran örgütler bu lafların en çok konuşulduğu toplantılarda boy gösterecek. Bu olacak iş değil. Kırmızı bültenle aranan insanlar, o toplantılarda yer alıyorlar. İdam var dediler kaldırdık, işkence var dediler bitirdik... Bu kişileri vermek istemiyorsanız kırk dereden su getirirsiniz. Söz konusu ülkeler, yönetici durumunda örgüt elemanlarıyla o kadar içli dışlı ki, “İade edersek bizi ifşa ederler” diye korkuyorlar. İade edilenler de kendi işlerine yaramayanlardır.
TERCÜMAN