Ak Parti'den Dinlemeye Ağır Tepki CHP Kamufle Peşinde

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, "Konuşma metnine dikkatlice bakarsak, dinlemenin ne zaman ve nerede yapıldığı bilindiğine göre, kimin tarafından dinleme yapıldığı da Sayın Baykal tarafından bilinmektedir" dedi.

Fırat, "Bu açıklama, 1940'lardaki valiler ve CHP ilişkisinin çirkin yüzünün halk yüzünden uzaklaştırılması amacını mı taşıyor?" şeklinde konuştu.


Olayın adli mercilere intikal ettirilmemesinin dikkat çekici olduğunu vurgulayan Fırat, "Bu olayın peşini bırakmayacağız, yargıya taşıyacağız. Baykal'la hesaplaşacağız. Yargıda iddialarını ispatlayamadığı takdirde müfteri kararını boynundan bir daha çıkaramayacak şekilde asacağız" dedi.


İzinsiz dinlemeye büyük cezalar getiren düzenlemeyi AK Parti iktidarının çıkardığını hatırlatan Fırat, bu iddiaların ispata muhtaç olduğunu söyledi.


Fırat, "Paranoya hiçbir şeye çare değildir. Siz huzursuzsunuz. Korkacak bir şeyim yoksa, gayri yasal bir şeyim yoksa, lanet olsun dinleyene derim" şeklinde konuştu.

Baykal'ın konuşmasından sonra açıklama yapan Dengir Mir Mehmet Fırat satır başları ile şunları söyledi:

Biz kimseyi dinleme merakında değiliz. Birileri halka kendini kabul ettirme yerine başka yollardan kendini ifade etme yoluna gitmektedir.

AK Parti olarak dinlenme gibi illegal yolları engellemek için gerekli yasal düzenlemelerin sağlanması için çalışmasını yapmıştır. Türk Ceza Kanunu'nda ilgili mevzuatları yeniden düzenleme yoluna gitmektedir.

Yasal alt yapılarda düzenlemeler yapılmasına karşın bu tür eylemler önlenememektedir.

Ancak Anamuhalefet partisinin bu tür konuları gündeme getirme zamanlaması ilgi çekicidir.

Sayın Başbakan dün GAP ve Konya projesinin gündeme getirdikten sonra muhalefetin dinleme olayını gündeme getirmesi şüphelerimizi haklı çıkarmaktaır.

Baykal'ın dinleme konusuyla ilgili gündeme getirdiği iddia dikkat çekicidir. Anamuhalefet genel merkezinde Genel Sekreterin odası devlet tarafından dinlendi. Bu açıklamaya dikkat çekmek isteriz. Dinlenen yer bellidir. Dinleyenin devlet güvenlik güçlerince yapıldığına göre zaman da verildiğine göre Pazartesi de yayınlandığına göre bu kadar kesin delillere ulaşılmasına rağmen konunun neden savcılıklara aktırlamaması dikkat çekicidir. şu ana kadar da böyle bir suç duyurusunda bulunulmamıştır.

Eğer bu belgeler var ise mutlak surette kamuoyuna açıklanmalıdır. Aksi halde CHP genel Başkanı müfteri sıfıdanı üstünden atamayacaktır.
Ayrıca bu iddia CHP Genel Sekreteri ile bir bürokrat arasında yapılan konuşma da alenen ortaya çıkmıştır. Acaba bu açıklama 1940'lı yıllardaki Valiler ile CHP arasındaki görüşmenin halk gözünden uzaklaştırlması ve bunu kamufle edilmesi mi hedeflenmektedir.
Bir Vali ile bir Genel Sekreterin arasında suç oluşturan konuşmanın kapatılmaya çalışılması beni endişeye sevketti.

Bir yerde toplumda korku yaratılarak CHP'nin bu olayını unutturmayacağız, bunu yargıya taşıyacağız ve bunun hesabını vermesini isteyeceğiz. Eğer bunu ispat edmediği sürece bunu yafta olarak boynuna asacağız. Bu bizim halkımıza yapacağımız en büyük katkıdır. Bunun unutulmaya terkedilmeyeceğini bununla ilgili belgelerin yakın takipçisi olacağınızı belirtmek isterim.