E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

AB İle İlişkiler İç İşleri’dir! 

Hasan Cemal, "AB iç işlerimize karışmasın" şeklindeki tepkilerin demokrasi karşıtı, AKP'nin kapatılmasını onaylayan tepkiler olduğunu söylüyor. Ve ekliyor, AB ile ilişkiler klasik "uluslararası ilişkiler" değildir. Peki AB'li yetkililer gerçekten neden bu kadar tepkililer? Cevabı yazıda...

17.05.2008 - 16:46
AB İle İlişkiler  İç İşleri’dir!

Hasan Cemal/Milliyet

Anayasa Mahkemesi’nin kararını beklerken AB yoluyla demokrasi!

Avrupa Birliği’ni günahı kadar sevmeyenler... AB’nin demokrasi anlayışının Türkiye’yi böleceğine, radikal İslam’ı güçlendireceğine inananlar...
AB demokrasisi yerine Türkiye’nin ikinci sınıf, hatta üçüncü sınıf demokrasiyle idare etmesinden yana olanlar...
Hepsi arada bir ses verir:
“AB iç işlerimize karışmasın!”
“Türkiye sömürge değil!”
“Sömürge valileri defolun!”
AKP’yi kapatma davası yüzünden son zamanlarda yine kulaklarımıza pek sık çalınmaya başladı bu sesler.
Yadırganacak bir halleri yok.
Heyecan da vermiyorlar.
Çoktan alıştık bu seslere.
Ama hâlâ bazı kafalar karışabiliyor. Onun için ara sıra yanıtlamak gerekiyor.
AB’den çıkan eleştirel, sorgulayıcı seslerin artık iç işlerimize karışmak olmadığını, eski deyişle müdahale olmadığını, iç işlerimizin bir parçası olduğunu anlatmak lazım.
Volkan Vural, emekli büyükelçi.
Dışişleri’nin yetiştirdiği çok iyi diplomatlarımızdan biridir. Önemli merkezlerde yaptığı büyükelçiliklerden sonra 2000 yılında, Ecevit koalisyonu döneminde Başbakanlık Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’ni kurmuş ve AB uyum reformlarının ilk aşamasında önemli roller oynamıştı.
Halen Doğan Holding’te Başkan danışmanı olarak görev yapan Volkan Vural, Milliyet’te geçen pazartesi günü Devrim Sevimay’ın sorularını yanıtlarken şunları söyledi: “AB temsilcileri niye bu kadar tepkili?”
“Çünkü bu kapatma davası onlar için görülmemiş bir şey. Avrupa’da siyasi parti kapatılıyor ama, birincisi nadiren başvurulan bir yöntem. İkincisi, şu an hayatlarında görmedikleri bir olayla karşı karşıyalar. Parlamentoda temsil edilen dört siyasi partiden ikisi kapatılmak isteniyor. Onlar bunu anlamakta güçlük çekiyorlar ve böyle olması da bence doğal.”
“Yani samimi tepkiler mi?”
“Bence samimiler ve gerçekten yadırgadıkları için tepki veriyorlar. Ama tabii biz hâlâ AB olgusunu tam olarak anlayamadığımızdan meseleyi doğru okuyamıyoruz. Biz AB ile ilişkimizi hâlâ klasik anlamda bir ‘uluslararası’ ilişki zannediyoruz. Yani bir tarafta biz varız, öteki tarafta onlar... Oysa tablo böyle değil. Tabloda, ortak değerler etrafında buluşmaya çalışan bir topluluk var. Bu topluluğun içine Türkiye de dahil, AB de...”
“Eşitler mi?”
“Eşitler. Çünkü bizi eşit hale getiren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’dir, ‘Kopenhag kriterleri’dir. Dolayısıyla burada bir Avrupa değerinden bahsediyorsak, buna zaten Türkiye de dahil. Ve bu Avrupa değerleri içinde herkes herkesi, ‘Sen bu sözleşmenin şu hükümlerine aykırı davranıyorsun’ diye eleştirme hakkına sahip. Bu aslında aynı camia içindeki insanların birbirlerine, ‘Sen yanlış davranıyorsun!’ deme özgürlüğüdür.
Elbette bizim sokaktaki insanımız henüz bu bakış açısına sahip olmayabilir. Ama Avrupa Birliği mantalitesini çok iyi tanıyan siyasilerimiz ve aydınlarımızın da bunu görmezlikten gelmelerini ‘toplumu yanıltma’ anlamında vahim buluyorum.”
“Laik kesim şuna takılıyor: ‘AB niçin bizdeki laikliği hiç önemsemiyor da bu kadar AKP’ci davranıyor? Yoksa laikliği insanımıza çok mu görüyor?”
“Hayır, bence AB bir öncelik sıralaması yapıyor. Şu an onlar için en güncel konu, birinci tehdit, Türkiye’de partilerin kapatılması konusu. Onlar hep böyle odaklanırlar. Nasıl daha önce 301’e odaklandılar, şimdi de siyasi parti kapatılması konusuna odaklandılar. Emin olun, aynı AB yetkilileri, Türkiye’de laik rejimin ciddi bir şekilde bozulduğunu görsünler, o zaman laiklik ilkesini ön plana çıkarırlar. Ben bundan hiç kuşku duymuyorum.”
“Endişe taşıyan laik kesim de diyor ki, ‘Daha ne olsun?”
“AB de zaten o endişeleri gündemine almıştı. Ta ki AKP’ye kapatma davasının açıldığı 14 Mart’a kadar...”
“Onlar bu davayı bir ‘darbe’ olarak mı görüyorlar?”
“Evet, AKP’nin yolunu kesmek için bir şekilde siyasi bir süreç, biraz zorlama bir süreç olarak görüyorlar. (...) Şöyle bir nokta da var: AB’ye Türkiye’deki laikliği anlatırken, demokrasi dışına çıktığınız zaman başarılı olamazsınız. Oysa bazı aydınlarımız diyorlar ki: ‘Biz bazı tedbirleri almak durumundayız, bizim ülkemiz farklı.’ AB de diyor ki: ‘Sen o zaman AB’ye üye olamazsın; çünkü senin durumun Avrupa kurallarının dışında...”(Milliyet, 12 Mayıs 08, s.16)
Düğüm noktası burada.
AKP’yi kapatma çabası, -ya da darbe süreci- bu noktada düğümleniyor.
Bu nedenle Anayasa Mahkemesi’nin kararını beklerken bu kararın, hiç kuşkusuz, Türkiye’nin AB yolu ve demokrasisiyle ilgili olarak çok önemli bir dönüm noktası olacağını aklımızda tutuyoruz.

YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
batu ayca 8 Mayıs 2008 Perşembe 

rusyada askeri darbede TANKIN ÜZERİNE ÇIKAN SİYASİ GÖZÜMÜN ÖNÜNE GELİYO BİRDE BİZİM DENİZ BAYKALIN PARTİ KAPATMAYA KARŞI GÖSTERDİĞİ FIRSATÇI POLİTİKA O TANKIN ÜZERİNE ÇIKAN KARŞI KOYAN BAŞKAN OLDU BİZİM DENİZ BAYKAL SA YÜRÜMEYEN TANKI ARKASINDAN İTTİRİYOR Kİ ÇALIŞSIN DAHA ÇOOK YOLUMUZ VAR SANKI MUASIR MEDENİYETE VE DEMORASİYE

Yorumu oyla      18      10  
saffet sancak 8 Mayıs 2008 Perşembe 

Baykal kendi ayağına kurşun sıkmıştır.Türkiyeye büyük bir kötülük yapmıştır.Tek kanatlı hale getirmiştir.Sol düşüncenin kendi partisini ve programını hazırlaması şart.Rahmetli Ecevit CHP 'yi neden istemediği anlaşıldı.Kendi partisi DSP chpnin kuyruğuna takılıyorlar.Türkiyenin acil SOL partiye gereksinimi var hemde Demokratik sol partiye

Yorumu oyla      18      10  
süleyman karaca 8 Mayıs 2008 Perşembe 

14 Mart’dan hele hele 31 Mart’tan sonra aklı başında, yakın siyasi geçmişimizi birazcık bilen, izan sahibi herkes ittifakla Ak Parti’nin kapatılmasına yönelik açılan davanın hukuki değil, siyasi olduğunu; Bunun Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının hukuki gerekçelerle oluşturduğu bir İddianameye değil, bir kısım medyanın haber mutfağında pişirilip siyasi mahfillerde kotarıldıktan sonra savcılık dosyasına sunulduğunu hep yazıp çizdik. Bu davanın kalemi 31 mart’ta kırıldı, hükmün(ilamın) “Türk Milleti Adına” cümlesiyle başlayacak yazımı son bahara tehir edildi.. bu böyle biline. Nitekim gazeteci Necati Doğrunun ifadesi ile “Mabut Şef” Deniz Baykal, iddianamenin, Ak Parti’nin “demokrasi manifestosu” nitelemesine karşın, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş’ın bakış açısıyla “yetersiz” bulduğunu ve neticeyi değiştirmeyeceğini ilan etmiş bulunuyor.

Yorumu oyla      18      10  
TOLGA 8 Mayıs 2008 Perşembe 

ALA,ALA Sn Baykal, bakın ne kadar güzel işte. AKP kapatılırsa belki iktidar olursunuz, ne kadar güzel bir durum değil mi, Tıpkı Maksut efendinin yaptığı gibi Başbakanlık koltuğuna balıklama atlarsınız. Azıcık ucundan da sizin avana Hortumcuk alıverir beee. Alaaaa,Alaaa!

Yorumu oyla      18      10  
saffet sancak 8 Mayıs 2008 Perşembe 

Kendisi taraf sanki.Kapatma davasını CHP açmış gibi konuşuyor.Kapatılma olursa demokrasiye artık kitaplarda okuruz hayatta ise herkes bizle dalga geçmeye başlar.Biz Ak partinin kapatılmasına karşı en güçlü sesin CHP olması gerekir derken bunu CHP için istemiştik. CHP hala gaflet ve dalalet içinde kendisini bekleyen tehlikeyi göremiyor. Ekonomiden anlamazsın Kürt polikan yok doğu ve güneydoğuda yoksun sona yaklaşıyorsun tehlikeden ise haberin yok

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kızılay Başkanı Küçükali Turktime'a Konuştu: Veli Küçük'ün Kızılay’dan İhale Aldığını Sizden Öğrendim!
Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'den Turktime'a çarpıcı açıklamalar: ...
Türköne Konuşuyor: Eşimle Aram Kötü Olursa, Ak Parti'ye Muhalefet Ediyorum… MİT İşe Yaramaz, İlhan Selçuk Faşist, Çatlı Arkadaşımdı... Türkeş Bana Komünist Derdi…
Zaman’dan başka gazetede yazmam… Çok yakında medya savaşı çıkacak… Milliyetçilik ...
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
 
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
 
Her An Erken Seçim Olabilir
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, çeşitli açılışlarda ...
Telekom'un Sabit Ücretine Karşı 150 Bin İmza
Tüketiciler Birliği'nce 29 Mart'ta başlatılan ‘Sabit Soyguna Son’ adı ...
Şehit Onbaşıyı 25 Bin Kişi Uğurladı
Çukurca'da mayınlı pusu sonucu terhisine 6 ay kala şehit olan Jandarma ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
japonya
Serdar Ortaç
seçim
A) Milli Futbol Takımı
Slaven Bilic
Sayıştay
Erbil
meb
Nuran