27 Mayısçılar Kızdı, 12 Eylülcüler Sevdi Yassıada'ya Gönderilen DP'li Başkanına ...

Fenerbahçe’de İttihatçılarla başlayıp CHP ile devam eden ‘siyasi manevra’ DP ile devam eder.
DP’li dönemde durumdan ilk vazifeyi çıkaranların başında Fenerbahçe Başkanı Şükrü Saracoğlu gelir. Saracoğlu görevini, kendi döneminde kulübü maddi olarak destekleyen şekerci Ali Muhiddin Hacı Bekir’e devreder. Artık futboldaki ‘CHP’ değil ‘DP’ sistemi geçerlidir.
Hacı Bekir’den sonra DP’li Osman Kavrakoğlu başkanlık koltuğuna oturur. 1955-58 arasında başkanlık yapan Zeki Rıza Sporel kulübün sembol isimlerinden olsa da o artık DP’lidir. Menderes’li yıllarda Fenerbahçe koltuğuna iki DP’li daha oturur: Aga Erozan ve Medeni Berk. Ezeli rakipler Galatasaray ve Beşiktaş da koltuklarına DP’li isimler oturtmaktan geri kalmamışlardı.

Sahalarda rap rap
DP dönemi, futbolda profesyonelliğin başlamasıyla, sermayenin de doğrudan sahalara indiği bir dönem olur. Bugün birçok kişinin sadece ‘Süreyya Paşa Plajı’ veya Süreyya Sineması’yla bildiği Süreyya İlmen’in sahibi olduğu Adaletspor, geçmişteki Altınordu gibi transferde gözünü doğrudan Fenerbahçe’ye diker. Öyle ki Lefter’i bile alır. Tehlikeyi sezen Kanarya, o sıralarda hazırlanmakta olan Profesyonel Futbol Yönetmeliği’nde değişiklikler yaptırıp Adalet’in transferlerine darbe indirir. Diğer kulüpleri de Adalet ile maç yapmamaya ikna eder. Nihayetinde Adalet, yaptığı transferler için Fenerbahçe’ye tazminat ödemekle kalmayıp bir de inşaatı süren stadına yardım yapmayı kabul eder. Yani Lefter, Fener’e geri döner!
1958’de CHP ile DP arasındaki siyasi kavgada iki tarafın da kozu Fenerbahçe’dir. ‘Vatan Cephesi Ocakları’nı kuran DP, radyoda ünlü Fenerbahçelilerin cepheye geçtiğini ilan ederken, CHP’liler de partilerine katılan Fenerbahçelilerin ismi bulunan gazete ilanları verir.
27 Mayıs askeri darbesi ile birlikte, futbol da yeni bir ‘hiza’ alır. Galatasaray ve Beşiktaş, yeni nizama uyumda gecikmezken, Fenerbahçe, son DP’li Başkanı Medeni Berk’e hemen yüz çevirmez. Öyle ki Yassıada’ya gönderilen başkanına futbolcuların imzaladığı bir poster dahi gönderir.

Askerler, Fener’i de hizaya çekmek için bir fırsat kollar ve o fırsat da Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçında yakalanır. Olaylardan ötürü Fenerbahçeli yöneticiler Fikret Arıcan, Faruk Ilgaz ve Rüştü Dağlaroğlu Harbiye’ye çağrılıp gözaltına alınır. Kurmay Albay Emin Alptekin, “Suçlular cuma gününe kadar mutlaka cezalandırılacaktır. Aksi halde bütün spor faaliyetlerini 11 Mart’tan itibaren yasaklayacağımızı gibi sizi ve kulübünüzü de cezalandıracağız. Bu yasaklara sebep olan da zaten pek sevilmeyen Fenerbahçe’dir. Fenerbahçe 27 Mayıs’a karşıdır. Bu nedenle Fenerbahçe’yi kapatacağız” der. Fenerbahçeliler, tehdidi de kulübün Atatürk’ün sevgisini kazandığını hatırlatarak savuşturur!..
Askerlerin talimatı doğrultusunda Berk’in yerine Hasan Kamil Sporel’i başkan seçen Fenerbahçe, ikinci başkanlığa ise Yassıada’da gözaltında bulunan Fahri Atabey’i seçerek, yine de bir ‘direniş’ gösterir. 27 Mayısçılar Fener üzerinden bir gözdağı vermek isteseler de Kanarya, hem şampiyon olarak hem de ‘Orgeneral Cemal Gürsel Kupası’nı kazanarak bu ‘soğuk oyun’dan galip ayrılır.
1962’de kurulan CHP-AP Koalisyon Hükümeti, Fenerbahçe’ye de yansır. Başkanlığa CHP’li İsmet Uluğ, yardımcılığına da AP’li Faruk Ilgaz seçilir... 65’te Demirel, İnönü’den, Ilgaz da Uluğ’dan koltuğu alır. 2 yıl hariç Ilgaz 80’e kadar Fener’i yönetir. 12 Martçılar Fener için jet kaldırır, 12 Eylülcüler ise takımla tanışmak için can atar.

Tutuklanan Cemil’e özel af
Bugün şike soruşturmasında tutuklu bulunan Fenerbahçe’nin efsane futbolcusu Cemil Turan, askerdeyken kışlayı sık sık izinsiz terk eder. Bu terk etmeler çizmeyi aşınca da hakkında tutuklama kararı çıkar. Maç için gittiği Trabzon’da gözaltına alınan Cemil, tutuklanmak üzere İstanbul’a geri gönderilir. Cemil havaalanında tutuklanacakken, devreye Fenerbahçeliliği ile bilinen Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk girer. Öte yandan açılan davada tutuklanma olasılığına karşı da Cumhurbaşkanı, Cemil’e özel bir af çıkartır.

‘Fener için lafı mı olur’
Fenerbahçe yönetimi, yılan hikâyesine dönen stat işini çözmek üzere, DP’li Medeni Berk’i de alarak Başbakan Adnan Menderes’e çıkar. Fenerbahçe, Menderes’ten iki talepte bulunur: Berk’in kulübe başkan olmasına izin versin, stat inşaatı için de para.
Menderes’in cevabı şöyle olur: “Paranın değeri mi olur Fenerbahçemiz için... Biz bir tek köyümüzün içme suyuna 30 milyon harcarken, Fenerbahçemiz için yapacağımız hizmette sınır tanır mıyız.” Menderes, Berk’e izin verir, stat için de gerekli talimatı... Ama iki ay sonra ihtilal olur ve Berk de Yassıada’ya gönderilir.

Ulusu, Önder’i kurtarıyor
Fenerbahçeliler askerliklerini neredeyse ‘kerhen’ yaparlar. Fenerbahçe tesislerine yakın deniz kıtasında askerlik görevini ifa eden Fenerbahçeli futbolcu Önder Musfaoğlu, bir gün kıtadan izinsiz çıkar. Yetmezmiş gibi bir de bir kişi yaralayan Önder gözaltına alınır. İskenderun’a sürgün edilen Önder için Fenerbahçeliler bu kez Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülend Ulusu’nun kapısını çalar.Sonuç şudur: Önder önce serbest bırakılır, sonra da sürgün yeri İskenderun’dan Beykoz’a alınır!..

Bülent Ecevit’in bir küçük ricası!
Tek parti döneminde bütün sporcular doğal olarak CHP üyesiydi. 40 yıl sonra ise 1973-74 şampiyonu Fenerbahçe heyetini kabul eden CHP lideri Bülent Ecevit, şu ricada bulunur: “Acaba şampiyon Fenerbahçe takımı futbolcularını bir törenle CHP’ye kaydedebilir miyiz?”
Fenerbahçeli yöneticiler ‘romantik Başbakan’ın bu arzusunu adeta duymamazlıktan gelmeyi yeğlerler.

Taktik veren Batur Paşa
Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur, soyunma odasına inip futbolculara moral verecek kadar ‘hasta’ Fenerlidir. Batur, Fenerbahçe’nin Gençlerbirli-ği’nden transferin son günü aldığı Urfalı İhsan’ın nüfusla ilgili işlemleri yetişsin diye Diyarbakır’a askeri bir jet kaldırır.

Bahtiyar hırçın netekim
Ankaragücü’nü ‘hop’ diye 2. ligden 1. lige çıkartacak kadar futbola sevdalı(!) olan Kenan Evren, Sarı-Lacivertli Bahtiyar’ın sert futbolunu hiç beğenmez ve Ali Şen’e dönüp “Bu Bahtiyar çok hırçın, yakışmıyor Fenerbahçe’ye” der. Bahtiyar ertesi yıl satıldı!..

RADİKAL