Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nden Prof. Dr. Kültegin Ögel’e göre, Türkiye, 25 yaş altı bireylerde madde kaynaklı ölümlerde dünyada en riskli ilk 5 ülke arasında. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin 2024 verileri de bu tabloyu doğruluyor. Ögel, “2017'de zirveye çıkan ölüm oranları, son yıllarda bir miktar azalsa da hâlâ ciddi seviyede” ifadelerini kullandı.
ATIK SULAR DA UYARIYOR: KULLANIM ARTIYOR
DW Türkçe'de yer alan habere göre, Türkiye’de bu alanda yeterli saha araştırması bulunmamasına dikkat çeken Ögel, atık su analizlerinin, madde kullanımındaki artışı net biçimde ortaya koyduğunu vurguluyor. Avrupa kentleriyle kıyaslandığında, Türkiye’nin verilerinin endişe verici olduğunu söyleyen uzman, “Bu sonuçlar, hem önleyici politikaların hem de tedavi sistemlerinin güçlendirilmesi gerektiğini gösteriyor” dedi.
Madde türlerinin sürekli değiştiğini belirten Ögel, özellikle sentetik kannabinoid ve gabapentinoid maddelere yönelimin yeniden artışa geçtiğini belirtti. “Bu değişimlere hazırlıklı olmak için düzenli veri toplamamız şart” diyen Ögel, tedaviye erişimin de sosyal korkular yüzünden sınırlı kaldığını vurguladı.
Uyuşturucu bağımlılarının yardım almaktan çekindiğini belirten Prof. Dr. Ögel, “Kişiler, tıbbi kayıtların gizli kalmayacağı korkusuyla tedaviden uzak duruyor. Bu durum, bağımlılıkla mücadelede ciddi bir engel oluşturuyor” dedi.
BAĞIMLILIĞIN ALTINDA RUHSAL SORUNLAR YATIYOR
Psikolog Mert Kaya ise bağımlılığın yalnızca bir fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir süreç olduğunu belirterek, “Çoğu bağımlı bireyin geçmişinde çözümlenmemiş travmalar, depresyon ya da anksiyete bozuklukları bulunuyor” açıklamasında bulundu.
Ergenlik döneminde yaşanan kimlik karmaşası, aile içi çatışmalar ve sosyal yalnızlık gibi faktörlerin de madde kullanımını tetiklediğini söyleyen Kaya, “Psikolojik destek ve erken müdahale, bağımlılıkla mücadelede kilit rol oynuyor” dedi.
Prof. Dr. Ögel son olarak, Türkiye’de bu alandaki bilimsel araştırmaların yetersiz olduğunu hatırlattı:
“Veri yoksa, politika da olmaz. Etkili mücadele, güvenilir bilgilerle mümkün olabilir.”
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...