"Obezitenin kaynağı hareketsizlik mi yoksa yiyip içtiklerimiz mi?" sorusunu cevaplayan Güney Öztürk, 4 binden fazla insanın üzerinde yapılan araştırmaya değindi.
GÜNEY ÖZTÜRK'ÜN YAZISI ŞÖYLE:
Obezitenin suçlusu hareketsizlik mi sofra mı?
Sabah kahvaltısında 6 yaşındaki kızı, elindeki mısır gevreği paketini gösterip “Baba bu sağlıklı mı?” diye soruyor. Üzerinde “Fit, Light, Vitaminli” yazılı. O an düşünüyorsun, gerçekten sağlıklı mı? Yoksa paketlerin bizi inandırdığı kadar mı sağlıklıyız?
Amerikan Duke Üniversitesi’nin bir araştırması, bu soruya şaşırtıcı bir cevap verdi. Araştırma, 4 binden fazla insanın günlük enerji harcamasını ölçtü.
Katılımcılar arasında Tanzanya’daki avcı kabilelerden, Norveçli ofis çalışanlarına kadar çok farklı topluluklar vardı.
Sonuç beklenmedikti...
Sanılanın aksine şehirde yaşayanlar (yani bizler); gün içinde köyde, ormanda, tarlada koşuşturanlardan daha az kalori yakmıyor.
Hareketsizlik obezitenin ana nedeni değil. Günde saatlerce masa başında otursak bile vücudumuz Tanzanya’daki avcıya yakın kalori yakıyor. İlginç değil mi?
Yani Tanzanya’daki avcı belki 2700 kalori yakıyorsa, biz de masa başında 2400-2500 yakıyoruz.
Peki öyleyse neden hızla kilo alıyoruz?
Aradaki fark harekette değil, tabakta.
Araştırmayı yürüten Prof. Herman Pontzer’e göre suçlu yediklerimiz. Üstelik sadece miktar değil, türü de belirleyici.
Ekip, günlük beslenmede ultra işlenmiş gıdaların oranı arttıkça vücut yağlarının da yükseldiğini buldu.
|
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...