Özkırım, bir program kapsamında geldiği kentte arı sağlığı ve arıları sağlıklı tutmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Geçtiğimiz yıllarda arıların sağlığını iklim değişikliğinin olumsuz yönde etkilediğini belirten Özkırım, "Mevsimlerdeki bu dengesizlik arıları da çok zorluyor. Şunu da bilmek gerekir, arılar biz olmadan 100 milyon yıl öncesinden beri varlar ve buzul çağı geçirmiş canlılar. Arıların iklim değişikliğine uyum sağlayamaması gibi bir durum yok. Onlar gayet uyum sağlayabilirler." dedi.
"POLEN VE NEKTARI KAYBETTİK"
Özkırım, insanlığın arıların iklim değişikliğine uyum sağlama sürecini çeşitli faktörlerle etkilediğine dikkati çekti.
Sera gazları oluşturarak, çevre kirleticilerle, pestisitler, tarım ilaçları kullanarak ve yanlış arıcılık uygulamalarıyla arıların adaptasyon yeteneklerinin kısıtlandığını anlatan Özkırım, şunları kaydetti:
"Biz olmasak onlar doğada, zayıf olanlar ölür, sağ kalanlar iklim değişikliğine adapte olabilir. Bu yıl iklim değişikliği dengesizlikleri bizi üzdü. Bir bahar geldi zannetti arılar, üremeye çoğalmaya başladılar, polen toplamaya tarlaya çıktılar. Birden bire dolular yağmaya başladı, don olayı oldu ve arılarda toplu ölümler oldu.
Bu yıl tüketicilerimize üzülerek bildiriyorum ki yayladaki çiçekler hariç arıların meyve ağaçlarından alacağı nektar ve poleni donlarla kaybettik. İklim değişikliğindeki dengesizlik toplu arı ölümlerine sebep oldu. Bu yıl fazla arı ölümümüz var. Arıcılarımız kendini suçlamasın, don, yağmur ve eksi dereceler açılmış saçılmış, yazlıklarını çıkarmış arıların gafil avlanmalarına sebep oldu. Yaptığımız çalışmalara göre Türkiye'deki arı varlığının yüzde 50'den fazlasını bu kış sonunda kaybettik."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...