TÜRBAN MİLİTANI BEZİRGAN’IN TAHRİK KERVANI VE SORULAR… CHP’NİN YENİ ADRESİ… 

Bir Bezirgan Var Ama… Kim?

Nuray Bezirgan’ın Teke Tek’te söylediği “Atatürk’ü sevmiyorum” sözünü alıp Tanrı’nın bile sevilip sevilmediğinin söylenebildiği, sevmek kadar sevmemek gibi bir hakkın kişiselliğini göz ardı edip…

Taarruza geçip köşemizden ya da ekrandan yuh çekeceğiz, öfke kusacağız.

***

Öküzün altında bile buzağının aranıp daha da fenası bulunduğu bu günlerde en nihayetinde kendisini bağlayacak bir açıklama yapan bu türban militanının böylesi bir  çıkışı tam da bu dönemde neden yaptığını düşünmeyip…

Türbanlıların ne yaman geri kafalılar ve sistem düşmanı olduklarına iman edeceğiz.

***

“Türbanlıların görüşünü dile getirmek için” neden Facebook’taki sayfasında Humeyni’nin resmini bulunduran bir militanın programcı tarafından seçildiğini tartışmayacağız.

Bu uygunsuz açıklama üzerinden nereye istiyorsak oraya selam çakacağız.

***

O kadar komplo teorisi okuduk oysa. Toplumsal hafızamız ve medya aklımız hiçbir şeyin salt göründüğü gibi olmadığını, görüneni görünür kılan güçlerin ne kadar mahir olduğunu bilmemize rağmen…

Sırf daha kolay ve daha tüketilebilir ve daha zihni&psikolojik mastürbasyon aracı olduğu için ard yöreyi bilmemize rağmen görünenle yetineceğiz.

Ne kabul edilmese de kişisel bir hak kullanımı deyip “Bezirgan ne kadar önemliyse sözüne o kadar önem atfedip” çöpe atacağız…

Ne de “Durun hele. Bu açıklama neden şimdi? 8 yıl Kanada’da ne için durdu da şimdi ortaya çıktı&çıkartıldı” deyip hiç olmazsa bir soru soracağız. 

Sadece bezirganlığımıza devam edeceğiz. Nuray Bezirganların uygun zamanda ortaya çıkan&çıkartılan manivela, güçsüzleşen antitezi güçlendirmek için kullanılacak bir payanda olabileceğini hiç göz önüne almayacağız.

Yani kervan yine yürüyecek, bezirganlık müessesi devam edecek.

CHP NATO’ya Girer mi?

Okumuştuk ki, anayasa değiştirilebilir. Değişmez olan, “değişmesi teklif dahi edilemeyecek” birkaç maddeydi sadece. Gerekli yasal zemin varsa, geri kalan pekala değiştirilebilirdi.

Ama yanlış biliyormuşuz.

Baykal en yüksek perdeden buyuruyordu: “Sakın… Sakın Anayasa’yı değiştirmeye çalışmayın!”

İşte size Anayasa’nın değiştirilemez ilk üç maddesi gücünde bir içtihat. Görünürde hiçbir temeli yokmuş gibi görünse de yakın dönem gelişmelere ve “Egemen gücün aldığı  kararlar-Baykal’ın görüşü” paralelliği göz önüne alındığında hükmün kesinliği ve altı doluluğu çok açık.

“Sakın ha değiştirmeye çalışmayın. Yoksa…”

Yoksasını biliyoruz. Siyasi tarihimiz enkazlarla dolu.

Oysa sol ya da sağ “Bu bir darbe anayasası” diye yeni Anayasa konusunda hemfikir değil miydi? Demek ki darbecilerin bile darbe anayasasından yaka silkmesine rağmen tüm hücreleriyle bu anayasaya iman eden “sivil askerler” varmış!

Ve bu arada… Avrupalı sosyal demokratlar CHP’yi defterden tamamen silmiş. Ama üzülmeye gerek yok… Bir başvuru yaparsa CHP kesin NATO’ya girer. Olmazsa zaten davet edeceklerdir.

Ne o?

Bu yazar, ne NATO’nun işleyişinden haberdar ne de CHP’nin devlet olmadığından diye düşündünüz de saçma mı buldunuz?

O zaman bir daha düşünün!

ERSİN TOKGÖZ/ANAYURT