Ressam Yasemen Latife Ayvaz "Mekanda Sanat" Projesi'yle sanatseverlere seslendi 

Bilkent Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun olan Ayvaz, İstanbul Sarıyer'deki mekanında hem eser üretiyor hem de resimlerini sergileyerek ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.

Sanat hayatına ve "Mekanda Sanat" Projesi'ne ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan sanatçı, üniversite yıllarında resim sanatına merak salarak uzun süre resim dersleri aldığını söyledi.

Ayvaz, resim eğitmeninin desteğiyle bir gün sergi açmaya karar verdiğini ve o günden bu yana yaklaşık 20 yıldır resim yapmaya devam ettiğini belirterek, "Resme hep ruh olarak yatkındım. İlk kişisel sergimden sonra kendi atölyemi açtım. 5-6 senedir Tarabya'daki atölyemdeyim." dedi.

Sanatında en önemli ilham kaynağının İstanbul olduğunun altını çizen Ayvaz, "Aslında dünyanın birçok yerinde hakikaten çok güzel yerler var. Birçok yeri de gezdim ama her zaman herkese hep aynı cümleyi söylerim: 'İstanbul, bambaşka bir şehir'. Hakikaten memleket ve İstanbul aşığı bir kadınım. Doğası, denizi, karmaşası... İstanbul'da aradığım her şeyi bulabiliyorum." ifadelerini kullandı.

Başarılı ressam, İstanbul'un her halinden etkilendiğini ve bunu tuvale yansıtmaya çalıştığını anlatarak, şöyle devam etti:

"'İstanbul, senin her halin güzel' deyip sisli bir İstanbul'dan esinlenerek yaptığım bir seri var. Bir geziye gittiğimde Ayasofya ya da saraylar olsun, yılların eskitmiş olduğu o mermerlere dokunarak oradaki hisle yaptığım bir saray serim de var. Sadece hislerimle de yaptığım eserler oluyor. Doğadan esinlendiğim, kent olgusu taşıyan serim var. Eserlerimde çok fazla renk kullanan bir ressamım. Dolayısıyla eserlerim genelde çok canlı oluyor."

İyi bir gözlemci olduğunu ve gezerken aynı zamanda fotoğraf da çektiğini söyleyen Ayvaz, "Bazen çektiğim fotoğrafları, daha sonra kendi yorumumla tuvale aktarıyorum. Bazen gece uykumda bile aklıma bir şey geliyor. Sonra onu tuvale aktardığım oluyor." diye konuştu.

Yasemen Latife Ayvaz, eserlerinde fırça yerine spatula ve akrilik boya ile 22 ayar altın kullandığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Son zamanlarda eserlerime isim de vermiyorum. Aslında kendi duygularımla bir şeyleri tuvale aktarıyorum. Bir eserde ben İstanbul'dan esinlenmişimdir ama 'Burada New York'u, oradaki yüksek binaları görüyorum.' diyen de oluyor. Dolayısıyla son zamanlarda eserlere hiç isim koymuyorum. İzleyici gelsin, seyretsin. Yerini bulduğunda da esere de kendi istediği ismi versin. Böyle bir yol izliyorum. Rutin üretim yapmak da beni tatmin etmiyor. Sınırlarımı zorlamayı, özgür ve sınırsız çalışmayı seviyorum. Aslında bu, benim için daha yorucu bir şey ama çalışmalarımda deneysellik ön planda. Kendi tablolarımın en önemli özelliği, her eserimde katmanlar mevcut. Bu katmanlarla da derinlik hissi vermek istiyorum."

Tuvallerinden yola çıkarak ışıklı yer heykelleri de tasarlayan Ayvaz, "Bu tasarımların duvar tipi olanları da var. Bir de en ilginç eserlerimden aslında bir tanesinde yeni bir deneme yaptım. Konkav tuval dediğimiz, aslında iç bükey bir tuval. Burada izleyicinin aslında dümdüz bir yüzeye bakmasının ötesine geçmesini denemek istiyorum. Konkav tuval bir eserin, bir tablodan öte, aslında bir duvar heykeli olarak yer almasını istiyorum." değerlendirmesini yaptı.

Ayvaz, atölyesinde başlattığı ve mayıs ayı sonuna kadar devam edecek "Mekanda Sanat" Projesi'ne değinerek, "Burası benim çalıştığım atmosferim. Önlüğümden yerdeki boya izlerine kadar veya kullandığım boya, malzemeye kadar, gelen izleyiciye bir eseri nasıl oluşturduğumu anlatabileceğim, his olarak biraz daha onlara yaklaşabileceğine inandığım için, 'Mekanda Sanat' fikri gelişti. Bugüne kadar birçok misafirim oldu. Proje, çok da ilgi gördü." dedi.

Birçok karma sergiye eserleriyle katılan ve kişisel sergiler açan Ayvaz, yurt dışındaki sanat fuarlarında ve sergilerde daha fazla yer almayı hedeflediğini dile getirerek, Dubai, Katar ve Lübnan'dan eserlerini alan sanatseverlerin olduğunu sözlerine ekledi.