CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün saat 09.30'da HAK İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nu (HAK-İŞ) ziyaret etti.
CHP lideri Özel, şunları söyledi:
Asgari ücret, işçilerin zorunlu ihtiyaçlarını, beslenme, barınma, ısınma, ulaşım ve sağlık ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir’ diyor. Aslında söz burada başlıyor, burada bitiyor. Bugün verilen asgari ücret, bugün hesaplanan en düşük açlık sınırının altında. Yani bir de bu işçinin ailesi var ve çoluğu, çocuğu var. Burada sayılmayan bu çocuğun eğitim giderleri var. İnsanca bir yaşam için gerekli olan refah payı var. Bunların hiçbiri gözetilmeksizin sadece beslenmeyi, barınmayı, ısınmayı, ulaşımı, sağlığı ele aldığınızda bu asgari ücretin ona dahi yetmediği ve insanların açlık sınırı altında kaldıkları çok açık.
'ASGARİ ÜCRET BİR GENEL ÜCRET
Yüzde 55’i Türkiye’de ya asgari ücret alıyor, ya hemen asgari ücrete komşu bir ücret alıyor. Asgari ücret bazı değerlendirmelere göre ortalama ücret olmuş durumda maalesef. Kaçak çalışmaların, kayıt dışı ekonominin, asgari ücretin altında çalıştırmalar da düşünüldüğünde asgari ücret bir takım değerlendirmelere göre ortalama ücret. Ama herkesin kayıt içinde olduğunu ya da asgari ücret aldığını düşünsek de asgari ücret bir taban ücret olmaktan çıkmış durumda ve artık asgari ücret bir genel ücret.
'DERHAL ASGARİ ÜCRET KOMİSYONU TOPLANMALI'
Seçimden önce ‘Dört kez zam yapacağım’ deyip seçimden beri bugüne kadar bir kez zam yapıldı. 2023 seçimleri yapıldı, Temmuz zammı yapılmadı. 2025’in Ocak ayında yapıldı. Şimdi de yapılmazsa seçimden sonraki üç yılı iki tane zamla mı geçireceğiz Aralık sonuna kadar. Bu kabul edilebilir bir şey değil, olacak bir şey değil.
O yüzden derhal Asgari Ücret Komisyonu’nun toplanmasını, bu temmuzda da bu Asgari Ücret Komisyonu’nun bu anti-demokratik yapısına rağmen, kapsayıcı bir şekilde tüm konfederasyonların dahil edilip üç konfederasyonun üreteceği ortak talebin dikkate alınıp, işverenin de haklı endişelerinin, taleplerinin giderileceği şekilde kamunun da elini taşın altına atıp bu işini çözmesini bekliyoruz.
İNFAZ DÜZENLEMESİ
İnfaz düzenlemesi hakkında bir soruya Özel, şu yanıtı verdi:
Meclis’ten takip ediyoruz. Komisyon’a gelen öneri, beklentileri karşılamadı, çok yönlü beklentileri karşılamadı. Birincisi, bir yandan Terörsüz Türkiye hedefiyle atılan adımlarla eş zamanlı bir infaz düzenlemesinin yapılacağının sözü verilmiş DEM Parti’ye. Bu bayramdan önce çok sayıda tutuklu ve hükümlünün serbest kalacağına ilişkin görüşülmüş geçmişte. Bu noktada şimdi adım atılmamasının orada bir yüksek tansiyon yarattığını biz de takip ediyoruz. Diğer taraftan infaz düzenlemesi, cezaevinde yakınları olan herkeste bir beklenti yaratıyor. Hele hele böyle dini bayramlardan önce böyle bir beklentinin yaratılıp da yerine getirilmemesi travmatik bir durum oluşturuyor. O yüzden bu konularda çok dikkatli konuşmak gerekir, gerekirdi. Maalesef iktidar bu özeni göstermedi. Çok yazıldı, çizildi. Öyle şeyler söylendi ki. Sanki Kurban Bayramı’nda cezaevleri boşalacakmış gibi bir algı oluştu ve oluşturuldu. Buna da zamanında doğru ve şeffaf bir bilgilendirme yapılmadı. Şimdi büyük bir hayal kırıklığı yaşanıyor."
YENİ ANAYASA AÇIKLAMASI
Yeni anayasa ile ilgili soruya da yanıt veren Özel, şunları söyledi:
"Siz bir anayasa fikrinin insanı değilseniz, anayasa değil ‘banayasa’ fikrinin insanıysanız bu ülkenin başına bunlar bu yüzden geliyor zaten. Siz her doğana yapılması gereken bir metni, Erdoğan’a yaparsanız böyle oluyor. Şimdi yine döndük dolaştık aynı yere geldik. ‘Haydi Erdoğan’a anayasa yapalım.’ ‘Hayır her doğana anayasa yapalım.’ Bunu da yapmak için oturup bir kere Anayasaya önce uyalım. Önce hep birlikte Anayasaya uyalım. Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulayalım ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulayalım. Anayasaya aykırı yapılan kanunları dokuz ay bekletip, yine aynı Anayasaya aykırı şekilde yapmayalım. Bir rektör atamasına bakın mesela. Ya da dün DİSK Başkanımızın ifade ettiği, onların bir yargı mücadelesi var. Tüm sendikaların yargıda verdikleri büyük mücadeleler var. Anayasa örgütlenme hakkını savunduğu halde, güvence altına aldığı halde kanunlar ve tatbiki örgütlenme özgürlüğüne ket vurur şekilde, bütün zamanlar örgütlenmeye saldıranları lehine işliyor.
'EKSİKLİKLERİNİZİ TELAFİ EDİN, SONRA GELİN 'ANAYASA YAPALIM' DEYİN'
Anayasaya uyana saldırıyorlar. Sonra da diyor ki ‘Haydi gelin Anayasa yapalım.’ Nasıl yapacağız? Yani Anayasa yapmak için karşınızda anayasa fikrine sahip bir insan, bir yapı lazım. Biz AK Parti’nin değerli seçmenleri ile Anayasa yaparız, AK Parti‘deki demokratlarla Anayasa yaparız. Ama AK Parti’nin Anayasa tanımayan tutumuyla nasıl yapacağız? Ama yine de şöyle bir yaklaşımda bulunduk. Somut olarak anayasadan ne anlıyorsunuz, ne istiyorsunuz söyleyin ve milletin önünde bir kendinizi bir çerçeveleyin, bir bağlayın bakalım bir görelim. Şimdi o açıklamalar işte görüyorsunuz yine böyle beylik laflar ve köprüden çıkış sapakları, ‘Tehlike durumda bunu çekersem giden gitsin ve ben paraşütle atlarım.’ Bunları çok gördük. Hiç inandırıcı tarafı yok. Onun için Sayın Erdoğan’a yüz yüze yaptığım çağrıyı, geçen sene Mayıs ayının başında bir kez daha buradan söylüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Anayasaya uyun, harfiyen uyun, Anayasaya uymadığınız bütün uygulamalardaki eksikliklerinizi telafi edin sonra gelin, ‘Anayasa yapalım’ deyin. O zaman değerlendirelim."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...