MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Bahçeli'nin hedefinde ise yine Erdoğan hükümeti var. Bahçeli, siyaset kurumunun tıkanma noktasına geldiğini söylerken, mahalli idare seçimlerine silahların gölgesinin düştüğünü iddia etti.
İşte Bahçeli'nin grup toplantısındaki konuşmasından bazı önemli başlıklar;
Yerel seçim öncesi bölgede iktidar ile bölücüler arasında danışıklı bir dövüş sürdürülmektedir.
Erdoğan'ın polis korumasında yaptığı toplantılara, bölücüler taşlı sopalı sokaklarda cevap vermektedir. İktidar mensubu karşıtlarıyla Ankara'da yemeklerde buluşmaktadır. Bu iki yüzlülüktür.
Erdoğan'ın bölgede sesini yükseltmesinin tek amacı oy hesabıdır. Bir manzara bizi çok üzmüştür. Bir siyasi parti liderinin, bölgedeki toplantı öncesi yaşanan kargaşayı samimi olarak söylemek gerekirse kabul etmek mümkün değildir. Devletin egemenlik kudretine, makama ilişkin yeterli önlemleri almakta yine Başbakan'ın görevidir. Ancak Başbakan, buna rağmen etnik bölücülüğü okşamaya devam etmiştir.
Erdoğan'ın barış için silahların bırakılması gerekmektedir sözlerinin iki önemli nedeni vardır. Ya Başbakan, sözünün nereye gittiğini bilmemektedir yada bilinçli bir çözülme süreci hazırlanmaktadır. Başbakan DTP7ye arabulucuk çağrısı yapmaktadır.
Türkiye'yi 89 yıl önce olduğu gibi bir karar aşamasına getirmektedir.
Vatandaşlarımız terör ve silah tehditine rağmen önlerine gelen tuzaklara düşmemiş, kararlılıklarını hem bölücülere hem de AKP'ye açıkça göstermiştir. Bu duyarlı insanları sevgiyle kucaklıyorum. Dileğimiz yaşanan akibetleri görerek bir sonuca ulaşmasıdır.
Bir zamanlar AKP hükümet üyelerinin konitlarında ağırlanan, mahkumiyetleri hülle yoluyla kaldırıla bölücülerin şimdi de yine aynı ağızlardan terket çağrısı, yaşanan tüm acıların tek sorumlusudur.
Ne üzücüdür ki bu kayıp yılların faturası, özür dilenerek giderilecek kadar küçük değildir. AKP'nin 6 yıllık bu beceriksizliğinin faturası çok ağır olmuştur.
AKP, bunların mutlaka ama mutlaka hesabını ödemeli, düştüğü gafleti açıkça diye getirmelidir.
EKONOMİK ANALİZ
Türkiye ağır sorunların bütün belirtilerini her yönüyle yaşamaktadır. AKP’nin tutarsız yaklaşımı, kafa karışıklığı zaten hissedilmekte olan ekonomik krizin derinleşmesine neden olmaktadır.
Türkiye ekonomisi, adeta zembereği bozulmuş bir saat gibi... Bütün göstergeleri bozulmuştur. Ancak bu nafile girişimler hiçbir işe yaramamış. Milletimiz açlık, yoksulluk kör kuyusunun dibine itilmiştir.
Vatandaşlarımız günlük ihtiyaçlarını karşılamak için gelirlerinin üzerinde borçlanmaktadır.
AKP döneminde ortaya çıkan ekonomik büyüme, tüketici borçları tarafından satın alınmıştır.
Resmi rakamlarda yüzde 9,4’e ulaşan işsizlik, yükselen döviz karşımızdaki en temel sorunların göstergesidir.
2008 Eylül ayında şirket ve kooperatif sayısı geçen seneye göre 4,321’den 3,609’a düşmüştür.
Kurulan işyeri sayısı yüzde 4,3 azalarak 3,646’dan 3488’e gerilemiştir. Kapanan işyerleri sayısı ise yüzde 70 artmıştır.
Bekletnimiz ekonomik krize ilişkin geçiken tedbirleri bir an evvel almasıdır. Tüm bunlara rağmen hükümet üyelerinden ve ekonomi kurmaylarından gelen çelişkili açıklamalar, ne yapılacağının bilinmediğinin açıkça göstergesidir.
Krizin ülkemizin ekonomik sisteme girerek ve sinerem, yol aldığı bir yola doğru ilerliyoruz. Hükümete inat, heryerden feryatlar yükselmektedir. Zamlarla milletin ümüğünü sıkmıştır. Doğalgaza yapılan zammın ardından 10 aylık dönemdeki toplam artış yüzde 82.15'lere ulaşırken, enflasyon ise 10 katlanmıştır.
Doğalgaz zammın bu kadar yüksek olmasının nedeni, biriken yüktür ve faturası millete yüklenmiştir. Doğalgaza yapılan zam, önümüzdeki yıl başlarındaki elektrik fiyatlarını da yükseltecektir. Bu zamma neden ihtiyaç duyulduğu yapılan açıklamalara rağmen bir türlü anlaşılamamıştır. Topu başka yerlere atmak bizim tarafımızdan kabul edilen bir davranış değildir. AKP hükümeti çıkıp dürüstçe zammın nedeni açıklanmalıdır. Doğalgaz fiyatlarının, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde indirim yapılacağının söylemesi de anlaşılamamaktadır.
Yapılan zammın asıl nedeni BOTAŞ'ın mali yapısındaki bozukluktur.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...